-49-

8.8K 473 113
                                    

Elimdeki kırmızı gülleri düzeltip oturduğum yerde doğruldum. Yaklaşık yarım saattir buradaydım. Tenim güneşten yanmıştı. Sıcacıktım. Yorgundum. Sabahın köründe Alkım'ı havaalanından almaya gelmiştim. Özlemiştim onu hemde deli gibi... Huzurla bacaklarımı uzatmış beklerken görevli inen uçağın beklediğim uçak olduğunu söyledi. Ayağa kalktım ve merdiven dayanmış uçağa ilerledim. Yolcular inmişti. Hostesler inmeye başlayınca omuzlarımı dikleştirip inenleri inceledim.

Merdivenden inen kadınıma doğru gülümsedim. Bana hiç bakmıyordu sadece elindeki telefona bakıyordu. O merdiveni yarılamışken telefonuma bir mesaj geldi.

Kimden; Gökyüzümün Kraliçesi
Mesaj; Ben indim ufaklık eve gideceğim.

Gülerek kafamı kaldırdım. O kadar dikkatsizdi ki, bu tarafa bakmamış ve beni fark etmemişti. Sonuçta beni burada beklemiyordu... Derken gözlerimiz kesişti. Hızla yanındaki pilot adamı bırakıp bana doğru çevirdi yönünü ve koşarak bana geldi. Kollarımı açıp o omuzlarımı sıkıca sararken belini kavradım. Ah, mükemmel bir şekilde bedenini tutmuştum ki benden ayrılıp iki elini de yanaklarıma koydu. Saçımı düzeltip tüm yüzümü inceledi.
"Sen burada ne arıyorsun ufaklık?"

"Seni karşılamaya geldim sevgilim." Buketi ona uzatınca gülüp eline aldı ve bana bir kere daha sarıldı.

"Vay be. Çok güzel oluyormuş birinin seni karşılaması. Bir ilk." Elimi tutup beni çekelemeye başladı. Karşıdan bir hostes Alkım'ın valizini getiriyordu. Kadının elinden valizi alıp teşekkür ettim. Alkım bu sırada sol elimi bırakmamıştı. İşimiz bitince otoparka doğru sürüklenmeye başladık. Arabası orada duruyordu. Valizi arkaya koyarak beraber arabaya bindiğimizde yaptığı ilk şey üzerime doğru eğilip yüzümü iki eliyle kavrayarak beni öpmesiydi. Ahengine kapılmış giderken telefonumun mesaj sesi öttü. Alkım elini kalçama indirip telefonumu aldı. Ve mesaja baktı.

"Ayla üç saate buradaymış." Konuşmaya devam etmemesi için bir kere daha güzelim dudaklarına eğilecekken beni durdurdu.

"Eve gidiyoruz. Duş alacağım çok yorgunum. Sonra biraz kollarında dinleneyim ve Ayla'yı alalım. Yarın seninle dersim var. Ertesi gün de yine uçuş."

"Oha! Biz ne ara sevişip, konuşacağız?"

"Seni fesat algılamalı mıyım?" Dedi kaşlarını havaya kaldırarak. Başımı olumsuz anlamda salladım.

"Birbirimizi mutlu edecek şeyler yapmaktan bahsediyorum. İlişkiden değil. Gerçi ilişkide bizi çok mutlu edebilir." Elini sol dizime koyunca tuttuğum nefesimi dışarıya verip kafamı kadınıma çevirdim. Dikkatli bir şekilde araba kullanıyordu. Tenimin yükselen ısısını ve Alkım'ın sıcak tavırlarını düşündükçe ona o kadar sıkı sarılmak istiyorum ki. Sanki benimle bütünleşebilecekmiş gibi olmasını istiyorum...

"Elini çek, üzerine atlamamak için kendimi zor tutuyorum." Kısa süreliğine bana bakıp tüm dişlerini görebileceğim bir gülümseme sundu. Elini biraz daha yukarıya çıkartıp sert hareketlerle bacağımı okşadı. Gözlerimi devirip elini ittim ve koltukta dizlerimin üzerine geldim. Kafamı boynuna doğru ışık hızıyla getirince kıkırdadı. Bir, iki, üç belki on defa aynı yeri emerek, öpmüştüm. Bir aşk ısırığı için gerekli olan sertliği kullanıp Alkım kendini geri çekene dek boynunu dişledim. "Böyle şeyleri neden hep arabada yapıyoruz?" Dedi beni yavaşça kendisinden iterek.

"Elini bacaklarıma koyuyorsun ve ikimizde de kayış kopuyor. Bile bile devam ediyorsun." Şu an arabayı durdurup kucağına geçmek istemek? Arabada acayip seksi duruyordu. Her şey ona uygundu eli direksiyonda ustaca kayıyordu. Hafif sesli müziğe kafasıyla eşlik ediyordu. Resmen mükemmel gözüküyordu. Onu böyle düşünmek garip miydi? Bence değildi... Sevgilim, seksi bir şekilde araba sürüyordu ve üzerinde üniforma vardı.

Gökyüzündeki İki KadınWhere stories live. Discover now