Renkli Rüyalar

Çok Güzelsin

BU BÖLÜMDE DE MERT VE NİL'İN AĞZINDAN YAZDIM.

MERT;

“Bu ne demek oluyor dedim” diyip bana yaklaşarak elindeki telefonu yüzüme tuttu. Ama sen böyle yakın temasta bulunursan ben ciddi olamam. Gözümü zorlukla telefona çevirip mesajı okudum.

Mesaj da ; “Nil hanım iyi akşamlar. Bana toplantının Swissotel Grand Efes  de yapılacağı söylendi. Gelen bilgilerde Mert Bey’in imzası var. Fakat yanlış bilgilendirilmişsiniz.Hilton İzmir’de olmanız gerekiyordu. Mert Bey’i aradım, açmadı. Otele araba gönderip sizi aldırtacağız.” yazıyordu. Şaşkınlıkla bakakaldım telefona.

“Sizin imzanız var, hangi otelde kalacağımızı biliyorsunuz fakat yanlış otele getirtiyorsunuz. Sonra yanlışlık düzeltilmesin diye de telefonunuzu açmıyorsunuz. Amacınız ne sizin !” diye bağırdı.

“Ben değ-“ cümlemi bitiremeden devam etti.

“Hah yine mesaj gelmiş. Bakalım şimdi hangi yalanınızı yazmışlar .”  deyip mesajı yüksek sesle okumaya başladı.

“Nil hanım az önceki mesajımda sizi yanlış bilgilendirmişim. Gelen bilgilerin altındaki imza Hakan Bey’e aitmiş. Ayrıca doğru oteldesiniz. Özür dilerim iyi akşamlar.” Okurken sonlarına doğru sesi kısılmıştı.

Ama o mesajı okurken benim tek odak noktam dudaklarıydı. Çevir başını Mert. Kız ona, yanlış anladı yine. “Beni dinleseydiniz keşke” dedim ama sesim yeteri kadar sert çıkmamıştı garip heyecanımdan. Belli olmasın diye de sırıttım.

“Ben öz-“ diyecekkeN gözlerini kısarak konuşmaya devam etti. “ Hayır dilemeyeceğim. Haksızsınız yine de.”     Sen gözlerini kısarak konuşursan eğer ben de sana yaklaşırım Nil Hanım!

“Ne, ne yapıyorsunuz “ dediğinde tam önünde duruyordum.

“Kadınlara sinirlendiklerinde neden güzel diyoruz biliyor musun?” dedim sesimi kısık çıkartarak.

“Neden” dediğinde Sesinin tonuna dikkat ettiğimde biraz yumuşadığını anladım.

“Çünkü kadınlar sinirlendiğin de sık sık nefes alır, göğüsleri kalkar ve sinirden gözleri parlar.” dediğimde kıpkırmızı oldu.Ah Tanrım! 

“Bundan banane. Hem sizin gözlerinizde de parlaklık var ama şu an sinirli değilsiniz aksine fa..-“ derken elimi dudaklarına koyup onu susturdum.

“Benim ki sinirden değil” dediğimde “ Ya neyden?” dedi. Dememeliydin Nil.

“Arzudan” dedim bir anda. Ben de şaşırmıştım bu dediğime. Ama şaşıran biri daha vardı.   Şaşkınlıktan gözlerini kocaman açtı. Neden şaşırıyorsa. Siyah, neredeyse içini gösterecek ince geceliğiyle karşımda duruyordu. Üstünden çıkartmamak için zor duruyordum. Elbette onu arzulayacaktım.

 Bir adım geri gittiğinde yine yaklaştım. Yanağını okşayarak kulağına tekrar “ Arzudan” dedim. Bunu dediğimde titrediğini hissetmiştim. Geri çekilerek yüzüne baktığımda gözlerini kapamıştı bu sefer. Yavaş yavaş açtığında konuşmaya başladı;

“Bu delilik “ dedi fısıltıyla. Karşımda o gecelikle durması yetmiyormuş gibi bir de fısıltıyla konuşup beni iyice tahrik ediyordu.

“Akıllıca demedim zaten” derken belinden tutup sertçe çekerek göğsünü göğsüme yapıştırdım. Eminim ki , içindeki son karşı koyma kırıntısıyla konuşmaya başladı ;