59 dakika "ihanet" - 15 / zincir

75 13 0
                                    

Sabaha karşı telefonu çaldı Cahit'in, oyalanmadan yanıtladı. Erhan'dan gelecek haberleri beklediği için uyku tutmamıştı zaten. "Dinliyorum Erhan?" dedi heyecanını bastırmaya çalışan bir sesle. "Yazık oldu Erhan'a!" dedi karşısındaki ses. "Sen bunca yıl çalış, kendine yeni bir hayat kur, sonra git trafikte öl!"

Şu esrarengiz kadından başkası değildi Erhan'ın cep telefonundan arayan, "Bulacağım seni!" dedi Cahit sesi titreyerek. "Acele et!" dedi kadın sinir bozan alaycı tavrını sürdürerek.

Cahit iyice sıkışmış hissetti kendisini. Yerinden kalkıp pencereyi açtı, kuru bir soğuk vardı dışarıda, derin bir nefes aldı. Gün ağarmış, şehirde hareket başlamıştı... Birer birer yitirdiği ekip arkadaşlarının acısını bir yana bırakıp sağlam bir adım atması gerektiğini düşündü o an. Aksi halde can dostu Neriman'ı kurtarmak için fazla zamanı kalmayacaktı. Oysa onu yitirmek bugüne kadarki kayıpların en büyüğü, acıların en tarifsizi olurdu şüphesiz.

Bu kez karşısındakinin tahmin edemeyeceği bir hamle yapmaya karar verdi. Ekiple bağlantısı pek bilinmeyen birisini arayacaktı destek almak için. Merva'yı...

Merva bundan 10 yıl önce ekibe dahil olmuş ancak bir takım konularda gerekli potansiyeli gösteremediği için kısa sürede yolları ayrılmıştı. Haliyle Cahit ve ekibiyle sorunu olan birisinin onu tanıma ihtimali de zayıftı. Hemen telefona sarıldı Cahit, Erhan'ın yarım kalan görevini Merva'ya verecek, böylece Pakdeniz Ailesi'ne ulaşmak için buldukları tek kontağı da hasmına kaptırmadan sağlam bir aşama kat edebilecekti.

İlk çalışta açılmadı telefon. Ardından Merva Cahit'i aradı...

"Merva? Benim.." diyip ismini söyledi Cahit, mağrur ama sevecen görünmeye çalışan bir sesle.

"Cahit Bey? Siz ha, yıllar sonra!" dedi Merva, heyecanını gizleyemeyen hafif bir sitemle.

"Dinle!" dedi Cahit, "Çok önemli bir vakamız var, bir an önce de görüşülmesi gereken bir adamımız! Adam İzmir'de, ufak bir son dakika aksaklığı çıktı ve bize yardım edebileceğini düşündüm?"

"Çok isterim ama... Elimden gelir mi ki?" dedi Merva, çocuksu bir sevinçle. "Yine yüzüme gözüme bulaştırmayayım her şeyi?"

"Sanmam!" dedi Cahit, onu yüreklendirecek bir tonla. "Bence rahatlıkla üstesinden gelebilirsin!"

"Tamam!" dedi Merva heyecanla bu kez. "Bu arada Reyhan'ın başına gelenleri duydum, onun bu işlerle bir ilgisi yoktu değil mi?"

"Yok!" dedi Cahit, fazla renk vermeyen tok bir sesle. "Şimdi sana adresi ve gerekli bilgileri mesaj atıyorum. Yalnız hiç vaktimiz yok ona göre!"

"Tamam!" dedi Merva gülerek, "Sizi pişman etmeyeceğim!"

Rahat bir nefes aldı Cahit. Erhan'ın kendisine gönderdiği adres ve bilgileri Merva'ya iletti hızla. "İki yan sokağım burası!" yazdı Merva da yanıtında.

Çok geçmeden aradı sonra:

"Cahit Bey bu adam ölmüş!" dedi fısıldar gibi endişeli bir sesle. "Üstelik hâlâ sıcak!"

"Hiçbir şeye dokunma!" dedi Cahit, "Hemen uzaklaş oradan!"

"Birkaç resim çektim!" dedi Merva, "Belki işinize yarar.."

"Çık çabuk oradan!" dedi Cahit bir kez daha. Bu sırada başka bir çağrısının daha olduğunu duyup ekranına baktı, "0212" alan kodlu tanımadığı bir numara arıyordu:

"Cahit Bey!" dedi yakından tanıdığı ama o an çıkaramadığı bir ses. "Bekri Kahraman ben!"

"Buyurun Bekri Bey?" dedi Cahit, her şeyi yolunda gibi gösteren bir içtenlikle.

"Sanırım bizim çocukların sizi misafir etmesi gerekecek..." dedi Bekri Kahraman, sıkılmış ama otoriter bir sesle, "Sizin gibi bir beyefendiyi evinize gelip almalarına razı gelmedim! Bir saate kadar burada olabilirseniz sevinirim!"

"Gayet tabii!" dedi Cahit, olabildiğince sakin görünmeye çalışarak. Sonra küçük sarı bir kağıda "Sakın camlara yaklaşma, 2 saate döneceğim!" yazıp çıktı Şeniz'e...

59 dakika "ihanet"Where stories live. Discover now