16.BÖLÜM - İNSAN KAYBEDİNCE ANLIYOR DEĞERİNİ BİR ŞEYLERİN

16.2K 1.3K 255
                                    

Sürprizlerle dolu bir bölüm sizlerle...

GİTMEM Mİ GEREKİYORDU BANA İNANMAN İÇİN...
GİTMEN Mİ GEREKİR ŞİMDİ BENİ KORUMAK İÇİN...
BİZ SENİNLE BERABER ATLADIK BU UÇURUMDAN,
ŞİMDİ BEN YARALIYKEN SENSİZLİKTEN KİM KORUYACAK BENİ...
BENİM İÇİN GİTME, KAL BİZİM İÇİN...

Elmas karmakarışık bir şekilde odasına girmişti ve uzun bir süre duşun altında ağladı. Her şeyi mahvetmişti. Neden öyle düşünmüştü, bir anda rüya gibi bir sabahı neden kabusa çevirmişti. Ama o anki tepkisinin önüne geçememişti. O telefon görüşmesindeki sözleri hala kulağındaydı. Neden sırf bedenine sahip olmak için ona yalan söylüyordu. Zaten durmayacaktı, zaten teslim olmuştu.

Peki ya doğruysa... Olabilir mi? Hayır olamaz. Karahan’dan bahsediyordu. O sevemezdi. O aşık olmazdı. Belli ki o anki heyecanla söylenmiş bir şeydi.
Duştan çıktığında, üstünü giyinip, kapının yanında dönüp durmaya başladı. Yanına gitmek istiyordu. Ama çekiniyordu. Ne diyecekti? Ne denirdi? Özür dilerim mi? Kusura bakma anı mahvettim, ama devam edelim mi? Saçmalık. Anı o mahvetmemişti. Karahan mahvetmişti. Evet evet o yapmıştı.

Birden kapının çarpma sesini duydu. Anında pencereye koştu. Karahan arabasına biniyordu. Yüreği öyle acıdı ki...
“Nereye gidiyorsun be adam?” diye mırıldandı.

Karahan ise odanın içinde boğulmuştu. Onu sevgisine inandıramamak, daha da kötüsü sırf onunla sevişmek için bunu söylediğini düşündürmek onun canını yakmıştı. Bütün gün odasından çıkmasını beklemişti.

Anlaşılan o evde olduğu sürece çıkmayacaktı. Kahvaltı da etmemişti. Odasında aç aç oturuyordu. En iyisi bir süre evden çıkmak ve onu rahat bırakmak.

***

Elmas odanın içinde biraz daha dönüp, odadan çıktı. Elinde telefonla salonda dönüp duruyordu. Birden kapı çalınınca heyecanla koşup, açtı. Ama gördüğü iki kişi ile daha da tedirgin oldu.

Bade gülümseyerek kıza sarıldı. “Merhaba tatlım.”
“Me-merhaba.”
Burak da kızın elini sıktı. “Merhaba Elmas. Karahan yok mu?” Kızın yüzündeki endişeyi adam fark etmişti. “Bir şey mi oldu?”

Elmas en sonunda yine kendini bırakmış ve ağlamaya başlamıştı.
Bade ise kızı kucakladı ve kocasına bakarak sırıttı. “Anlaşılan ilk kavgalarını yapmışlar,” diye mırıldandı. Burak karısının bu tespitine sessiz kaldı. Birlikte salona girip, koltuklara oturdular.

Bade kıza şefkatle baktı, “Anlat bakalım. Ne yaptı bizim serseri?”
Elmas gözyaşlarını sildi. “Ben... Ben onu çok kırdım. Aptallık ettim. Ona inanmadım.”
Bade kaşlarını çattı. Sonra yine gülümsedi. “Ne olduğunu tam olarak anlatacak mısın? Çünkü bir şey anlamadım. Kıskançlık durumları falan mı?”

Elmas başını sağa sola salladı ve korkarak karşısındaki merakla parlayan mavi gözlere baktı. “Karahan dün gece gelmiş. Ben uyuyordum. Yanımda uyumuş.”
“Ee doğal olarak.”

“Şey öyle değil. Yani her neyse, sabah onu yanımda görünce, çok mutlu oldum ve ona kahvaltı hazırlamak istedim. Kahvaltıyı hazırlarken uyandı. Yanıma geldiğinde biz... Şey yani ikimiz...”

Bade Elmas’ın Burak’tan çekindiğini anladı ve elini tuttu. “Tamam bebeğim anladım orayı. Ee?”
“Biz... Yani önceden olmadı. Bugün de her şeyin en başındayken bana ‘seni seviyorum’ diyerek yalan söyledi. Sırf şey için...”
Bade kaşlarını çattı. “Anlamadım. Ne olmadı? Ne için?”

Burak dayanamayarak araya girdi. “Ben sana özetleyeyim hayatım. Bu kendilerini çok akıllı sanan iki aklı uçuk, akılları sıra bizi oyuna getirdiklerini sanıyorlar. Elmas, Malatyalı. Öyle dedikleri gibi kimseleri yok değil. Kumarbaz bir abisi var. Alkolik bir babası ve ne yaptığını bilmez bir annesi var.” Elmas hayretle adama bakıyordu. Gözyaşları sicim gibi akıyordu. “Babası ve abisinden sürekli şiddet görüyordu.” Bade kızın elini daha da sıktı. Bir kadının şiddet görmesini asla kabul etmezdi. Ne olursa olsun. Bakışlarını karşısından ağlayan kıza çevirdi. Gözyaşlarını sildi ve daha nazik olması için kocasını bakışları ile uyardı.

KARA ELMAS - KARA SERİSİ I  -FİNALWhere stories live. Discover now