Bir Boncuk Hikayesi - Final

4.8K 259 212
                                    

Arkadaşlar Bir Boncuk Hikayesi'nin final bölümünden hepinize son kez merhaba. Son kez diyorum çünkü daha önce de söylediğim gibi bundan sonra, en azından uzun bir süre, yazmayacağım.

Aylardır burda, sizlerleyim. Çoğunuz tanıdınız, bi kısmınız da sevdiniz beni. Canı gönülden eyvallah. Çok güzel bir anı bıraktım sayenizde buraya. Uzun zaman sonra da olsa dönüp yorumlarınıza bakacağıma, bu günleri yad edeceğime emin olabilirsiniz. Bu güne kadar yanımda olduğunuz, hikayeye sahip çıktığınız ve beni yalnız bırakmadığınız için tekrar tekrar teşekkür ederim.

Gelelim hikayeye. Bu güne kadar bana gerek burdan, gerek Instagram'dan sürekli mesajlar attınız, sorular sordunuz. Elimden geldiğince hiç bir sorunuzu cevapsız bırakmadım, tek bir yorumunuzu bile okumadan geçmedim ama hikayenin gidişatını bozmamak adına bazı sorularınıza da cevap veremedim. Son bölüme özel bu bölümde sorduğunuz her soruyu istisnasız cevaplayacağıma emin olabilirsiniz.

En çok gelen soru olan "bu senin hayat hikayen mi, yaşanmış bir hikaye mi?" sorusuna toplu bir cevap vermek istiyorum. Komple yaşanmış desem yalan yapmış, komple kurgudur desem geçmişime ayıp etmiş olurum. Belki olaylar, zamanlar, isimler, mekanlar farklıdır, belki de hisler aynıdır...

Sizleri daha fazla bekletmeden bölüme geçiyor, keyifli okumalar diliyorum.

*

- Memnun oldum. dedim kadının elini sıkıp.

Kısa bi süre sessizlik oldu. Bu sessizlik kadını da beni de germişti.

- Biz gidelim o zaman. dedi Güneş kızının elinden tutmaya çalışarak.

- Anne o da bizle gelsin. dedi kız parmağıyla beni gösterip.

Annesi utanmış, ne diyeceğini bilememişti kızına ters ters bakarken. Sonra Merve'ye doğru eğilip,
- Ben sizle gelemem ama bence siz benle gelebilirsiniz, çünkü ben taksiciyim küçük hanım. dedim.

- Anne o zaman Ömer Amca'nın taksisiyle gidelim nolurrr. dedi kız bu sefer.

- Bizim evimiz uzak kızım, taksiyle gidilecek mesafede değil, servise bineceğiz birazdan. dedi kadın hem kızına hem de bana cevap vererek.

- Nereye gideceksiniz? dedim.

- Beyoğlu. dedi kadın.

- Müsadeniz varsa sizi ben bırakmak isterim. dedim.

- Ama... demişti ki kadın,

- Parasını dert etmeyin, çalışmıyorum zaten, Merve hanımın gönlü olsun, malum bu sefer çikolata da veremedik. dedim tebessüm ederek.

Bunu o an neden dedim bilmiyorum beyler. Neden onlarla gitmek istedim, kadından çok mu etkilendim, küçük kızı çok mu sevdim, Eylül'den intikam mı almak istedim, yoksa onları bahanem yapıp daha mı kolay gitmek istedim, gerçekten bilmiyorum.

Kadın, kızının "anne lütfen" bakışları arasında bindi arabaya. Ben de arabanın etrafından dolanıp oturdum şoför koltuğuna. Tam gaza basacaktım ki "aklını sikeyim Ömer, sen buraya niye geldin?" dedim kendi kendime.

Derken telefon çaldı. Mert arıyordu.

- Efendim abi. dedim.

Bir Boncuk HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin