29. TUZAK (1)

4.8K 359 117
                                    


TUZAK

Yanağımda hissettiğim yanma hissi canımı yakarak gözlerimi hafif aralattığında ağzımdaki kan tadının farkına vardım. Metalik acı bir tat ile birleşmiş ağzımın içini zehire çevirmişti sanki. Sağ kulağım korkunç bir şekilde çınlıyordu. Çıkardığı ince tiz ses beynimde yankılanıyor ve yüzümü buruşturmama sebep oluyordu.

Boğazım ise kurumuştu ve adamın sıktığı yer tarifsiz bir şekilde ağrıyordu.

"Balkızım.." kelimesi kulaklarıma eriştiğinde kısık açtığım gözlerimi biraz daha aralamaya çalıştım. Bilincim yerine yeni geliyordu. "İyi misin?" diye soran Emir'in sesini seçebilmiştim.

İyi değilim.

Hafifçe kafamı kaldırarak etrafıma bakındım. Emir sol tarafımda eli ayağı bağlanmış bir şekilde oturuyordu. Benimde elim ayağım aynı şekilde bağlanmış halde yerdeydim. Hafifçe doğruldum ve zorlukla oturur hale geldim.

Hatırladığım son şey adamın Emir'in ensesine geçirdiği silahtı. Ondan sonrasında bana saldırmış ve boğazımı sıkarak tokat atmıştı. O kadar güçlü vurmuştu ki kulağımda hissettiğim çınlama hala yerindeydi. bir anda bilincimi kaybetmiş ve uyuşuk bir şekilde yere yığılmıştım. Sonrası ise yoktu.

"İyi misin Balkızım? Beni korkutma." diyen Emir'in çaresiz çıkan sesine başımı sallayarak onay verdim.

"İ-iyiyim." Çatallı çıkan sesimi boğazımı temizleyerek düzeltmek istedim. "Sen nasılsın asıl? Canın yanıyor mu?" diye sorduğumda etrafa bakınıyordu. Kaşları çatık yüzü hiç görmediğim kadar asıktı.

"Boş ver beni." dedi hızlıca. Burnundan soluyordu.

"Emir neler oluyor?" diye sordum meraklıca. Canım o kadar yanıyordu ki sanki birisi balyozla bana dalmış gibi hissediyordum.

"Ah bi bilsem!" diye söylendi. "Az önce uyandım. Kimseyi görmedim. Sen gördün mü birini?" Gözleri bana odaklandığında kaşları daha da çatıldı ve bakışları kısıldı.

O sıra içeri yüzünde maske olan iri bir adam girdiğinde kalbimin güm ettiğini duydum. Benzersiz bir korku gece gibi ruhumun üzerine çöktüğünde sertçe yutkundum.

"Pezevenk çocuğu!" diye küfür etti Emir. Gözlerim şaşkınlıkla açılırken Emir'in dudaklarından çıkan kelime saniyelik de olsa beni sevindirmişti. Anneyi karıştırmamıştı işin içine. Beni tanıyordu artık.

"Kimsin lan sen?" diye bağırdı adama! Yerinde kıpırdanıyor ve iplerden kurtulmaya çalışıyordu.

Adam kahkaha atarken öyle ürkütücü bir ses çıkarıyordu ki sanki boğazına bir şey takılmış gibiydi.

"Uyandınız demek." dedi aldırış etmeden. O sıra sesini duymamla aklımda bir anı daha canlandı. Bana silah doğrultup Şafak'tan selam getirdiğini söylemişti.

"Piç!" diye haykırdı Emir. "Adam olda çözsene beni! Belindeki silaha mı güveniyorsun? Kimsin sen?" Adamın kaşları çatılıp göz bebekleri irileştiğinde Emir'e doğru ilerleyip suratına bir yumruk attı.

Benim içim parçalanıp etrafa saçılırken Emir'in ağzından kan çıkmıştı. Yutkundum. Boğazıma kemik takılmış gibi canım yandı. Bana vurulmuş gibi yanağım tekrar sızladı.

Kor düştü kalbimin ortasına. Bir anda bu kadar bağlanmak akıl dışıydı.

"Hayvan!" diye kükredim var gücümle. Burnumdan soluyordum. "Köpek!" Gözüm kör olmuş gibi, sahipsiz bir özgüvenle adama haykırdım.

Babasının Kızı (+15) (TAMAMLANDI)जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें