-1-

31.4K 801 148
                                    


"Ne diyorsun kanka? Sence Ali'nin yerine geçelim mi?" Daha önce birkaç kez karşılaştığımız adamın kullanacağı uçağa binmek mi?

"Yakalanırsak?"

"Amma ödleksin Aybars."

"İyi tamam geçelim."

Koşarak üzerimizi değiştirmek için soyunma odasına girdik. Havayolunun resmi pilot kıyafeti karşımda duruyordu. Bu erkek içindi. Ama bunu ben de başarabilirdim. Kendi pantolonumu ve gömleğimi düzelttim. Elimi uzatıp pilot ceketini ve şapkasını aldım. Saçlarımı tepeden toplayıp şapkayı taktım. Ben ceketi giyerken Sedat kapıya geldi.

"Aybars! Acele et. Geç kalmayalım."

Sertçe elimden çekerek beni jete doğru sürükledi. Eğitim jetinden farklıydı. Tanrım bu kadar tuş ne işe yarıyor? Etrafıma baktığımda Sedat'ın buralarda olmadığını fark etmiştim. Nereye kayboldu bu çocuk?

"Ali otursana ne dikiliyorsun?" İkinci Pilot kadındı ve sesinden; Alkım Tanay? Kafamı çevirmedim. Derin bir nefes aldım korkarak. Daha uçuşa başlamamıştık. Ses çıkartmadan öne geçtim. Sedat'ı deli gibi arıyordum minicik jette.

"Ali gel kalkıyoruz. Kuleden izin geldi. Ya da kargolarla kalabilirsin. Üzerine oturma sakın. Özel kargo." Lanet olsun! Lanet olsun! Aman tanrım kalkıyoruz. Hızlıca girişteki koltuğa oturdum ve kemerimi bağladım. Derin derin nefesler alarak kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum. Alkım Tanay kalkışı yaptıktan sonra hızla kemerimi çözerek ayağa kalktım.

"Ali ne halt yiyorsun orada?"

"Bayan Tanay. Ben Ali değilim."

"Efendim? Sen de kimsin?" Gözlerini bana çevirmiş tehditkâr ve bir o kadar kızgın bakıyordu. Aynı anda kule ile irtibat halindeydi. Dudakları şaşkınlıkla aralanmıştı.

"Şey ben Aybars Çelik..." Kendimi tanıtmaya başladığımda aniden elini bana doğru uzatıp parmağını salladı.

"Kim olduğun umurumda değil. Ali nerede? Yoksa sen özel kursun eğitimcisi misin?"

"Değilim. Şey bana ona haber vermem söylendi ama uyandırmadım. Ve onun yerine ben geldim. Özür dilerim."

"Geç otur şuraya." Yardımcı pilot koltuğuna oturup kemerimi taktım. Ardından komut kulaklığını taktım. Alkım önündeki göstergelere bakıyordu.


"Bu özel bir kargo. Burada olman yanlış. Kuleyle bağlantı kurup geri dönüş isteyeceğim."

"Lütfen Bayan. Tanay sizinle uçmak istiyorum."

"Bu 12 saatlik bir uçuş Aylas!"

"İsmim Aybars."

"12 saat seninle dayanamam. Geri dönüş isteyip Ali'yi alacağım."

"Kaptan lütfen. Yola çıktık zaten." Delici ela gözleriyle bana baktı. Sarı saçlarını omuzundan arkaya attı ve önüne döndü. Yaklaşık on dokuz dakika boyunca konuşmadık.

"Söylesene neden benimle uçmak istiyorsun?" dedi sessizliğimizi bozarak. Birden ne diyeceğimi şaşırmıştım. Boğazım sanki düğüm düğüm olmuştu. Yutkundum zorlukla.

"Şey siz, sizi ilk sınıfa daha başlamadan gördüm. O kadar serttiniz ki. Son sınıf. Ve madalya aldınız. Sonra fark ettim ki burada çalışıyorsunuz. Jet uçağını üzerinizdeki ceketin ucuyla sildiniz. Ve gözlüğünüzü takıp diğer erkekler gibi jete tırmanarak bindiniz sonra, işte çok güzeldi; mezuniyet gösterinizi izledim."

"Söylesene neden bu kadar heyecanlısın."

"Sedat ile uçağa bindik sonra çıktı o. Fark etmedim. Ve sizi gördüm. Olduğum yerde kaldım."

Gökyüzündeki İki KadınWhere stories live. Discover now