59 dakika "ihanet" - 25 / ipucu

68 14 0
                                    

"Aslında babamın şüphelendiği birisi var!" dedi Şeniz duraklayarak; "Eski bir... sevgilisi, galiba!"

"Sevgilisi mi?" dedi Neriman şaşırarak. "Babanın annenden sonra ciddi bir ilişkisi olmadı ki!"

"Emin misin?" dedi Şeniz inanmak isteyen bir sesle, "Annem bizi bu yüzden terk etmedi mi?"

Yanıt vermedi Neriman, veremedi. Derya'nın onları terk etme nedenini zamanı gelince Cahit kendi söylemeliydi kızına. "Ya bir şarkıda geçiyormuş adı!" dedi Şeniz süreci hızlandırmaya çalışarak, "Eskilerden... Hatta bir şarkımız vardı demiş kadın babama telefonda!"

"Şarkıları mı varmış?" dedi Neriman bir kez daha şaşırarak. "Evet!" dedi Şeniz hatırlatmış olmanın sevinciyle. "Kadının adının geçtiği şarkı babamla ikisininmiş!" 

"Sevda mı?" dedi Neriman gülerek. "Evet!" dedi Şeniz bir kez daha coşkuyla. 

İzmirli küçük bir kızdı Sevda. Tabii aradan geçen yıllarda o da otuzlarını devirmiş olmalıydı çoktan. Cahit'e hayrandı o zamanlar, bir dediğini iki etmezdi. Kısa bir süre ekibe o da dahil olmuş, Cahit'e olan ilgisi ayyuka çıkınca da kariyeri son bulmuştu. Kimseye kötülük etmeyecek saf bir kızdı ama. Bu yüzden hepsiyle dost kalmıştı. Bahsi geçen şarkıyı ne zaman duysalar, "Bu bizim şarkımız olsun mu?" derdi Cahit'e...

"Hiç sanmam!" dedi Neriman gayet emin bir tonla. "Sevda babana çok aşıktı ama Cahit hiç o gözle bakmadı ona. Sevgili olmadılar yani..."

"İyi ya işte!" dedi Şeniz, bir şeyleri çözmeye çalışarak, "Olmadıkları için dönüp intikam alınmaz mı zaten?" 

"Bu kız böyle beni kaçırtmayı filan aklına koyacak bir tip değil ama!" dedi Neriman, yanlış adayla vakit harcadıklarını savunarak. "Ama bir arayıp yoklayalım yine. Babanın rehberi yanında mı?"

"Odada olmalı!" dedi Şeniz, "Çıkıp alıyorum hemen!" İşini şansa bırakmayı sevmezdi Cahit, telefonuna kaydettiği her numarayı defterine de yazardı. İçeriğini belli aralıklarla günceller, gerekli gördüklerini yenisine de geçirirdi. Çok geçmeden döndü Şeniz, elinde iki küçük defterle: "En günceli yanında sanırım!" dedi, "Bunlar umarım işimizi çözer!"

"Bakalım!" dedi Neriman, birer defter alıp çevirmeye başladılar sayfalarını. Biraz sonra "Bu olabilir mi?" dedi Şeniz heyecanla. "Sevda Yeni?" Telefonuna yazan numarayı tuşlayıp Neriman'a uzattı sonra. Üçüncü çalışta açıldı telefon...

"İyi günler?" dedi Neriman, sesi tanımaya çalışan bir dikkatle. "Sevda Hanım'la mı görüşüyorum?" "Buyurun benim!" dedi karşısındaki ses de, "Yalnız alamadım sesinizi?"

Adını söyledi Neriman bu kez, soyadını da peşinden... Sevinç dolu bir çığlık attı kadın, doğru kişi olmalıydı aradıkları. "Sen ha?" dedi coşkuyla, "İnanamıyorum, yıllar sonra!" Bir müddet konuştular amaçsız bir buluşmanın içindeymiş gibi. Karşılıklı sözler verildi, birkaç eski anı yad edildi. Arada kaşlarını kaldırıp "Bu değil!" gibi bir işaret yaptı Neriman Şeniz'e birkaç kez. Daha fazla uzatmadan kapattılar sonra telefonu.

İzmir'den ayrılıp Yalova'ya taşınmıştı Sevda. Küçük bir çiftlik evine. Ekili alanları, birkaç ahır ve kümes hayvanı, bir de Oğul adında bir köpeği vardı. Görüşmeleri sırasında sık sık havladığı için Sevda susturmaya çalışırken duymuştu Neriman adını.

"Sevda olamaz!" dedi bir kez daha Şeniz'e. "Kız köpeğinin adını Oğul koymuş. Çocuğumuz olursa adını Oğul koyalım diyip dururdu Cahit'e. Hâlâ içten içe aşık bence! Sen şu son 5 gündür olanları bana iyice bir anlatsana!"


59 dakika "ihanet"Where stories live. Discover now