•12.BÖLÜM• "Düş Perisinin Kırıkları"

Start from the beginning
                                    

-Çok güzeldir bence de. Ben de hep yeşiller içinde bir evim olsun istemişimdir." Elvin, kıza gülümserken Tuna'nın eli önüne uzandı Eva'nın.

-Eva haşlanmış yumurta sevmiyordun dimi? Yiyim mi?" Kız kafasını aşağı yukarı sallayıp izin verdiği an bir koca yumurtayı ağzına sokmuştu ki Acar elini kaldırdı.

-Hayı..." Çoktan ağzına soktuğu yumurtayla babasına dönen Tuna ellerini havaya kaldırdı.

-Sorun değil Acar amca. Gerçekten sevmiyorum ben." Acar gözlerini devirdi ve kahvaltısına devam etti.

-Gelişim için gerekli. Aden de süt içmiyordu ve ben burnunu kapatarak kokusunu duymadan içmesini sağlıyordum. Bazen çocuklar büyümek için istemediklerini yer." Ağzı doluyken bıçağıyla Tuna'yı gösterdi. Lokmasını yutup konuştu. "O it hiç bu sıkıntıyı çektirmedi bana. Her şeyi yiyor, günde 3 yumurta sabah net yer. Öyle ki artık ona özel tavuk tutacağım." Eva kıkırdarken Rüzgar onun gülümseyen yüzüne döndü.

Göz göze geldiklerinde kendisi de gülümseyerek önüne dönmüştü.

Kahvaltılarının ortasındayken -daha doğrusu ortasında olan Acar, Savaş, Aras ve Tuna dörtlüsüydü, diğer herkes bitirmiş, hatta Filiz Devran kahvesini içmeye başlamıştı- Sarp geldi.

-Selam! Afiyet olsun!" Dedi arabasını kilitlerken. Acar ona da sandalye getirmek için ayaklanmıştı ki, eliyle engel oldu. "Hiç kalkma kardeşim Eva'yı almaya geldim."

-Tamam. Kahvaltısını..." Kucağındaki peçeteyi katlayıp masaya koydu genç kız.

-Bitirdim Acar amca. Gidebiliriz, sakıncası yoksa." Olmadığını gösterircesine ekmeğine reçel sürdü ve dudak büktü adam. Eva, tam kalkıp Sarp'ın yanına gitmişti ki bileğinden tutan kadına döndü.

Filiz Devran'a.

-Çiçek, sana bunu vermek istiyordum. Ama...Umarım, hiç ihtiyacın olmaz." Elindeki işlemeli mendili kıza uzatırken, ipeğin üzerine işlenen çiçek figürü kızı gülümsetmişti. Kadının elini öpüp başına koyduktan sonra mendili göğsüne bastırdı.

-Teşekkür ederim efendim, çok güzel." Kadın ona içten bir tebessüm sunarken sofradan ayrıldı ve Sarpla beraber arabaya bindi.

Camını açarken, göz göze geldiği Rüzgar, kızın yüzünden heyecanını anlarken, gözlerini kapatıp açtı güç verircesine. Ona gülümsedi kız da. Güzel bir gün olacaktı.

•••

Önündeki çarpışan arabalara bakarak gözlerini kıstı Eva. Çığlık çığlığa arabalardan kaçışan insanlar da ayrı komikti. Hadi ama! Adı zaten "çarpışan araba" olan bir oyunda neden çarpmamaya çalışırdı ki bir insan?

-Binelim mi?" Bakışları hevesli gözüken Sarp'a dönerken, ellerini kot şortun ceplerine soktu.

-Şey...Ben iyi miyim bu oyunda bilmiyorum." Kızın kararsız cevabından cesaret alarak, lunaparktaki aletler için ortak biletler aldı adam.

Yaklaşık yirmişer tane kadar. Evet, o kadar alet yoktu ama olsun.

-Hadi ama Eva, ehliyet istemiyorlar merak etme." Kızın kolundan tutarak turu biten insanların arabalarından inmesini bekledi ve gösterdi önündeki araçları. "Seç birini." Adamın neşesi onun da sırıtmasına neden olurken, sarı yaldızlı arabaya bindi. Sarp, lacivert bir araca geçerken tur başladı ve herkes birbirinden kaçmaya çalışırken, çarptıklarına sırıtıyordu. 17-18 yaşlarında, kardeşinin ısrarıyla binen bir genç adam Eva'ya sürekli çarpınca son sürat gelen Sarp tarafından hasara uğradı ve savruldu.

Uçsuz Bucaksız (THB-2)Where stories live. Discover now