33. Bölüm "Soygun"

75.9K 1.6K 698
                                    

Bu hikayeden feci sıkılmış bulunmaktayım. 45-50 arası bölümlerden biri final. Kesin bilgi.

 

Ertesi gün kahvaltıdan sonra Aslan konuyu danışmak için Koray’ın kafasının güzel olmasını bekledi. Esrar içtiğinde mutlu olur her şeye tamam dediğini biliyorduk. Bu benim hayatımı değiştirebilirdi. Ya babam öğrenirse ne olacaktı? Soyadım değişiyordu. Formaliteden de olsa bir şeyler değişecekti.

“Kardeşim, hani bebek bende ya…” diye söze başladı Aslan. Tırnaklarımı yemeye başladım. Koray parlamentini yaktı. Mutluluğu katlansın diye yanında kahve de yapmıştım. “Evet kardeşim sende.” Dedi ve sonra bize baktı.

“Neden kendimi en son babalar duyar dizisinde gibi hissediyorum?”

Şule yüzünü koltuğa gömerek komşuları rahatsız edecek derecede kahkaha atmaya başladı. Aslan dudaklarını ısırdı. Bense gülmek ve ağlamak arasında kalmıştım. Haklıydı. Hepimiz çevresine oturmuş aç gözlerle ona bakıyorduk, her istediğini yapmıştık ve en sakin zamanı kollamıştık. Sevgilime ihanet ediyormuş gibi hissediyordum.

“Yok abi ya şey… Şimdi ben düzgün bir yuva kurup bunları kandıramazsam hapse gireceğim bebek benden alınacak falan ya…”

Bu sırada aklıma yeni uyuttuğumuz dünyalar tatlısı Ecem geldi. Gerçekten çok güzel bir çocuktu ve sanırım annesi de ona bakamazdı. Aslan da olursa en azından ben bile bakardım. O çocuk harcansın istemiyordum. İleride kendinden nefret etsin ve dönüp hayatına baktığında tek güzel bir söz söyleyemesin istemiyordum. Benim gibi olsun istemiyordum.

Koray yüzüne ee? Dermiş gibi baktı. “Bende diyorum ki acaba Avşar’la formaliteden evlensek hani o şey…”

Koray’ın yüzündeki kasların geriye çekilişini ve Aslan’ın korkudan konuşmayı kestiği gördüm. “Formaliteden evlilik? Benimkiyle?”

Onunkiydim.

Koray bizi neşelendiren değil içimizi ürpertip kalbimizin sıkılmasına neden olan bir kahkaha attı. “Formaliteden evlilik ha? Oğlum çocuk mu kandırıyorsun?”

“Oğlum hapse gireceğim lan! Yemeyiz malını sadece kağıtta evli görüneceğiz mutlu aileymiş gibi yapacağız. Birkaç ay.”

“Sen beni bir gram bile tanımadın mı lan? Nasıl böyle bir şeye izin vereceğimi düşünürsünüz? Ya sen, sana ne oluyor be kızım?”

Bana bakınca dudağımı ısırdım. “Hapse girmemeli Koray.” Başka diyecek bir şeyim yoktu. “O zaman uçkuruna sahip çıksaydı!” diye kükredi.

“Sanki sen yapmadın amına koyayım! Ben sevdim de yaptım. Sen ne için yaptın peki? İntikam için. Sen vazgeçtin belki ama ben kızımı kimseye bırakamam.”

Bu da ne demek oluyordu? Koray’a baktığımda Aslan’a kötü kötü baktığını fark ettim. Bu bakış beni öylesine korkutmuştu ki konuşamadım. Ama Aslan da sinirli görünüyordu. Bakışları onu sindirmedi.

Aşk ve NefretOù les histoires vivent. Découvrez maintenant