Bir Boncuk Hikayesi - 19. Bölüm

7.3K 898 99
                                    

Arkadaşlar bir kaç gün önce size güzel bir haberim olduğunu duyurmuş ama bir türlü size açıklama yapamamıştım. Nihayet geniş bir vakit buldum ve benim için çok önemli olan bu gelişmeyi sizlerle paylaşmaktan keyif duyuyorum ☺️

Bir Boncuk Hikayesi kitap oluyor arkadaşlar. Tam tarihini bilmesem de yakın zamanda yayımlanacak. Gelişmeleri ilerleyen günlerle sizlerle paylaşmaya devam edeceğim ☺️ Bu arada burda yazmaya devam ediyorum, hiç bir yere gittiğim yok ama iş temposu yüzünden her gün bölüm atamayacağım artık. Yeni bölümleri 3 güne 1 paylaşmayı düşünüyorum. Bu durumun kitapla hiç bir alakası yok sadece artık gerçekten yetişemiyor anlayışınıza sığınıyorum ☺️

Ve son olarak bu hafta sonu İzmir kitap fuarına gidiyorum arkadaşlar. Korkmayın korkmayın yazar olarak değil 🙈 katılımcı olarak. Çoğunuzun yakından tanıdığı Nehir Erdem, Özge Erkin, Gülçin Özbek gibi tanışmayı çok istediğim yazarlarla tanışmaya gidiyorum. Olur da yolumuz kesişir ve Boncuk Ömer'le ilgili soru sormak isterseniz az önce adını saydığım ve sayamadığım tüm Müptela ailesi yazarlarının imza kuyruklarından birinden imza almaya çalışırken görebilirsiniz beni 🙈 Ayrıca fuara gelemeyenler için o güzel atmosferde canlı yayın açacağım, bize uzaktan da olsa eşlik etmek isteyen arkadaşlar instagram'dan "berkinakdeniz" olarak beni takip edebilirler 😎

Sustum sustum amma da çok konuştum di mi ☺️ Hadi o zaman artık bölüme geçelim 😎

#

Mal gibi kalmıştım. İnanmak istemedim önce. "Şaka yapıyorum de" diyen gözlerle baktım Eylül'e. Yerinden doğrularak gözlerime baktı gayet ciddi bi şekilde. Şaka yapmıyordu. Sıkıntılar bitmiyor üzerine her gün bi yenisi daha ekleniyordu.

- Ablamdan mı öğrendin? dedim içim acıyarak.
"Evet" dercesine kafasını salladı üzgün üzgün.

- Ne dedi? dedim.

- Aslında o bişey demedi, ben yakaladım. dedi.

- Neyi yakaladın? dedim.

- Yemek hazırlamıştım, ablanı çağırmak için odasına gittiğimde gördüm ablanı. dedi.

- Eee? dedim merakla.

- Yatağın üzerinde bebek kıyafetleri vardı bir sürü. dedi.

- Belki bizim eskilerimiz falandır, öyle duygulanmıştır da çıkartmıştır. dedim inanmak istemeyerek.

- Yok yeniydi hepsi. Aysel almış. dedi.
Aklıma Aysel'i çarşıya son götürüşüm gelmişti. Elinde bir sürü poşet vardı. Her seferinde aldıklarını bana gösterirdi ama bu sefer göstermemişti. O an dikkatimi çekmemişti ama şimdi taşlar yerine oturuyordu. "Aklını yolunu sikeyim Aysel" dedim içimden.

Eylül anlatmaya devam etti,
- Ben görünce ablan önce bi panik oldu, sonra gizleyemeyeceğini anlayınca mecburen başladı anlatmaya. En başından beri buymuş fikri zaten, ama tepkinizi tahmin ettiği için söyleyememiş kimseye. dedi

- Hadi Aysel manyağını anlıyorum da sen bi şey demedin mi Eylül? Bu senin ölümün olur diyemedin mi? dedim.

- Ne diyim ki Ömer, koskoca insan. Ayrıca çok kararlı. "Allahın verdiği canı ben nasıl alayım, onu hissediyorum içimde, böyle bir şey yapamam" diyor. dedi.

- Eniştemin haberi var mıdır acaba? dedim.

- Elbiseleri geri sakladığına göre sanmam. dedi.

Normal şartlarda bi kaç gün sonra kürtajı vardı ama şimdilik o kürtaj hiç gerçekleşmeyecek gibi görünüyordu. Kendimi çok çaresiz hissediyordum yine. Ablama gitsem, konuşsam ikna olmayacaktı, biliyordum. Enişteme söylesem adam zaten bu konularda hassas, karısına bi şey olucak diye panik yapacak. "Vay amk" demek kalmıştı bana geriye.

Bir Boncuk HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin