Bölüm 32

3.6K 293 175
                                    

Bölüm 32

Güneş'ten

Parmakları arasından aşağıya damlayan kan yere düşerek çıkardığı o tok sesle, depodaki sessizliği bir bıçak gibi kesiyordu. Hiçbirimiz bir şey söyleyemiyorduk. Aras başını eğmiş, bir varilin üzerine oturmuş, parmakları arasından akan damlalara bakıyordu. Buraya geldiğimizde gözü dönmüş gibiydi. Silah ona yeterli gelmemiş, önüne çıkan, sorularına cevap vermeyen herkesi parçalara ayırmıştı. Hiç bu kadar kendisini kaybettiğini görmemiştim. Rüyam'ı kızı gibi benimsediğini sanıyordum fakat şuanki yıkılmışlığına bakacak olursam, Rüyam artık onun kızıydı. Biz 'gibi' kelimesine öyle çok yoğunlaşmıştık ki Aras ve İlkim'in onu ne kadar sahiplendiklerini görememiştik. İlkim'in de Aras'tan bir farkı yoktu. Sadece, daha tepkisel yaklaşıyordu. İlkim her an sinir krizi geçirebilecek bir şekilde dururken Aras, herkesi her şeyi öldürebilecek gibiydi.

"Telefonda öyle konuşmamalıydın." Dedi İlkim. Sessizliği ilk bozan olmak için hiç uygun bir zaman değildi. Aras, siyahla kırmızının karışıp koyu bordoya dönüştüğü gözlerini hızla İlkim'e çevirdi. İlkim'in gözleri siyaha yakın, lacivert gibi bir hal almıştı. Dolu dolu bakışlarını Aras'ın delici bakışlarından kaçırmadı. Elimdeki kanları pantolonuma sildim. Moda, düşünebileceğim son şey bile değildi şu anda. Aras, kafasını çevirerek koloniden yanımızda getirdiğimiz on beş adama baktı ve kafasıyla dışarıyı işaret etti. Bu, ortalığı kolaçan edin ve duyamayacağınız kadar uzağa gidip bekleyin, demekti. On beş vampir başını saygıyla eğerek hızla uzaklaştılar. Aras, iki dakika kadar bekledikten sonra tekrar İlkim'e baktı. Ona daha önce hiç böyle baktığını görmemiştim. Bu içten içe İlkim'i yaralıyor olmalıydı. Belki de Rüyam kaygısıyla üzerinde bile durmadığı bir detaydı fakat ben, soğuk kalbimde taşıdığım endişeye rağmen görebiliyordum.

"Öyle mi?" Diye sordu Aras. Alay etmek istemişti fakat öyle öfkeliydi ki alay ifadesini yansıtamamıştı. Gözlerim birkaç saniye Anıl'a kaydı. Sıkkın bir ifadeyle ikiliyi izliyordu. Tekrar onlara döndüm. İlkim Aras'a doğru bir adım attı. Tehditkar bir adımdı. Bu, Aras'ın kaşlarını kaldırmasına sebep oldu.

"Ya onu kızdırdığın için Rüyam'a kötü bir şey yapmaya kalkarsa? Kızımız elindeyken onu kışkırtmak ne kadar mantıklı Aras? Hiç mi düşünmüyorsun?" Diye sordu. Dudağımı ısırarak bir adım geri çekildim. İlkim'in yükselen ses tonu ve Aras'ın gittikçe daha da kararan bakışları konuşmanın gidişatının hayra alamet olmadığının kanıtlarıydı. Aras oturduğu yerden kalkarak İlkim'in önünde durdu. Yüksek bir dağ gibiydi. Öyle güçlü, öyle sert duruyordu ki bir kere daha normalde bize karşı ne kadar yumuşak davranmaya çalıştığını anlıyordum. Heyetin seçtiği, koloninin peşinden gittiği, herkesin tanıdığı Aras buydu aslında. Lakin bize bir baba, karısı için her şeyi yapacak tatlı bir koca, iyi bir dost gibi davranıyordu. İlkim aralarındaki boy farkından dolayı başını biraz kaldırarak göz temaslarını tekrar kurdu.

"Eğer ben telefonda ona öyle davranmasaydım ne olacaktı biliyor musun? Korktuğumuzu düşünecekti. Elinde olduğumuzu, ona muhtaç olduğumuzu. Bu ona güç verecekti ve Rüyam..." durdu ve dişlerini sıkarak İlkim'in arkasındaki duvara baktı.

"Rüyam'a zarar verecekti. Onu kışkırtmadım İlkim." Gözleri tekrar İlkim'in gözlerini buldu.

"Alenen tehdit ettim. Yaptığı her şeyin kat kat fazlasını, hatta yapmayı düşündüğü ve düşünmediği şeyleri bile ona yapacağımı söyledim. " İlkim yutkunurken bir adım geri çekilmek için ayağını arkaya attı fakat Aras kolundan tutarak onu engelledi. Anıl temasla birlikte harekete geçerek onlara doğru yürümeye başladı ama Aras ona bakmadan, elini kaldırarak engel oldu. Anıl olduğu yerde dururken tedirgin bakışlarını ikilinin üzerinde gezdirdi. Tıpkı benim gibi!

Aşk Yeniden Isırıyor (Sıra Arkadaşım Bir Vampir 2)On viuen les histories. Descobreix ara