21. HASTA (2)

6K 419 138
                                    


Her zamanki gibi oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmuyoruz 🤗

¤

HASTA

Gürleyen gökyüzünden yer yüzüne inen bir yıldırımın düştüğü ağaçla buluşma anı gibi tir tir titreyen bedenim kararıp kül olmak üzereydi. Tenimin her bir parçasının sızladığını hissedebiliyordum ve canım acıyordu.

Tenim yanıyordu fakat içim üşüyordu. Ufacık bedenim Emir'in arabasının arka koltuğunda sızmıştı sanki. Yarı aralık olan gözlerin aynadan arada bana bakan Emir'in keskin mavi bakışlarını seçebiliyordu.

Hava kararalı çok olmuştu. Hatta gece bile olabilirdi, saatten haberdar değildim. Hastaneye gitmemek için çok diretsem de Emir'i beni dinlememiş ve hastaneye götürmüştü. Bir serum yemiştim ve hala kendime gelememiştim. Bir yığın ilaç vermişlerdi içmem için.

Araç yavaşlayıp bedenimi daha çok sarsmaya başlayınca eve geldiğimizi anlamıştım hafif doğrularak etrafa bakmak istedim. Emir arabayı tamamen durdurduğunda beklemeden araçtan inerek benim kapımı açtı.

Yağan yağmurun sesi kulaklarımı doldururken Emir eğilerek beni tutmak istedi. "Bekle." dedim aniden kısık bir sesle. "Kendim çıka.." derken koltuktan çekilen bedenimin bir anda yükseldiğini hissettim.

"Dik başlılık edip hala kuyruğunu dik tutma peşindesin. Yeter artık!" diye söylendi Emir hızlı adımlarla eve ilerlerken. Bana ait olan kısma değil kendi evine gidiyorduk.

Emir'in keskin ten kokusu içimde bayram esintileri uyandırırken parfüm sıkmıyor oluşu garip hissettiriyordu. Bunu benim için mi yapıyordu?

Emir'in geniş odasına girdiğimizde bedenimin hafifçe aşağı bırakıldığını hissettiğim. Sırtım yumuşak bir zeminle buluşurken dudaklarımdan istemsiz iniltiler dökülüyordu.

"Hala ateşin düşmemiş." dedi burnundan solurken ve elini alnımdan hafifçe çekti. "Nasıl bu kadar ihmalkar olabilirsin?" diye söylenirken başımı hafifçe kaldırarak altına bir yastık yerleştirdi.

Halsiz kollarımdan tutup üzerimdeki kabanı çıkardı. Gözlerim güçsüz düşüp kapanırken gördüğüm son şey Emir'in bir sağa bir sola dolanışıydı.

***

Genç adam ne yapması gerektiğini bilemez bir şekilde bir sağa bir sola dolanıyordu. Asel'in halsiz ve hasta bedeni karşısındaydı ve elinden hiçbir şey gelmiyordu.

Bir an duraksadı. Annesinin küçükken hastalandığında kendisine yaptığı şeyleri anımsadı. Elini cebine atarak telefonunu çıkardı. Hiç düşünmeden annesini aradı.

"Annem nasılsın?"

"İyiyim oğlum, hastanedeyim. Tedaviye başlıyoruz." Annesinin kısık ve çıkmayan sesini duyunca içi cız etti. Annesi akciğer kanseriydi. Çok fazla sigara içmiş olmasından dolayı ses telleri bile zarar görmüştü. Hastalık artık kurtarılamayacak boyutlara ulaşmış ve diğer organlara bile sıçramıştı.

"En kısa sürede yanında olacağımı biliyorsun değil mi?" diye sordu üzüntüsünü belli etmemeye çalışarak.

"Biliyorum oğlum." İkisi de duraksadı. Sessiz geçen kısa bir sürenin ardından "Asel nasıl?" diye sordu annesi. "Onunla ilgileniyorsun öyle değil mi?"

"Merak etme anne, ilgileniyorum. Bende onun için aramıştım aslında." dedi tereddüt ederek. "Biraz rahatsızlandı."

"Neyi var?" diye sordu annesi endişeyle.

Babasının Kızı (+15) (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now