Eve geldiğimde epey bi yorulmuştum. Son zamanlarda gerçekten garip şeyler yaşanıyordu ama ben hala tam olarak ne olduğunu bilmiyordum. Dolabımı açıp gülümsedim. Hala birsürü çikolata vardı ve ben günde en az 5 tane çikolata yiyordum. Birkaç tane çikolata alıp Odama çıktım. Üzerimi değiştirip yatağa uzandım telefon titremeye başladı.
Anonim: Muhtemelen şuan eve vardın ve odanda oturuyorsun.
Biraz etrafıma şaşkınlıkla bakıp telefona tekrar döndüm.
Lydia: Ne o bu sefer de evime kamera mı yerleştirdin
Anonim: aslında düşünmüyorum değil
Çikolatamdan birkaç ısırık alıp tekrar telefona baktım.
Lydia: Gerçekten bizim okuldan mısın?
Anonim: evet
Lydia: Bizim sınıftan mısın
Anonim: Hayıır
Lydia: Adın ne
Anonim: Eğer adımı bilmeni isteseydim seninle anonim olarak konuşmazdım dimi
Lydia: ama ben artık senin adını öğrenmek istiyorum?
Anonim: Bende öğrenmemeni istiyorum?
Lydia: hiçbir zaman söylemeyecek misin
Anonim: çok kısa bir süre içinde ögreneceksin
Lydia: o zaman şimdi söyle
Anonim: Sabırlı ol Lydia
Lydia: karşıma çık artık neden bu kadar özgüvensiz davranıyosun
Anonim: Beni sevememenden korkuyorum
Lydia: bunu karşıma çıkmadan bilemezsin
Anonim: Yakında çıkacağım güzelim
Anonim: Şuan gitmem gerekiyor
Anonim: sonra görüşürüz
Lydia: görüşürüz
***
ANONİMDEN
Saat 11'e geldiğinde hala boş boş sokaklarda dolanıyordum ve canım aşırı sıkkındı. Lydia'nın yanına gitmek istiyordum ona sarılıp gözlerinin içine bakarak ona ne kadar aşık olduğumu haykırmak istiyorum ve yapicaktim da -yani bir kısmını.
Zaten Lydia'nın evinin yakınlarındaydım o yüzden evinin önüne gelmem çok uzun sürmedi. Hemen evin arka bahçesine geçip parmaklıklara tırmanmaya başladım parmaklıkların sonuna geldiğimde balkonuna atladım ve her zaman açık bıraktığı balkon kapısından içeri girdim tahmin ettiğim gibi Lydia uyuyordu hemen yatağın yanındaki çalışma masasının koltuğunu Lydia'nın yanına çektim. Bir melek gibi uyuyordu. Benim güzel meleğim. Dikkatimi yatak örtüsünün üzerindeki paketler çekti,bunlar benim aldığım çikolatalardı. Şaşırmıştım çünkü Lydia çoktan bütün dolabı bitirmiş olmalıydı. Bu kadar az yemiş olması normal değildi, acaba iştahı mı yoktu? Alt kata inip mutfağa geçtim. Dolabı açtığımda benim bıraktığımdan bir farkı yoktu. Nasıl yani bu kız tüm gün aç mı dolaşmıştı? Okulda da hiç bir şey yememişti zaten. Bende hemen "müstakbel eşime" yiyecek bir şeyler hazırlamaya karar verdim. Ama ne yapacaktım? Ah tabii ki mantı! Çekmeceleri karıştırıp mantı aramaya başladım ne de olsa her zaman onun evinde mantı olurdu. "Hah buldum işte" bunu çok sesli söylemiştim umarım Lydia uyanmamıştır.
***
Yemeği yapıp tabağa koydum ve artık her şey hazırdı. Dur bir dakika su koymayı unuttum. Dolaptan bir bardak alıp sürahiden suyu koydum. "Siktir!" Bardak elimden kayıp yere düşmüş ve en ufak parçasına kadar kırılmıştı. Sesleri daha iyi duyabilmek için nefesimi tuttum. Bir kaç saniye sonra ayak sesleri gelmeye başladı. Koşarak salona geçip koltuğun arkasına saklandım.
LYDIADAN
Aniden uyandığımda aşağıdan sesler geldiğini duydum hızlı bir sekilde ayaklanıp odadan çıktım koridordaki vazoyu elime alıp merdivenlerden inmeye başladım. Merdivenlerin sonuna geldiğimde etrafı kontrol edip mutfağa geçtim ve tazgahtaki tepsiyle bakışmaya başladım. Bunu o mu yapmıştı, yani hırsız olsa bana neden mantı yapsın ki? Bunu o yapmış olmalıydı. Cebimden telefonu çıkarıp anonime mesaj yazdım
Lydia: Hala burada mısın?
Salondan bir bildirim sesi yükseldi ve bir kaç saniye sonra anonimden yanıt geldi.
Anonim: Sanırım artık bunun cevabını biliyorsun...