Bölüm 27

168K 6.6K 257
                                    

Fırat albümünde bulduğu bazı fotoğraflara bakıp gülümsedi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Fırat albümünde bulduğu bazı fotoğraflara bakıp gülümsedi. Çoğu Esranın fotoğrafıydı. Artık bunlara ihtiyacı yoktu. Artık o saplantılı sevgiden kurtulmuştu. Neden bunca yıldır bitirememişti o sevgiyi? Neydi vazgeçemediği? Belki de hayatında ilk kez birini sevince ve sevilmeyince bunu kendine yedirememişti. Hiç Esradan başkasını sevmek istememişti. Bunun ne olduğuna dair bir fikri yoktu. Ancak hayatında ilk kez kendini mutlu ve rahat hissediyordu.

Şimdi Esra'ya dost gözüyle bakabiliyordu. Çalışma masasındaki boş çöp kutusunun içine bazı fotoğrafları atmaya başladı. Fotoğraf ayıklıyordu. O artık maziye takılı bir adam değildi. O artık geleceğini düşünen bir adamdı. Bir kadına bağlanan, değer vermeyi öğrenen biriydi. Geçmişini elbette unutamazdı. Anıları hep onunla birlikte olacaktı.

Fırat sigarası için kullandığı çakmağını eline alıp Esranın bir fotoğrafının kenarını ateşe verdi. Fotoğraf yavaş yavaş yanıp büzüşmeye başladığında fotoğrafı çöp kutusunun içine attı. Şimdi diğer fotoğraflarda yanmaya başlamıştı. Genç adam sessizce bu manzarayı izledi. Bitmişti. Yıllardır içinde dizginlerini o sevda dediği bitmişti.

Kovadaki ateşin sönmesini bekleyen Fırat, balkonun kapısını açıp odasına girdi. Albümü yerine yerleştirip, odasından çıktı.

Koridorda ilerleyerek salona geçecekken çalan kapı ile salona geçmeden kapıyı açtı. Gelen Betüldü. "Hoş geldin" diyen Fırat genç kadının elindeki poşeti alıp kenara çekildi. Genç kadın kapıyı kapattığında Fırat sevgilisine doğru eğilip yanağına bir öpücük kondurdu. Betül o kadar telaşlıydı ki şimdi bunun için bile sevinecek vakti yoktu. Genç kadın aceleyle çantasını vestiyere koyar koymaz, hızlı bir şekilde salona geçti.

"Geldim Zahide Teyze" diyen Betül yerdeki yer sofrasına oturdu. Bugün mantı açacaklardı. Betül bu samimiyeti seviyordu. "Aa bak hala teyze diyor" diyen Zahide Hanım, müstakbel gelinine gülümsedi.

"Tam vaktinde geldin Betül."

Genç kadın mantıları hızlı bir şekilde kapatmaya başladı. Eli yatkın olduğu için Fulyadan çok daha hızlı yapıyordu. Fırat ise bu manzarayı izliyordu. Ömer bir dava yüzünden çalışırken, Ardanın da arkadaşları ile bir programı vardı. Fırat ise evde kalmış ayak işlerini yapmaya mahkum bırakılmıştı.

"Oğlum biraz un getir" diyen Zahide Hanım ile Fırat oturduğu koltuktan kalkarak mutfağa geçti. Otuzlu yaşlarında olsa da hala annesinin sözünü dinlemesi ne harikaydı. Anneler cennetti. En kıymetli olanlardı.

Genç adam bulduğu unu götürüp, hamurun altına biraz döktü. O sırada Betül'ün dayandığı koltuktaki yastığı alıp genç kadının arkasına koydu. Betül bu düşünceli davranış için Fırat'a gözleriyle teşekkür etti.

Fırat'ın bugün için bambaşka planları olsa da böyle de güzeldi.

Kader umutsuzluk dolu bakışlarını Ayça'ya gönderdi. Ayça Kadere kuşağına yaklaşıp fısıldar gibi bir sesle "Yuh yani bu Gökhan da hani çapkındı?" dedi.

AtıfetWhere stories live. Discover now