Sydney ile buluşup AVMye gitmemiz saat 13.00ı bulmuştu.
Yolda sürekli etrafıma bakıp durmuştum acaba beni takip mi ediyordu şuan? Yoksa evinde yayılmış oturuyor muydu?
"Hadi gel artık bakmaya başlayalım" dedi Sid. Alışveriş yapmak Sydney için gerçekten çok özeldi. Para harcamayı çok seven bir insan. Tabi bende ama konumuz bu değil..
Mağazanın içinde dolaşmaya başladım o ara bildirimlere bakmak için internetimi açmıştım. Kimseden mesaj yoktu Acaba peşimi bırakmış mıydı? Artık Hayatımda olmayacak mıydı o?
Bunun düşünürken bir anda Sydney kollarıma doluca kıyafetler atmaya başladı.
"Şimdi o kabine giriyorsun ve bunların hepsini deneyerek bana gösteriyorsun Lydia!"
"Tamam hanımefendi bağırmayın gidiyorum"
Elimdekilerle beraber soyunma kabinine girdim. İlk başka gözüme çarpan mavi uzun elbise olmuştu. Denedim ve aynada kendime baktım. Aslında fena olmamıştı ama günlük kullanım için değildi veya ben bu tarz bir elbiseye ortalıkta dolaşacak bir kız değildim. Dışarı çıktığımda Sydney'in gözleri parlayarak bana baktığını gördüm.
"İşte bu senin elbisen!"
"Hayır o kadar da güzel olmadı" diyerek gözlerimi devirdim.
"Sen şaka mı yapıyorsun!?? Gerçekten harika oldu!"
Kafamı hayır anlamında sallayarak kabine tekrar girdim.
Onu mu giyseeeem bunu muuuu
Mavi bir pantolon gördüm. Gerçekten harikaydı. Paça kısmında bir kırmızı gül vardı üstüne giyecek birşey ararken bir t-shirt buldum. O da siyahdı ve üzerinde gene kırmızı bir gül vardı. H A R İ K A
Hemen giyip dışarı çıktım ve ikimizde gerçekten çok beğendik. Onları bir kenara ayırıp, yine kabine girdim. Ve o sırada telefonum titredi.
Anonim: Mavi elbise çok yakıştı ama senin tarzın değil
Anonim: az önceki kombin gerçekten sana çok yakıştı.
Lydia: beni takip mi ediyorsun?
Anonim: yeni mi fark ettin
Lydia: sence mavi elbise yakıştı mı cidden
Anonim: evet gerçekten yakıştı
Gidip mavi elbisenin fiyatına baktım. Çünkü o kadar beğendiyse gerçekten yakışmış olmalı. Fiyat etiketini elime almam ve NE diye bağırmam bir oldu. 749.99 galiba elbiseyi alırsam 2 ay alışveriş yapmamam gerekecek
Anonim: Lydia?
Anonim: Bir şey mi oldu
Anonim: Bağırdığını duydum
Anonim: Hey bana cevap ver
Lydia: Hiçbir şey yok
Anonim: Emin misin?
Lydia: evet kıyafet deneyeceğim görüşürüz
Telefonu bırakıp demeye devam ettim ve gene o 2 kombin arasında kaldım.
O Güzel mavi elbiseyi mi almalıydım yoksa o mavi pantolon ve siyah t-shirt mü??
Ve sonunda parama kıyamadığım için pantolonu ve t-shirtü almaya karar verdim. Kasaya geldiğimde kasiyer bana baktı ve sonra yanındaki kasiyere bir şeyler fısıldamaya başladı. Ben ve Sydney şaşkın bir şekilde birbirimize baktık. Ve sonra diğer kasiyer de bana baktı. Tam ağzını açıp konuşacakken Sydney dayanamadı.
"Pardon bir sorun mu var?"
"Hayır kusurumuza bakmayın Adınııız" deyip elindeki kağıda baktı.
"Adınız Lydia Martin mi?"
"Evet arkadaşımın adı Lydia Martin"
Gerçekten ne olduğunu merak ediyordum. Kasiyer arka tarafa gitti ve bir poşet çıkardı. "Bunlar sizin adınıza ödendi. Bir beyefendi gelip bunları aldı. Fişini de içine bıraktı eğer bedeni konusunda bir sıkıntı çekerseniz hemen değişim yapabilirsiniz" gerçekten şok olmuştum. Bana bunları o mu almıştı?
Bedenlerine baktım ve gerçekten benim bedenlerimdi. Üst kısmı dar giymeyi sevmediğim için t-shirt 1 beden büyüktü. Şaşkınlığımı gizlemeye çalışıp iyi günler dedim ve Sydney'in kolundan tutup dışarı çıktık.
"Lydia Bu da neydi böyle bunları sana kim aldı?"
Bilmiyorum diyebildim sadece. Ve o sırada telefonuma bir mesaj geldi...
