Bölüm 29

164K 6.5K 594
                                    

Betül elindeki çiçeği masaya koyup yavaşça boş koltuğa oturdu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Betül elindeki çiçeği masaya koyup yavaşça boş koltuğa oturdu. Esra nihayet doğum yapmıştı. Fırat ile birlikte onu hastanede ziyaret etmeye ve küçük kızları Esma'yı görmeye gelmişlerdi. "Hayırlı olsun. Allah analı babalı büyütsün inşallah" dedi Betül gülümseyerek. Esra oldukça tatlı bir ifade ile Betül'ün elini tuttu.

"İnşallah sana da nasip olur Betül. Anne olmak bambaşka bir duyguymuş."

Betül, Fırat'ın Esra'ya bakışlarını görüyordu. Önceki gibi değildi bakışları. Önceden yemek yediklerinde gördüğü o bakışlarla bu bakışlar arasında çok fark vardı.

Fıratta hemen yanında bulunan Atakan'ın omzuna elini attı. "Tebrik ederim kardeşim. Maşallah çokta tatlı bir şey" dedi genç adam. Betül ile Esra'ya gelmeden önce Atakan ile bebeği görmüşlerdi.

"Eyvallah kardeşim. İnşallah darısı başına"

Fırat'ın bakışları yavaş bir şekilde Betül ile buluştu. Genç kadın utanarak başını farklı bir yere doğru çevirdi. Fıratta bunun farkına varıp gülümsemeye başladı.

"Eh artık biz gidelim. Yine uğrarız" dedi Fırat ve Betül'e gitme vakitlerini geldiğine dair sinyaller verdi. Esra oturduğu yerde biraz daha doğruldu. "Yine bekliyoruz."

Betül, Fırat'ın elini kavradı. Birlikte hastaneden çıkarlarken Betül geleceklerini düşünmeden edemedi. Gerçekten Fırattan bir bebeği olur muydu?

Fırat birkaç haftaya yıllık izninin bir kısmını kullanacak ve Mersin'e gideceklerdi. Fırata o gün evlenelim demişti. Ve şimdi bunun için hazırlıklara başlamışlardı. Betül bundan dolayı çok heyecanlıydı. Fırat ve ailesi resmen Betül'ü istemeye geleceklerdi.

Genç kadın az sonra arabaya bindiğinde sadece bunları düşünmesinin bile heyecanlanmasına neden olduğunu hissediyordu.

Fırat arabayı sürerken "Dün yıllık iznimle ilgili görüştüm. Haftaya izne ayrılacağım" dedi.

Betül şoka uğramış bir yüzle Fırat'a bakmaya başladı. Haftaya çok erkendi. Betül daha annesi ve babasına haber bile vermemişti. "O kadar erken mi?" dedi genç kadın aklında bir takım hesaplamalar yaparken.

"Evet. Biliyorum biraz erken oldu ancak belki böylesi daha iyidir" dedi Fırat ve yüzüne yine bir gülümseme yayıldı. Betül hızlı bir şekilde telefonuna sarıldı. Ablasına pratik parmaklarıyla uzun bir mesaj yazdı. Birkaç dakika sonra çalan telefonunu da aynı hızla açtı. Fırat yine bir başka görüşmeye kulak kabartma başladı.

"Efendim abla... Fırat'ı biliyorsun... Bugün söyleyeceğim sen biraz ortamı yumuşatsan harika olur.... Canım ablam yeğenlerim ne yapıyorlar?..."

Betül'ün gittikçe neşelenen sesi her şeyin yolunda olduğunu gösteriyordu. Aslında Fırat bu erkenlikten şikayetçi değildi. Çünkü halledilmesi gereken bir sürü iş vardı. Şimdi başlasalar hazırlıklar kışa anca biterdi.

AtıfetWhere stories live. Discover now