Soru Cevap

10.6K 619 6
                                    

Kulaklarım yanlış duymadı.Bana seni önemsiyorum dedi. Bir an önce kendine gel Nil adam iyi miyim diye soracak yoksa. Ben tam cevap verecekken oda kapım tıklatıldı.

“Gir”

“Nil hanım bölüyorum özür dilerim ama bağrışma sesleri duydum ve merak ettim.” Dedi Ege. Sesimiz o kadar yüksek çıkmış mı yani.

“Sorun yok Ege.Çıkabilirsin” dediğimde Ege dışarı çıktı. Sonra Mert’e dönüp “Bizde çıkalım istersen” dedim. Tamam hemen yelkenleri suya indirmedim o laftan sonra. Kimi kandırıyorsam,duyar duymaz indirdim.

Tam kapıdan çıkacakken gelmediğini anlayıp arkama döndüm. “Vazgeçtin sanırım” dedim kırmızı yanaklarımla. Gülerek kafasını hayır anlamında sallayarak yanıma geldi. Onu takip etmeye başlayınca asansörün önünde durduk.

“Kaçıncı kata gidiyoruz?” dediğimde “ Dışarı çıkıyoruz “ cevabını aldım.

“Neden? Yani sen hemen öğreniriz dediğinde buradan birine yaptıracaksın sanmıştım”

“Buradan birine güvenimizin olmaması gerektiğini gelen mesajlara bakarsak anlayabiliriz.Yanına gideceğimiz arkadaşım hem güvenilir hem de hemen bulacak merak etme.” 

“Pekala ben o zaman çantamı alıp geliyorum” diyerek odama gittim. Çantamı aldıktan sonra tam kapıdan çıkıyordum ki önümü bir adet sarışın Burcu kesti.

“Ah bir yere mi gidiyordunuz?” 

“Evet.İyi günler.” Diyerek yanından geçmeye çalıştım fakat yine önümü kesti.

“Çok vaktinizi almayacağım. Nişan davetiyemizi getirmiştim. Buyrun.” Dedikten sonra davetiyeyi elime uzattı. E hani karar verememişti bu kadın.Dün sabah kahvaltı da öyle konuşmuştuk.

“Tamam.Teşekkür ederim.İyi günler” diyerek yanından uzaklaştım. Mert’in yanına geldiğimde asansör de gelmişti. Bindikten sonra davetiyeyi gösterdim.

“Dün sabahki kahvaltı da Burcu Hanımın kararsızlığını konuşuyorduk şimdiyse elimde davetiye var. Şaşırtıcı.” dedim.Bir yandan davetiyeyi açıyordum. Açtığımdaysa beğenmedim.Sanki davetiye altın renkli sime bulanmış gibiydi.Fazla gösterişli. Ve kalitesiz olmuş. Ve nişan tam bir hafta sonraydı.

“Bilemiyorum. Aslında Burcu, abim gibidir bir dakikası diğerine uymaz. O yüzden iyi anlaşıyorlar bence” 

Ona kafamı sallarken bu mu yani dedim içimden. Mert gülmeye başlayınca anladım.İçimden söylememiştim. Rezil oldum.

Asansörden inip onun arabasına doğru ilerledik.

“Aslında ben seni kendi arabamla takip edebilirim.” dediğimde arabasının kapısını açtı. Kibarcık. Ben de kafamı sallayıp içine girdim. Bu arabaya en son bindiğimde sarhoştum ve ben hiçbir şey hatırlamıyorum.

Ama şu an aklımda olan tek şey bana 10 dakika önce dediği şeydi. Göz ucuyla ona baktığımda arabayı kullanmakla meşguldü. Ama yüzü gergindi.Sanırım bana o mesajları atan manyağın kim olabileceğini düşünüyordu.

MERT;

Az önce yukarıda söylediklerim.. Ağzımdan nasıl çıktı anlamadım bile. Ben böyle bir zamanda söylemeyecektim.Farklı planlarım vardı.Daha uygun bir zaman da söyleyecektim.Tabi söyleyebilirsem. Bugün demeseydim, cesaret edipte bir daha diyemezdim. Bu yüzden iyi oldu.

Renkli RüyalarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin