Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Betül uçuşan kahve tonlarındaki saçını eliyle düzeltti. Bugün hava biraz rüzgarlıydı ancak bu sıcak bir rüzgardı. Yakıcı güneş genç kızın fazlasıyla terlemesine neden oluyordu. Fırat'ın işyerine yakın olan orduevinde oturup limonata içen Betül, hemen yanındaki Ayça'ya baktı. "Soğuk soğuk iyi geldi. Ee düğün ne zaman?" diye sordu Ayça merakla.
Sadece Ayça ile buluşabilmişti. Batuhan ve Fırat'ın haftasonu kısa bir işi olduğu için işyerine uğramışlardı. Betül de bu fırsattan yararlanıp uzun zamandır uğramadığı orduevinde uğradı. Elbette Ayça da arkadaşını yalnız bırakmadı.
"Bilmiyorum. Daha hiç konusu geçmedi" dedi Betül sıkıntılı bir yüz ifadesiyle.
"Aa kızım üstüne gideceksin böyle konuların. Valla kaçıverir, tutamazsın" dedi Ayça. O sırada Betül'ün uzaktan gördüğü siyah güneş gözlüklü adam genç kadının gülümsemesine sebep oldu. Fırat onun gülümseme nedeni olmuştu.
Fırat ve Batuhan ileride onlara doğru yaklaşırken "Öhöm geliyorlar. Bu konuyu sonra konuşalım" dedi Ayça ve kocaman bir sırıtışla "Hayatım! " diyerek ayağa kalktı. Giydiği kırmızı uzun elbise onda harika durmuştu. Betül ise Fırat ile ilk baş başa yemek yedikleri zaman giydiği eteği giymişti.
Batuhan karısına sarılıp "Artık gidebiliriz" dedi. "O zaman size iyi günler" dedi Ayça ve arkadaşına göz kırpıp el salladı. Batuhan ve Ayça yanlarından ayrıldığında Fırat ve Betül baş başa kaldı. Genç kadın limonatasını bitirmediği için hala oturuyordu. Fıratta ona eşlik edip yanına oturdu. Gözlüğünü çıkarıp tam yanındaki Betül'e baktı.
"Nereye gitmek istersin?" diye sordu genç adam. Şimdiden pek çok yere gitmişlerdi. Her yerde de fotoğraf çekinmişlerdi. Yavaş yavaş birlikte anı biriktirmeye başlıyorlardı. Uzaktan onları gören biri Betül'ün bu ilişkiyi ne zorluklarla kurduğunu bilemezdi.
"Sadece gezelim. Yürüyelim olmaz mı?" diye sordu Betül. En sonunda genç kadın limonatasını bitirdiğinde ayağa kalktılar. Fırat'ın eli Betül'ün elini avuçladı. Bu ufak ellere dokunmayı seviyordu. Birlikte yürümeyi seviyordu.
Birlikte belli bir ritimle yürümeye başladılar. Fırat güneş gözlüğünü tekrardan takmıştı. Bu gözlük onu bambaşka biri gibi gösteriyordu.
Bir süre sonra kalabalığa karışan çift konuşa konuşa geziyordu. Betül çok sevdiği limonlu dondurmadan alıp serinlerken Fıratta ona eşlik etti ve vanilyalı dondurma aldı.
Dondurma bittiğinde "Tadı çok güzelmiş. Zahide annelere de mi alsak?" diye sordu Betül. Fırat sevgilisine onay verdi. Eve de biraz dondurma alacaktı. Geçen sürede Betül, Zahide Hanımın ısrarıyla sonunda ona anne diyebilmiş, buna da yavaş yavaş alışmaya başlamıştı.
Fırat dondurma alırken Betül'ün aklına unuttuğu çok önemli bir şey geldi. "Hih!" diyerek gözlerini büyüten Betül paketli dondurmayı alan Fırat'a baktı.
