yirmi

3.1K 399 102
                                    

Spiritüel ve din kısmında yükselmemiz için daimi okurları, okumaya başlamadan bölümü yıldızlamaya davet ediyorum😂❤

Fatih'ten
Gözlerimin üzerinde tonlarca yük hissediyordum, bu yük sadece gözlerimde değil tüm bedenimde vardı. Hatta ruhumda da aynı yük bulunuyordu.

Gözlerimi açmak istemiyordum, bilincim üzerimde olan tonlarca yükün altında ezilip kalmıştı. Günlerdir uyku ve uyanıklık arasında olan o makus çizgideydim.

Nefes alıyordum, ama almıyordum da. Haletiruhiyem kötü bile değildi, hakkın rahmetine kavuşmuştu.

Kendimi zorlayıp gözlerimi açtım, etrafı buğulu gördüğümden nerede olduğumu çıkaramamıştım. Uzandığım yerden doğrulunca kolumda olan serumu farketmiştim. Tekrar "neredeyim lan ben?" Moduna girmeden, beynim devreye girdi ve hastanede olduğumu anladım.

Etrafıma baktığımda koltukta uzanan Ufuk'u görmemle derin bir nefes vermem bir oldu. En azından buraya neden geldiğimi bilecektim. Yavaşça ayağa kalkıp henüz bitmemiş olan serumla Ufuk'a doğru yürüdüm. Ayağımla bacağını dürtüp seslenmeye başladım.

"Şş tosun paşa kalk hadi geldik"

Ufuktan herhangi bir yaşam belirtisi alamadığım için sertçe bi tekmeyi de ayak bileğine geçirdim.
Bu sefer gözlerini aralamıştı, beni görür görmez ayağa kalktı;
"Fatih neden kalktın abi, daha serumun bile bitmemiş. Geç şu yatağa gözünü seveyim ya." diye yakınır bir sesle konuştu.

"Lan bana ne oldu? Benim niye haberim yok oğlum? Niye geldik hastaneye? Ne zaman geldik?" diye sıralamıştım soruları.

"Bizim sokağa yakın bi civarda kaldırımda bulmuş yenge seni. Sonra da Musab gelip sizi ordan almış, seni hastaneye getirmişler. Bu aralar hiç zıkkımlanmadığın için vücudun yorgun düşmüş. Bu bitirdiğin 3.tüp serum. 4.de bitince eve gideceğiz."

Ufuğun tek nefeste konuştuğu her bir cümlede bir kere daha şaşırmıştım. Ama takıldığım bir kısım vardı; yenge kimdi?

"Yenge kim, Gonca annem mi geldi?"

"Yok abi ne gonca teyzesi, seninki." deyip göz kırptı.

"Lan ufuk seninki kim aptal mısın oğlum? Ne taksit taksit konuşuyorsun lan!?"
Aklımdan geçen kişinin beni nasıl bir halde bulduğunu düşünmek... istemiyordum.

"Hazal yengem, nasıl anlamadın abi? Kaç tane seninki var?" deyip kısa bir kahkaha patlattı.

Ufuğa yüzümü ekşitip kapıya doğru ayaklı serumla yürümeye başladım. Hızlı hızlı yürüyordum, sapasağlamdım. Neyin hastalığını çıkartmışlardı ki başıma?

Odanın kapısını açar açmaz kapının karşısındaki 3'lü sandalyede Musab ve Hazal'ı görmem bir oldu. Gözleri kapalı kafasını Musab'ın omzuna yaslamış Hazal'ı görmemle, kaç gündür hissedemediğim karın ağrımı tekrar hissettim. Gözlerimi Hazal'dan kaçırdım. Musab'ın da uyuyor olduğunu farkettim. Hazal'ın verdiği karın ağrı etkisinden kurtulmak için;
Ufuğa doğru dönüp saatin kaç olduğunu sordum. Elleriyle 3'ü işaret etmişti.

Saat gecenin 3'ydü ve koridorda hemşireler hariç hiçkimse yoktu. Kafamı sağ tarafa çevirince; benim gözümde ismi değişmeyen ama insanların hemşir dediği birkaç genci görmüştüm. Bu saatte Hazal'ın burada olması yanında Musab bile olsa sıkıntı veriyordu ki; efendilerin burada olması ve Hazal'ın mışıl mışıl kestiriyor oluşu iyice gerilmeme sebep olmuştu.

Ufuğa işaret edip yatağın üzerindeki beyaz, temiz olduğunu umduğum ince çarşafı getirmesini istedim.

Ufuk başta suratıma salak salak baksa da 10-15 saniye sonra harekete geçmişti. Çarşafı elime aldığım gibi Hazal'ın olduğu yere gittim. İçimden "Lan kız bu çarşafın altında boğulur mu?" diye düşünmeden çarşafı yüzünü de kapatacak şekilde üzerine örttüm. Serumlu kolumu çok kıpırdatamasam da başarılı olmuştum, görev tamamdı. Hazal'dan anında uzaklaşıp odaya geri girdim.

Kafamı seruma çevirdiğimde bitmesine çok az kaldığını görmüştüm. Şuan tam olarak "bitse de gitsek" durumundaydım. Yatağa oturup serumu bitmesini bekleyecektim. Hazal'ın suratında oluşan o masum hali insanların görmesini de engellediğime göre artık oturabilirdim.

Ufuk;
"Yuh ulan! Yuh Fatiih!"

"Noluyo Ufuk?" deyip istemsizce kaşlarımı çattım.

"Abi çarşafı Hazal'ın üzerine, yüzüne bile örtmüşsün! Abi senn hasta mısın?" deyip elleriyle ağzını kapattı.

"Ufuk sus şuradaki çarşafla da seni camdan aşağı sallandırırım. İkidebir  de Hazal deyip durma, sabrımı sınıyorsun." diye tehditvari konuştuktan sonra ne diyeceğini dinlemeden cebimden telefonumu çıkardım.

Bildirimlere baktığımda Özgeden ve annemden toplam 24 cevapsız çağrı vardı. Annem 2 kere Özge 22 kere aramıştı. Bir şey mi oldu düşüncesiyle Özgenin çağrılarına hemen geri döndüm.

Çalıyor.. Açtı

"Alo.. Fatih saatlerdir arıyorum, açmıyorsun. Ben eve geri döndüm ama tekrar geleceğim onu haber verecektim."

"Bunun için 22 kere mi aradın Özge?"

Telefonun ucundan "Hıhı" gibi bir ses geldi.

"Tamam görüşürüz abicim" deyip telefonu kapattım.
Bu kıza arada ayar vermek gerekiyordu. Ayarları gevşiyordu.

Serumun çok az kaldığını görür görmez kolumdan çıkardım. Üzerime de koltukta duran ceketimi yavaşça geçirdikten sonra Ufukla odadan çıktık.

Kapıyı açar açmaz yüzündeki çarşafla cebelleşen Hazal'ı görmem bir oldu. Yüzümdeki gülümsemeyi saklamaya çalışıyordum. Kafamı yere eğip yan sandalyeye koyduğu çarşafı aldım, Musab görmeden odaya fırlattım. Musab'da etraftaki hareketliliği hissetmiş olacak ki gözlerini açmıştı.

Hazal'a bakmamaya çalışarak kafamı tekrar önüme eğdim.

Musab beni görür görmez yanıma doğru gelip sırtımı sıvazlamaya başladı.

"Abi korkuttun bizi, artık dikkat edeceksin kendine."

Tam ağzımı açacakken sesimi bulamadığımız farkettim. Tamam Hazal'ı görünce bir haller oluyor olabilirdi, ama bu "ses kayıplığı" da onun eseriyse.. Sıkıntı büyüktü.

Musab'a gülümseyip kafa salladım.
Biz önde, Hazal ve Musab arkada yürümeye başladık. Nereye kadar bu karın ağrısına kavuşamadan yaşacaktım, bilmiyordum. Ama bildiğim tek şey vardı: Onu görünce dünyam duruyor gibi oluyordu, herşeyi unutuyordum.

Seviyordum galiba.

BÖLÜM SONU
Ay bu "bölüm sonu" yazısını bile özlemişiiim. yazmaya 2 saat önce başladım sanırım kısa bir bölüm oldu ama müjdeyi vermek için ve özlediğiniz düşündüğüm için yazmak istedim. Müjde;Bomba gibi geri dönüyoruz inşaallah. Fatih'i Hazal'ı en çok da sizi özledim. Yorumlarınızla destek olmayı unutmayın. Hepinizi çok seviyorum ❤😙

SANA HAYIRDIR!Where stories live. Discover now