19.BÖLÜM - SEVDANIN YOLU

16.2K 1.4K 178
                                    


TÜM YOLLARIM SANA ÇIKACAKSA,
BEN BURADAYIM SEVGİLİ SEN GEL BANA...

Sevda yeğeninin bu tavrına yüzünü ekşitip, başka yere baktı. "Hıh, daha da çağırmam."
Bade yerinden kalktı, koltuğun üzerindeki koca bir hediye kutusunu oğlu ile gelinine verdi.

"Bu sizin için. Ev hediyeniz. Barışma da olabilir," dedi gülümseyerek.
Elmas mahcupça aldı hediyeyi. "Hiç gerek yoktu. Çok teşekkür ederim," diye yanıtladı kadını.
Karahan şeytani bir sırıtma ile hediye paketine baktı. "Çikolata şelale makinesi mi aldın annecim?" diye sordu.

Burak kahkahayı basarken, Bade kıpkırmızı oldu. "Babaanne olacak yaştayım Kara, ne biçim konuşuyorsun sen anne ile. Edepsiz."
"Koca paketten ne çıkacak diye merak ettim."
Burak oturduğu sandalyede arkaya yaslandı. "Yok oğlum Nutella'dan beş yıllık hediye çeki alacakmış size."

Sevda ile Karahan kahkaha atarken, Bade önündeki zeytinlerden fırlatıyordu onlara.
"Daha da sizinle 'doğruluk cesaret oynamam, size dürüst olan da kabahat."
"Cesaret deseydin Badecim, sen dürüstlük abidesi kesildin," dedi Sevda gülerek.

"Cesaret deseydim, üç çocuğum olurdu sayenizde."
Karahan Elmas'ın elinden tuttu ve ayağa kalktılar. "Bizde biraz anı biriktirelim, gelir sizinle doğruluk-cesaret, tabu, ne isterseniz oynarız. Bir hafta sonra inşallah görüşürüz," dedi ve kimsenin cevabını beklemeden çıkıp, gitti.

Arabaya doğru yürürken Elmas homurdanıyordu. "Çok ayıp şeyler dedin Karahan. Çok utandım ben."
"Ayıp mı? Asıl onların yaptığı ayıp. Nispet yapar gibi, yok böyleydi yok şöyleydi. Biz daha ilk gecemizi yaşayamadık. 'Sayende'..."

Hediyeyi arka koltuğa koydu ve direksiyonun başına geçip, gaza bastı.
"Yine de ayıp. Şimdi evde ne yaptığımızı bilecekler. Hayatta ben bir şey yapamam."
"Gözlerini bağlarım Elmas, ama bu gece kaçışın yok. Üzgünüm. Ne gerekiyorsa da ben yaparım."

"Edepsiz."
"Doğru dedin, ne edep kaldı ne adap ne de sabır."
Elmas inanamıyormuş gibi baktı adama. Karahan ise kızın bedenini süzüyordu.

Eve geldiklerinde, arabadan indi ve diğer tarafa geçip, kızı kucağına aldı.
"İlk kucakta geçirilirmiş, değil mi?"
"Evet, ama ben hala o havada değilim."
"Ben şimdi dudaklarımla sana bol oksijen, hava, buhar ne istersen veririm."

Kapıyı açtıkları anda kızın dudaklarına yapıştı. "Yukarı çıkmayalım," diye mırıldandı kızın üstündekileri çekiştirirken.
"Saçmalama Karahan ya..." sözünü bitirmeden havalandı.
"O zaman acele olalım."

Kadını yukarı çıkaracağı an, salondaki ve merdivendeki manzarayla dehşete düştü.
"Hay ben şansımın bacak arasını-" Elmas eliyle adamın ağzını tıkadı. Adam sinirle kızı indirdi.

"Ne? Ne kapatıyorsun ağzımı?"
"Kötü söz söyleyecektin."
"Şansımı beceremiyorum, seni-"
"Ya Karahan kes artık da birilerini çağır. Resmen evi su basmış. Şu hale bak."

Karahan telefonu çıkardı, babası telefonu açtığı an Karahan konuşmaya başladı.
"Hiç uzatmıyorum. Evi su basmış. İlgilenirseniz sevinirim. Biz oteldeyiz. Görüşürüz" ve suratına kapattı.

Elmas adama kaşlarını çatıp, baktı. "Ben otelde geçirmek istemiyorum ilk gecemi."
Karahan sabır çekti. "Bebeğim lütfen. Burası üç günde temizlenmez."
"Banane."

Adam sırıttı. "O zaman daha iyi bir fikrim var. Gel benimle..." kıza elini uzattı ve evden çıktılar.

***

Ayra evindeki tavanı izliyordu. Aniden kapı açılınca kaşlarını çatarak o tarafa baktı.
"Ayla? Ne oldu?"
"Sana bomba haberim var. Ama öncelikle sakin ol tamam mı?"
Ayra hemen yattığı yerde doğruldu. Ayla'nın yüzündeki tedirgin ifade onu korkutmuştu. "Ne oldu çabuk söyle."

KARA ELMAS - KARA SERİSİ I  -FİNALNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ