Geçmiş

9.3K 486 4
                                    

2 KASIM2013 Cumartesi

“Ne demek gidemiyoruz Mert! Bu şimdi mi haber verilir?” diye tısladım. Ben o kadar hazırlanıyorum ama beyefendi iptal diyor.Daha dün gideceğiz demişti.

“Üzgünüm ama beklenmedik bir sorun çıktı. Tüm hafta sonumu şirkette geçirmek zorundayım” Nasıl bu kadar rahat konuşabiliyor?

“Sorunu senden başkası çözemiyor mu ? Abin nerede,baban?” dediğimde sıkıntılı bir nefes verdi.

“Hepimiz şirkette olacağız sevgilim. Ama merak etme gelecek hafta sonu sadece ikimiz olacağız” gözlerimi devirdim.

“Tamam Mert. Başka bir şey demiyorsan kapatıyorum” dediğimde “Seni seviyorum “ dedi. Peki ben ne yaptım? Ne kadar kızsam da “Seni seviyorum” dedim yine de. Zaten bu yüzden kaybediyoruz ya.Arkamı dönüp bana bakan Deniz'e baktım.

“O geceliklere yazık oldu”  Yine gözlerimi devirdim.

“Bak ne diyeceğim. Neden sana birini bulmuyoruz? Beni tüketmek yerine ona yapabilirsin bunu” dedim kendimi koltuğa atarken.

“Gittiğimde çok ararsın ama bu laflarımı” derken şaka yapmadığı belliydi. Gidecek miydi?

“Gidecek misin?” dedim çekinerek. Sıkıntıyla iç geçirdi. Bana dönüp “Bilmiyorum.Henüz bir karara varmadım. Hem gitmek hem  de gitmemek istiyorum” derken yüzü de sözlerini destekler bir haldeydi. Ona yaklaşıp sarıldım.

“Gitme” dedim. Ama cevap vermedi.

“Bugün alışverişe gidiyoruz bayanlar.Ağlamayı kesin de hazırlanın” Tuğçe benim değil Deniz’in kuzeni olmalıymış. Bu umursamazlıkla benim kardeşim olamaz.

--------

“Canım çıktı. Alışverişten soğuttunuz beni” dedim ellerimdeki çantalarla beraber kapıdan çıkarken.Cevahir AVM’ye gitmiş,çıktıktan sonra soluklanmak içinde Şişli de cafelerden birine gitmiştik. Tabi birkaç butik görünce oraya da girmiş yine kollarımız çantayla dolmuştu.

“Beni bile yordu bu alışveriş Tuğçe sen nasıl yorulmadın” dedi Deniz.Eh Deniz bile yorulmuşsa biz gerçekten çok alışveriş yapmışız demektir. Bu arada elimdekiler de ağır gelmeye başladı iyice. Arabayı da uzağa bıraktık herhalde.

“Merhaba Nil Hanım” sesin sahibine bakmamla şaşkınlığım uzaya kadar çıkmıştır herhalde. Bunların ne işi var burada?

“Efendim alışveriş yapmışsınız,yoruldunuz galiba” bu saçma sözleri söyleyen gazeteciydi. Gözüme sokacak neredeyse mikrofonu.Kamera da tepemizde.

“Nil Hanım Mert Bey neredeler , şirket için düzenlenen geceden sonra bir daha ikinizi bir arada göremedik?” Hah ben de nerede kaldı bu sorular diyordum. Cevap vermedim.

Tuğçeyi göstererek “Kardeşiniz mi size çok benziyor “ demesiyle sinirlendim. Ben doğru dürüst magazin programı bile  izlemem ama şimdi gelmiş o programa konu oluyorum.Hayatın cilvesi. “Kardeşim.Size iyi günler” diyerek hızla karşıya geçip otoparka yürüdük.

Akşam 19:00

Yemeklerimizi yedikten sonra Şule bize kahve yapmış onu içiyorduk. “Seni dershaneye yazdırmamız gerek biliyorsun bu sene sınav var.”

Renkli RüyalarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin