59 dakika "ihanet" - 27 / buluşma

83 9 0
                                    

Koridorda yavaşça ilerledi Cahit, yalnız olmadığını çözdüğü için temkinliydi. Eli istemsizce silahına gitti bir an, gerilmişti. Hem adımlarını basacağı zemini kolluyor, hem de dikkatlice etrafına bakıyordu. Ortalıkta herhangi bir tel, pim, tuzak... görünmüyordu ama. Salonun ağzına geldiğinde buluşacağı kadını görüp durakladı. Yüzü seçilmiyordu kadının, camdan dışarıya bakıyordu. Boyalı denilebilecek sarı saçları ve fazla özenli duran bir etek ceket takımı vardı üzerinde: "Yine erkencisin Cahit!" dedi, yüzünü ona doğru çevirerek.

Kapıdan geçen ilk taksiyi çevirdi Neriman. Yunus ortalarda görünmüyordu. "Emniyet'e gidiyoruz!" dedi adama. "Yalnız olabildiğince acele!" Bir yandan neler olduğunu anlamaya çalışan Şeniz'e hızlı açıklamalar veriyor, şoförün meraklı tepkilerini ise dikkate almıyordu. "Kadın kesinlikle ekipten biri!" dedi Şeniz'e. "Bir şarkımız vardı eski bir şarkının adı! Kordon'daki kulüplerde sıkça çalardı. Onu kastetmiş olmalı kadın! Seneler geçti, mektubun gelmedi diyor şarkıda!" Şeniz'in anlamadığını fark edince söze devam etti Neriman: "Unutulmuş, ekipte istediği değeri görememiş birisi, babana bana mektup göndermedin diyor! Oysa zamanın tüm vakalarına hakim!"

"Merva! Senin burada ne işin var?" dedi Cahit. Az sonra yapacağı buluşmadan onu ayrı tutmak isteyen bir şaşkınlıkla. "Anlamadın mı Cahit?" dedi Merva gülümseyerek, "Randevun benimle!"

"Merva Karısı sağ kalmıştı değil mi?" dedi Neriman Şeniz'e. "Onu bulabilirsek Cahit'i de bulabiliriz! Elimizde numarası var değil mi? Hatta bir yandan birilerini ararsak vakit kazanırız! Emniyet'in numarasına baksana google'da!"

Şeniz paralize olmuş gibi hareketsiz dinliyordu Neriman'ı. Haklıydı, son bir haftada olanlar henüz yirmilerinde bir genç kız için çok fazlaydı. "Şeniz!" dedi Neriman, kontrolü elinde tutan güven veren bir sesle, "Telefonunu ver!"

"Artık kaçmaktan yoruldum Cahit!" dedi Merva. "Beni bunun için buldun. Ama itiraf et güzel yordum seni de! Ve bu işte Neriman'dan iyiydim! Senden bile iyiydim! Elin kolun bağlı kaldın neredeyse! Kimseleri kurtaramadın! Bütün bir ekibin ölüme gitti! Dahası hepsinin hayatı benim dudaklarımın ucundaydı!"

"Sen nasıl bir manyaksın Merva?" dedi Cahit kelimelerini seçemeyerek. Şaşırmıştı, korkunun ötesinde büyük bir hayal kırıklığı vardı gözlerinde.

"Benim geleceğimi çaldın!" dedi Merva sesi titreyerek. "Beni ekibine layık görmedin! Bense senin aklını aldım!"

Ne cevap vereceğini bilemeden yutkundu Cahit. Merva devam etti: "Ama şimdi son kez itiraf et Cahit, kimmiş en iyi adamın?"

"Merva!" dedi Cahit gülerek, "İşte bu hırsın engel oldu senin gelişimine! Zekiydin, işe yarar farklı yaklaşımların, yöntemlerin vardı ama çok hırslıydın, sabırsızdın..."

Telefonu yanıtlayan memur Mithat Soydan'ı bağlamayınca Neriman Şeniz'in hatırlatmasıyla Bekri Kahraman'ı istemişti bu kez. "Lütfen!" dedi adeta yalvararak, "Cahit Barut'un hayatıyla ilgili dersiniz!" Kısa bir sessizliğin ardından "Buyurun, Ben Bekri Kahraman?" dedi karşısındaki ses. Hızlı ama anlaşılır bir tempoda olanları anlattı Neriman dikkatle. "Merva Koşal'ı bulabilirsek, Cahit'i de bulabiliriz!" dedi sonra. "Neriman Hanım!" dedi Bekri Kahraman, sakinleştirmeye çalışan tok bir sesle: "Ekiplerim şu an Cahit Bey'in yanında..." Cahit'in son ziyaretinde işin peşini bırakmayacağını anlayan Bekri Kahraman onu takip edecek bir ekip görevlendirmişti. Otelden, Eskişehir seyahatinden, hepsinden haberi vardı. Amacı elbet son bir haftada ortalığı birbirine katan faili yakalamak olduğu kadar yeni kayıplara da engel olmaktı. "Şimdi sizden ricam sakince buraya gelin ve hepbirlikte bekleyelim!" olmuştu son sözü.     

Merva sinirle dudaklarını ısırıyordu Cahit'i dinlerken. "İstediğin kadar zeki ol, teknolojiyi kullan, öngörülerin güçlü olsun, bunlar seni iyi yapmaz!" dedi Cahit. "Sen sırf gücünü ispatlamak için onlarca masumun hayatına mal oldun, yetmedi ekibine, geçmişine, ait olduğunu iddia ettiğin işine ihanet ettin! Üstelik eminim Neriman çoktan bulmuştur seni, sense rehineni elinden kaçırdın!"

"Yeter!" dedi Merva, çatallaşan sesine engel olamayarak: "Bir kere de beni takdir et be adam!" Cahit çok farklı bir ifade gördü Merva'nın gözlerinde. Bu sırada Cahit'i takip eden ekipler evi kuşatmış içeriye girmek için saniyeleri sayıyordu, üç el silah sesi duydular içeriden...
 

59 dakika "ihanet"Kde žijí příběhy. Začni objevovat