Bölüm 31

2.8K 135 26
                                    

Arkasından yavaşça yürümeye başladım
Merdivenleri çıkıyordu. Biraz ilerlemesini bekledim etrafıma bakınıp hızla üzerine atladım. Çocuk yüzükoyun merdivenlere düşmüştü.
"Hey sen kimsin ne yapıyorsun ha!"
"Eğer Lydia'yı iddadan vazgeçirmezsen-"kafasını iyice merdivenlerin kenarına bastırdım canı acımış olmalı ki değişik bir ses çıkardı "seni kendi ellerimle boğarım beni anladın mı?"
"Hı-hı"
"Şimdi 10a kadar say ve yerden kalk eğer bana bakayım dersen seni şimdi gebertirim"
"1,2,3.."
Son hızla yerden kalkıp ona bakarak merdivenlerden indim. Hemen insanlara karışıp merdivenlerden uzaklaştım. Yavaşça Lydia'nın arkasında yerimi aldım. 1-2 dakika sonra çocuk da geldi. Yüzünden belliydi bir problem olduğu.

Lydia birkaç saniye durup ne olduğunu anlamaya çalıştı

''Hey iyi misin biraz gergin duruyorsun ?''

''evet iyiyim ama sadece Lydia bu çok saçma ben iddiadan çekilyorum''

bir anda çevredeki herkes çocuğu yuhlamaya başlamıştı. Lydia ise olanları anlamaya çalışıyordu.

''kazanacak gibi duruyordun dostum iddiadan çekilmemen gerek!''

''Dediğim gibi Steve gereksiz bir iddia ben çekiliyorum. Lydia içmene gerek yok.''

''Peki ya ben içmek istiyorsam?''

bir anda salonu çığlıklar sarmıştı. Ne demek ben istiyorsam? O anda bir aptallık yapmaması için yalvarıyordum

saat epeyce geç olmuştu artık insanlar yavaş yavaş dağılmaya başlamıştı. Ben ise gergindim çünkü Lydia yarı baygın bir biçimde bilinçsizce hem insanlarla yarım yamalak sohbet ediyor hem de hala içiyordu.

''B-ben, benim tuvalete gitmem lazım'' diyerek ayağa kalktı rahat yürüyemiyordu. Tuvalete doğru yürüken ben de arkasından yavaşça ilerledim geceyi Lydia için bitirme vakti gelmişti. tuvaletten çıkmasını bekledim kapının arkasına saklanmıştım. Tuvaletten çıkar çıkmaz arkasından yaklaşıp ağzını kapattım biraz çırpındı ondan sonra durdu. Elimi yavaşça ağzından çektim.

''Sen misin'' tanrım beni nerden anladı ki bu?

''Hı hı, yeter artık Lydia eve gidiyoruz''

''Yoo ben gitmiyorum sen istersen git''

''Sen öyle san'' diyip Lydia'nın gözlerini elimdeki bezle hızlıca bağladım Lydia'yı kucağıma alıp koşmaya başladım. Bu tahmin ettiğimden daha kolay olmuştu çünkü zaten Lydia sarhoştu.

''Hey sen ne yapıyorsun beni hemen yere indir!''

''artık çoook geç''

kapıdan dışarı çıkmak üzere olan birkaç genç vardı. Kapıyı açar açmaz ben diğerlerini ittirip dışarı çıktım. Lydia'yı bir süre sonra yere indirdim.

"Ben orda mutluydum"

"Ama ben değildim"

Arabanın kapısını açtım ve onu bindirdim. Ahh kahretsin çantası içerde kalmıştı.

"Bekle Lydia sakın gözlerini açma hemen geliyorum"

İçeri girdiğimde Lydia'nın çantasını görebiliyordum ama arkadaşları her yerdeydiler. Ama başka bir çarem olmadığı için hemen çantasını olduğu yerdeki koltuğa oturdum. Onlar gülüşürken arkam dönük bir şekilde elimi yavaşça arkaya uzattım ve çantanın askısından tutup yavaşça çekmeye başladım. Tam her şeyin kusursuz ilerlediğini düşünürken beni farkettiler

"Hey sen Çanta ile ne yapıyorsun?"

Sanırım tek çare kaçmak, bir anda alıp kaçmaya başladım. Arkamdan geliyorlardı evin çevrelerinde uzun bir tur attıktan sonra izimi kaybettirdim ve arabaya geri döndüm. Lydia hala gözü bağlı bir şekilde oturuyordu.

"Ben geldim"

"Neden bu kadar geç kaldın ayrıca neden köpek gibi soluyorsun sen birşey mi oldu?"

"Evet biraz koşmak zorunda kaldım"

Arabayı çalıştırıp yola koyulduk. Lydia yol boyunca saçma saçma şeyler söyleyip gülüyor ben ise ona eşlik ediyordum. Evlerinin önüne geldiğimizde ise uykuya dalmıştı. Kalan son enerjisini gülmeye harcamıştı sanırım. Çantasını biraz kurcalayıp evin anahtarını buldum. Zaten uyuduğu için ilk başta inip evin kapısını açtım arabaya geri dönüp çok hareket ettirmemeye çalışarak kucağıma aldım ve yatağına götürdüm. Yatırdıktan sonra gözündeki bandı yavaşça çıkartıp baş ucuna bıraktım. Sanırım bu gece de böyle bitmişti ve kârlı çıkan taraf yine ben olmuştum.

ANONİM Stydia Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum