BÖLÜM: 7 ♧ DEFİLE

958 58 14
                                    


Düzenlendi/2019.

Lana Del Rey - Cheery


Doruk'un iki gece önce beni eve bırakmasından beri konuşmamıştık. Beyefendi işlerim var diye mesaj atarak aramalarıma bile geri dönmüyordu. Bende daha fazla onu önemsememeyi tercih ederek bugünü kendime ayırıp alışverişe çıkmayı tercih ettim. Keyfimce gezip güzel havanın tadını çıkartırken birkaç muhabirle karşılaştım ve yönelttikleri sorulara elimden geldiğince cevap verip bir başka dükkâna ilerledim. Yöneltilen sorulanların hepsi Doruk ve ilişkimizle alakalıydı pek tabii ama sadece iki gündür ortalıkta görünmeyip, bugün tek başıma çıkınca hemen bu yalnızlığımı kavga etmemize yönlendirmeleri gerçekten bu insanların habercilik algılarını sorgulamama neden oluyor.

Elimdekileri arabanın bagajına koyduğum sırada arabanın içini dolduran telefon melodisiyle ön koltukta bıraktığım telefonumu elime aldım. Arayan Doruk'tu. Bundan önceki aramaların birçoğunun on ait olduğunu gördüğümde gözlerimi devirmemek için kendimi zor tuttum. Esra'nın da aramalarını görmezden gelerek Esra'ya kısaca meşgul olduğumu bildiren bir mesaj atıp telefonu sessize aldıktan sonra bir şeyler içmek için bir arkadaşımın yeni açtığı mekânına gitmek üzere yola çıktım.

Kalabalıktan uzak deniz kenarındaki boş masalardan birine geçip alkolsüz birkaç bir şey içtikten sonra geceyi çok uzatmadan hesabı ödeyip kalktım. Çıktığım sırada mekânın sahibi arkadaşımla ayaküstü sohbet edip en kısa sürede tekrar uğrayacağıma söz verdikten sonra vedalaşıp eve gitmek için tekrar yola çıktım.

Eve geldiğimde açıkçası Doruk'u kapımda otururken bulmayı beklemiyordum. Geldiğimin farkında olsa da başını yerden kaldırmadan bekliyordu oturduğu basamakta. Bende sessizliği bozmadan çantamı ve bagaja bıraktıklarımı alıp kapıya doğru ilerledim. Cebimdeki anahtarlarla kapıyı açıp içeri girdikten sonra Doruk'ta oturduğu yerden kalkıp peşimden içeri geldi.

Hala sessizliğini koruduğu için biraz rahatsız edici olsa da iki gündür onun beni umursamadığı gibi bende onun izinden giderek onu umursamayarak elimdekileri girişe bırakıp salondaki üçlü koltuğa oturup gözlerimi kapattım. Bütün gün gezerken yorulduğumu hissetmesem de oturunca günün yorgunluğunu hissetmemek mümkün değildi.

Doruk'ta yanımdaki boşluğa otururken başındaki şapkayı çıkartıp masanın üstüne atıp arkasına yaslandı.

"Sana kaç kez ulaşmaya çalıştığım hakkında en ufak bir fikrin var mı acaba?"

Omuz silktim ve yere bıraktığım çantamın içinden telefonumu bulup ekrandaki bildirimlere baktım.

"Bu kadar aramanı gerektirecek önemli bir şey mi oldu Doruk?"

"Evet! Senin kafana buyruk takılman bizim geleceğimizi etkiliyor bilmem farkında mısın ama?"

"Başına buyruk takılan ben miyim acaba? Geçtiğimiz iki gün boyunca beni geçiştiren sen değil miydin? Geçerli sebebin neydi? Ah! Dur hatırladım, meşguldün. Ve şimdi gelmiş bana çatamazsın!"

"Sevgilinle ulu orta buluşamazsın Burcu! Birlikte olduğumuzu açıkladıktan sonra bunu yapamazsın!"

"Ne sevgilisi?"

"Haberin bile yok! Her yerde fotoğraflarınız boy boy gösterimdeyken sen çevrende olup bitenlerin bile farkında değilsin!"

"Ne sevgilisi dedim sana! Benim sevgilim falan yok Doruk. Sana daha kaç kere söylemem gerekiyor bana inanman için bilmiyorum ama zaten sevgilim olsaydı sen şuan bu koltukta oturuyor olmazdın, sana ihtiyacım olmazdı."

ÜNLÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin