BÖLÜM: 9 ♧ SENARYO

825 50 16
                                    


Düzenlendi/2019.

 Selena Gomez - The Heart Wants What It Wants


Gece Doruk beni eve bıraktıktan sonra yorgun olduğunu ve dinlenmek için kendi evine geçeceğini söyleyince gerçek hayata geri dönüş yaptım. Kameralara karşı oynadığımızı ufacık bir an olsa da aklımdan çıkarmıştım ve elimde olmadan anın büyüsüne kapılmıştım. Yapmamam gereken bir hataydı ve ben yapmıştım. Biliyordum ki kendimi her ne kadar frenlemek istersem isteyeyim bundan sonra aramızda geçecek her şeyde ya gerçek olsaydı nasıl olurdu düşüncesini kafamdan atamayacaktım.

Daha fazla düşünerek kendime işkence etmemek için kısa bir duşun ardından gecenin karanlığına gözlerimi kapatıp kendimi uykuya teslim ettim.

Güne sarsılarak uyandırılmayı ve başucumda durmuş bana bakan iki insanla karşılaşarak başlamayı beklemiyordum. Ama Doruk ve Esra tam tepemde dikilmiş bana bakıyordu.

"Saat kaç?"

"Dokuza yirmi var. Daha fazla oyalanmadan kalk bakalım, doktora geç kalmak istemeyiz."

"Sen kafayı mı yedin? Saat dokuz bile değilmiş! Ne işimiz var bu saatte doktorda?"

Başımın altındaki yastığın çekilmesiyle başım yatağa düşerken bir yandan da kolumdan çekiştiriliyordum. Kesinlikle güne mükemmel başlıyordum bu uyandırma seçenekleriyle! İçimden geçirdiğim iyi dileklerimi karşımdaki iki insana dışarıdan da aynı şekilde iletirken banyoya girip elimi yüzümü yıkadım. Gerçekten debu doktor konusunda çok fazla üstüme geliyorlardı. Ve bir türlü peşini bırakmıyorlardı.

Odaya geri döndüğümde ikisinden de bir iz yoktu. Yatağıma onu sabahın erken saatinde bıraktığım için üzgünlüğümü belirten bakışlarımı göndererek kıyafet dolabının önünde durdum. Spor bir kombin yapıp üstümü değiştirdikten sonra aşağıya inip Doruk'ların yanına gittim.

"Size de günaydın."

"Sen hiç oturmadan kalkalım. Bugün yapacak çok işimiz var."

Doruk belime yerleştirdiği eliyle beni dışarı doğru yönlendirirken masanın üstünde duran telefonumu zar zor elime alabilmiştim.

"Ne işimiz varmış doktorla görüşmek dışında?"

Doruk sürücü koltuğuna yerleşip arabayı çalıştırana kadar cevap vermedi. Hoş cevap verdiğinde de sürpriz diyerek geçiştirdi. Yolun geri kalanında ikimiz de sessizliğimizi koruduk. Sabahın erken saatlerinde yollar kalabalık olmadığı için hastaneye varmamız çok uzun sürmemişti. Doruk arabadan inip kapımı açmak için bana doğru gelirken. Birazdan yaşanacakları çok iyi biliyordum. Diyetisyen benimle biraz konuştuktan bana uygulamam için bir program verdikten sonra Doruk'la yalnız konuşmak isteyecek daha sonrasında ise Doruk'a benim durumumda yapabileceği çok bir şey olmayacağını onun alanı dışında bir hasta olduğumu söyleyip beni psikiyatri servisindeki bir başka doktora yönlendireceğinden adım gibi emindim. Ve Doruk'la birlikte el ele hastaneye girdiğimizde sakin kalmaya çalıştım. Can Bey'in odasına girdiğimizde bizi beklediğini söyleyip karşısındaki koltuklara oturmamızı istedi. Gergin olduğum için elimle oynarken Doruk elimi sımsıkı kavrayıp Can Bey'e odaklanmamı sağladı. Öncelikle rutin kontrolleri yaptık. Kilomun normalin altında olduğunun bende farkındaydım. Bir nokta da kilolu olmamak zaten benim tercihimdi. Ama 44 yazısını söylediğimde Can Bey az çok bunu vücut yapımdan çıkarttığını belli eden bir ifadeyle önündeki kağıda döndü. Fakat aynı şey Doruk'ta olmadı. Yüzündeki şok ifadesi ben odadan çıkana kadar kaybolmadı. Bundan sonrası dediğim gibi oldu Can Bey beni psikiyatri servisine yönlendirdikten sonra Doruk'la birlikte Can Bey'in yanından çıkıp derin bir sessizlik içinde arabaya geri döndük. Gideceğimiz özel bir klinikti ve buraya on dakikalık bir mesafedeydi.

ÜNLÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin