-21-

8.3K 524 26
                                    

"Harika bir akşamdı."

Telefonuma gelen mesajla gülümsedim. Alkım yemekler yendikten bir buçuk saat sonra gitmişti. Saat 22.30'du o giderken. Evime gelmesi. Benimle bir akşam yemeği yemesi anneannemle iyi anlaşması...

Tanrım o mükemmeldi. Tanay harikaydı. Ve ben Tanay'a bu kadar yaklaşabilmiştim. Tek kelimeyle muhteşem.

"Tekrarı olsun isterseniz söylemeniz yeterli efendim."

"Büyükannen çok kafa dengi. Eee? Biz ne zaman bir yerlere çıkacağız Aybars?"

"Ne zaman isterseniz efendim."

"Ah tamam. Müsait bir günümüzü bulalım ve dışarıya çıkalım."

Onu onayladıktan sonra telefonumu yatağa bırakıp hızla yatıp kollarımı açtım ve derince bir nefes çektim ciğerlerime. Bu ciğerler bu gün bayram etmişti bayram.

O kadının mis gibi kokusu dolmuştu bu ciğerlere. Bir gecede 3 kere sarılmıştı o kadın bana. Üçünde de çekebildiğim kadar çok çektim kokusunu içime. Her şeyi unuturum. Kokusunu unutmam...

Gözlerimi açıp yataktan kalktım ve soyundum. İç çamaşırlarımla aynanın karşına geçtim. Tenim beyazlığını hafif kaybetmişti sanki. Ve kalçalarım büyümüştü. Bu da demek ki kilo almıştım. Lanet olsun. Sevgilim olacak o kadın yakında benim... Kilo almamalıyım.

Ağır hareketlerle bornozumu alıp odadan çıktım. Banyo odamdan çıkınca sola dönüldüğümde sağdaki ilk kapıydı. Yani evet tuvalete girerken bile gayret sarf ediyorum.

•°•°•°•°•°•°•°•°

"Ne diyorsun be?" Ders matematikti ve ben ilk dersten beri uyuyordum. Sedat gelip bacağımı dürtünce kafamı kaldırıp söylenmiştim. Karşılık olarak örgülü saçımdan tutup geri çekmişti ben de çığlık atarak kafamı kaldırmıştım.

"Ne yapıyorsun salak? Örgüme dokunma bir yerlerine sokarım o su şişesini." Elindeki su şişesini gözlerimle işaret ettim. O sırada diğer taraftan bir el dokundu.

"Aybars Çelik. Bu söyledikleriniz çok uygunsuz." Kafamı kaldırdım. Kadını tanımıyordum.

"Siz kimsiniz?"

"Şef pilot Alkım Tanay tarafından size bir dilekçe gönderildi imzalamanız için."

"Elime bir dilekçe geçmedi." Elindeki sunum dosyasından bir kâğıt çıkartıp bana verdi.

"Okuyup imzalamanızı istiyor. Ardından yönetime teslim edilecek." Kâğıdı elime alıp bir süre bakındım. Teknik prosedür bir iki terim dışında Uçağı durdurup beni indirmediği için kendini hatalı bulduğunu söyleyen bir dilekçeydi.

"Bunu imzalamak istemiyorum."

"Eğer imzalamazsan kınama cezası alacaksın." Derin bir nefes aldım. Tüm sınıf bize dönmüştü. Ayağa kalktım.

"Alkım Tanay ile görüşebilir miyim?"

"Kendisi şu anda bir seminerde."

"Havaalanı sınırları içerisinde mi?"

"Evet."

"Gelmek istiyorum. Bekleyebilirim." Çantamı toplarken kâğıdı ona vermiştim. Ayağa kalkıp ceketimi aldım. Sedat'a döndüm.

"Matematikçiye bir mazeretim olduğunu belirt. Seninle de sonra görüşeceğiz."

"Ya ben ne yaptım?"

"Kes Sedat." Hızlıca kapıdan çıktım. Kadın yanımdaydı. Gülümsedi ve bana baktı.

"Acayip bir macera yaşamış olmalısın." Dedi ve yine gülümsedi.

Gökyüzündeki İki KadınWhere stories live. Discover now