27. BEKLENMEYEN (4)

5.2K 364 69
                                    

Daha bir ay olmadan 5k olduk ^,^ teşekkür ederim hepinize ^.^

Her zamanki gibi satır arası yorum yapmayı unutmuyoruz...

Buyrun.. 🤗

BEKLENMEYEN

"Aşarsam ne olur?" diye atıldım sertçe. Artık kelimelerime hakim olamıyor, yaşadığım karmaşayı dışarıya vuruyordum. Emir'in bende oluşturduğu tuhaf hisler benim olduğu kadar onun da suçuydu.

"Asel, beni zorlama." dedi dişlerinin arasından. Ellerini sıkıp yumruk yaptığını görmüştüm. Tün çenesi kasılmış yanaklarının içi sıktığı dişlerinin etkisiyle çukurlaşmıştı.

Gök mavisi bakışları kırılmaya hazır ince bir cam parçası gibi keskindi.

"Ne o?" dedim yumruk yaptığı eline vururken. "Bana mı vuracaksın?" Alayla güldüm. "Bana eziyet etmeye hakkın var mı senin? Yaptığın iyilikler senin olsun! Ben mi istedim ha? Ben mi istedim de bana bunları kullanarak böyle davranıyorsun?"

Beynimin içi hunharca kaynarken kulaklarımda tiz bir çığlık vardı. Tüm sinirlerim boşalmıştı ve yüzüm uyuşuk haldeydi.

"Sen nankörün tekisin!" diye konuştu tükürür gibi. Ardından yüzünün bir anda renk değiştirdiğini gördüm. Aniden yumruk yaptığı eline tüm gücüyle duvara geçirdi ve sertçe bağırdı. "Ne yaptıysam senin için yaptım ben!" diye bağırdı bana şiddetle döndüğünde. "Hiçbir beklenti gütmedim! Senin içinde bulunduğun durumları fırsata çevirecek kadar şerefsiz bir adam değilim ben!" diye hırladı.

Gözlerinin mavisi yeşile çalarken beyazı kan çanağına dönmüştü bir anda. İçten içe ürpersem de sinirli tarafım daha baskın geliyordu.

"Duydun mu?" diye bağırdı. Sesi odanın duvarlarına çarpmıştı. Aynı anda aynı eliyle bir yumruk daha attı duvara.

Burnumdan solurken "Hastasın sen!" diye bağırdım ve ardından yerden aldığım rast gele şeyleri duvara fırlattım. "Bu mu diğerlerinin senden korkmasını sağlayan? Sağa sola zarar vererek mi insanları korkutuyorsun?"

Yüzlerimiz arasında santim sayılacak mesafe vardı. İkimizde fazlasıyla öfkeli ve kendini kaybetmiş haldeydik.

"Sen de kork benden." dedi bu kez normal tonda tehditkar bir şekilde. Şaşkınlık bedenimi kaplarken karşımda sanki ruh değiştirmiş bir Emir olduğunu anlamıştım. Yine ruh hali değişmişti.

"Korkmuyorum senden." dedim aynı kısık tonda. Ardından deminki vurduğu duvara ilerleyip bende bir yumruk atacakken bileğimi kavradı. Bir anda ona döndüğümde göğsüm göğsüne çarptı ve sendeledim. "Bırak beni!" diye direttim kolumu çekmeye çalışarak.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen?" Nefesi dudaklarıma çarpıyor bedenimi yine kontrolsüz hale getirmeye başlıyordu.

"İnsanları böyle deliliklerinle korkutuyorsun ya, senden korkmadığımı kanıtlamaya çalışıyorum." Yamukça dudağını yana kıvırdı.

"Parmaklarını kıracaksın aptallaşma. " dedi deminki bağırmasına zıt bir normallikle.

"Sana ne?" diye direttim gözlerinin içine bakarak. Kaşlarım hala çatıktı ve sinirim hala bedenime hakimdi. Bileğimi çekmeye çalıştıkça daha da sıkı kavradı. Diğer elimle onu itelemeye çalışırken onu da kavradı ve beni savunmasız hale getirdi. "Sinirleniyorum Emir bırak beni!" dedim dişlerimin arasından.

Hareketsiz ve kilitlenmiş halde kalmak ruhumu daraltıyor sinirimi daha da artırıyordu. Vücutlarımız birbirine yapışık halde doğrudan birbirimize bakıyorduk. Sert göğsü aldığı her nefeste kalktıkça benim kalbim kuş oluyordu.

Babasının Kızı (+15) (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now