Sansa erkek arkadaşını geleneksel paskalya yemeklerinden birine davet etmekten rahatlıkla söz ederken Ned Sansa'nın erkek arkadaşını eski usul ebeveyn gözetimi yoluyla öğrendiği için minnettar olmalıydı.
En azından bir gün unuttuğu noel alışveriş l...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Elveda öpücüğü için çok mu geç kaldım?"
Büyük salona giden avludan geçen Sansa ve Brienne, bir adım arkalarında sırıtan Tormund'a döndüler. Atını dizginlerinden tutuyordu. Mavi gözleri saf umutlarla aydınlıktı, gerçekten de uzun sarışına fena vurulmuştu. Sansa bunu fark etmişti ve gülümsemesini tutmaya çalıştı.
Ancak duyguları karşılıklı gibi görünmüyordu. Her zaman olduğu gibi Brienne, Tormund'un görüşme teklifine yanıt olarak ifadesini sertleştirdi, normalde nazik, aydınlık yüzü tamamen kapandı. Böyle güçlü, yetenekli bir kadını bir hayranının karşısında karmaşık ve belirsiz görmek zordu ve inanılmaz derecede asil olan Brienne'yi bile biraz daha normal bir insan yapmış gibi gösterdi. Sansa bir şekilde bunu göreceğinden şüpheliydi.
Azimli Tormund üsteledi "Ne? Sadece bir elveda bile yok mu? Ölümüne seni takip edebilirim."
Brienne ona bakmadı ama isteksizce "Size iyi şanslar Sör."dedi.
Brienne Tormund'a bakmış olsaydı, bu seyrek kelimelerin üstüne bile Tormund'un yüzündeki parlayan sevinci görmüş olabilirdi. Belki direncini biraz yumuşatmış bile olabilirdi. Fakat ne bakıyordu ne de Yabani için ufak bir acıma duyuyordu. Sansa ekledi "Mümkün olan en kısa sürede bize geri dön, Tormund. Fena halde özleneceksin."
Brienne sonunda, Tormund'a baktı; Sansa'nın sözlerine sanki Brienne bizzat kendisi söylemiş gibi tepki verdiğini gözlemledi; gözleri de saçları kadar parlaktı ve sakalının altından bir sırıtış parlıyordu. Brienne bir çeşit mırıltı sesi çıkardı ve aniden uzaklaştı.
Sansa ve Tormund onun gidişini izlediler daha sonra Tormund bir ıslık çalıp başını salladı "Ne kadın ama."
"Hem de en iyisinden." dedi Sansa.
"Sana tırmanacağı kadar senin de ona tırmanmanın kolay olacağı türde bir kadın, ah zirvesinde manzara ne kadar da güzeldir."
Daha önce olmuş olsa bu sözlerle Sansa şok geçirmiş olabilirdi ama şimdi neredeyse hiç çabalamadan kahkaha atmıştı "Evet...o baya uzun."
Sohbeti burada bırakabileceğini düşündü; muhtemelen bu Tormund ile -iyi bir sebeple bile- görüştüğü en uzun süreli sohbetti. Her ne kadar ona kötü bir duygu beslemese de söyledikleriyle sadece onun güvenli dönüşünü kast etmişti. Ortak düşmanları ve akgezerleri bir yana bırakırlarsa Yabani bir savaşçıyla Winterfell'in Leydisi'nin pek ortak yönü yoktu.
Bu yüzden Brienne ayrıldıktan sonra Tormund mavi delici gözleriyle refleksle ona dönünce şaşırdı "Ne tür aşıkları oldu?"
Bir dakikalığına Sansa sadece ona boş boş bakabildi "Aşıklar?" Başını iki yana salladı "Bilmi-"
Tormund sabırsızlıkla onu kesti. "Ne tür kişiler yatağını ve içini ısıtır?"
Belki Sansa bu tür cümlelere şok geçirmediği konusunda erken karara varmıştı. Yanaklarının kızardığından emin olarak hafızasını aradı. "Ah şey...aslında söylentiler dışında bir şey bilmiyorum."
