Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Arabadan inen genç adam kravatını düzeltip derin bir nefes aldı. Ailesine doğru dönüp "Her şey tamam mı?" diye soran Fırat gömleğinin düğmelerini de son kez düzeltti.
Fulya "Çiçek tamam. Çikolata tamam. Ben, annem, Arda tamam. Ve yüzüklerimizi de getirdik." dedi ve abisine eksik bir şeyin olmadığını söyledi.
Fırat kapının ziline basıp beklemeye başladı. Birkaç saniye sonra kapı açıldığında Betül uzun toz pembe bir elbise ile kapıda belirdi."Hoş geldiniz " diyerek kenara çekilen Betül ile önce Zahide anne ardından çocukları içeriye girdi. Betül'ün annesi ve babası da ayakta gelen misafirlerini karşılamak için bekliyorlardı.
"Efendim hoş geldiniz" dedi Betül'ün babası Mehmet Bey. Zahide Hanım kendi gibi orta yaşlı adamın elini sıktı. "Merhabalar efendim"
Fırat elindeki nergisleri Betül'e uzattı. Genç kadın çiçeği kucaklayıp kapıyı kapattı. Ardından "Annem Melek. Babam Mehmet" diyerek ailesini tanıttı.
"Buyurun içeri geçelim" diyen Melek Hanım oldu. Hep birlikte içeriye geçtiler. Fırat annesinin yanına oturdu. Hemen yanına Fulya ve Arda oturdu. O sırada birden evde çocuk sesleri duyulmaya başlandı.
"Kerem! Kerim!" diyerek koşan iki çocuğu yakalamaya çalışan bir kadın içeriye girdi. En sonunda çocukları yakalayıp "Hoş geldiniz" dedi. Fırat onun Betül'ün ablası olduğunu anlamıştı.
"Ablam Belen" diyerek ablasını tanıttı Betül. Ardından annesi ve babasına dönerek Fırat'ın ailesini tanıttı. "Baba Zahide Hanım, Fırat ve Fırat'ın kardeşleri Fulya ve Arda." dedi Betül.
Arda boş boğazlı edip "Ömer de vardı ama o gelemedi" dedi ve Mehmet Beyin gülümsemesine neden oldu.
"Ne güzel büyük bir aile. Bende beş kardeşim."
Bir süre sohbet eden iki aile arasında Zahide Hanım eşinin birkaç yıl önce vefat ettiğini anlattı. Fırat ise biraz kendinden bahsetti. Betül işini elbette ki ailesine anlatmıştı.
"Asker olmanın zorluklarını iyi bilirim" diyen Mehmet Beye bakan Fırat, başını olumluca salladı. "Sizin de emekli asker olduğunuzu biliyorum"
Betül'ün babası Mehmet Bey aniden ayağa kalktı. "Gel bakalım evlat. Seninle biraz baş başa konuşalım" diyen adam önden ilerleyip salondan çıktı. Fırat bakışlarını önce Betül'e değdirdikten sonra genç kadının babasını takip etmeye başladı.
Evin arkasındaki balkonundan çıkıp bahçeye çıktıklarında Fırat burada konuşulacaklarının hayatını belirleyeceğine neredeyse emindi. Mehmet Bey cebinden sigarayla çakmak çıkarıp Fırata doğru uzattı. Fıratsa sigarayı arada içtiğini asla inkar etmediği için uzatılan sigarayı aldı.
"Bu meslekte olupta içmeyenini daha görmedim" diyerek güldü Mehmet Bey. Normalde sigara içmezdi. Arada streslendiği zaman sigaraya başvururdu Mehmet Bey. Fırat birazda olsa rahatladığını hissetti. Gergindi. Adam onun bu halini anlamış gibi "Gerilme hemen." dedi ve devam etti.
