22. Bölüm "Yüzleşme"

88.5K 1.8K 427
                                    

 

Yanımdaki sıcaklık kıpırdanınca gözlerimi araladım, son zamanlarda onun evinde kalmayı alışkanlık edinmiştim. Başım çok fena halde zonkluyordu ve hemen tuvalet ihtiyacımı gidermem gerekiyordu.

Sabah erkenden kalkıp tuvalete babamdan önce gitmek için alarmı kurardım. Neden bilmiyordum ama evde banyoya ilk giren ben olmalıydım. “Günaydın.” Diye mırıldandı uykulu sesiyle. Uykulu sesinin ne kadar seksi olduğunu görmezden gelecek kadar idrar kesem bana baskı uyguluyordu.

“Günaydın.” Dedim aceleyle. “Nereye böyle?” diye sordu yorganı üzerinden atarak. “Tuvalete.” Dedim. “Hayır.” Dedi sertçe. Peşimden geldiğini duydum ve kendimi banyoya attığımı sandığım anda kapının önüne ayağını koydu. “İlk benim girmem gerekiyor.” Dedi.

“Üzgünüm.” Dedim kapıya bastırarak, elbette yeni kalkmış halimle onun gücünü bastıramazdım ama direnmekte kararlıydım. “Koray! Çek şu lanet ayağını kapının önünden be altıma kaçıracağım şimdi!”

Öyle bir kuvvet uygulamam gerekmişti ki acıyla inledim. “O lanet banyo benim tamam mı? Benim banyom, benim kurallarım.”

“Şimdi sikerim banyonu da kurallarını da! Çek ayağını yoksa diğer parmaklarını da ben menteşeye sıkıştırıp kopartırım!”

“İlk giren ben olmayacaksam sen de giremeyeceksin.” Diye tısladı.

Kapı açılmak üzereydi. Tüm bedenimi kapıya dayadım ve var gücümle bastırdım. Bu sırada zavallı beyaz ahşap kapı çıtlıyordu. “Ah! Koray lütfen ya misafir olduğum gibi ben senin kız arkadaşınım.”

“Kim olduğun umurumda bile değil! Çekil kapının arkasından yoksa üzerine düşerim.”

Üzerime düşerse büyük ihtimalle idrar kesem patlardı.

“Bak benim idrar kesemde delik var tamam mı? Eğer zorlarsan buraya yapabilirim.”

“İstersen salona yap. Yeter ki çık şu banyodan be kızım!”

İnleyerek daha fazla dayanmaya çalıştım ama çok güçlüydü. Yine banyoya ilk giren kişi olmak uğruna iyi bile dayanmıştım. Çelimsiz kollarımda ona karşı gelecek güç yoktu elimi çeker çekmez kapıyla duvar arasına sıkıştım.

“Hayvan!” diye tısladım sıkışınca. “Çık şimdi.” Dedi ve tatlı bir şekilde gülümsedi. “Çıkmıyorum.” Dedim kollarımı asice birleştirerek. “İyi, keyfin bilir.” Diye omuz silkti. Tam eşofmanını indirecekti arkamı dönerek hızla çıktım. “Pisliksin ya.”

Su sesi gelince “Yıkanacaksan ilk ben girseydim bari Allahın belası!” diye bağırdım sesimi duyurmak için. Ya ben burada altıma kaçırmak üzereydim, o hala duş peşindeydi. “Halvete mi girdin gece anlamıyorum ki!” diye kapının ardından bağırdım ona, bu sırada sürekli hareket edip sızlanıyordum.

“Halvete girseydim ilk sen duş alırdın.” Diye bana karşılık verdi. Sapık. En azından o erkekti, çok acilse bir şişeye de işeyebilirdi ama ben yapamazdım. Ve bunu bildiği halde, koşa koşa duşa girmişti. Sanki çölde yaşayan bir fildi. Fahişeler bile onun kadar yıkanmıyordu.

Aşk ve NefretHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin