1: masterpiece

47.3K 2.1K 3.8K
                                    

Gri bulutlar bir sis halinde gökyüzünü tamamıyla kaplıyordu ve sinsi karanlık, ağır hareketlerle şehri bombalarken boş caddeler birbirine çarpan metallerin çınlaması ile yankılanıyordu. Günümüz Seul'ünde takvimler 3085'i gösteriyordu. İnsanlığın sonu gelmiş olduğundan yalnızca birkaç bin kalan nüfus fütursuzca ve çaresizce yaşamak için günler satın alıyorlardı. Nefes almayı bir mucize saydıklarından gözlerini gerçekliğe tamamen kapatıp sadece yemek ve barınma ihtiyaçlarını karşılıyorlardı. Sürekli yağmur yağan ve yüzde yirmiyi aşan nem oranıyla yaşamak zorunda kalan asyalı halk, dünyanın kendini imha edeceği günü sabırsızlıkla bekliyordu.

Seul'ün sınırlarını belirleyen dayanıklı, özel bir saydam camdan yapılmış duvarlar gün geçtikçe daha çok ışıldarken bodrum katlarında şehrin zengin kısmıyla fakir olanlarını ayırmakta yardımcı olan birer ekip bulunduruyordu. Ekipler, bebekliklerinden itibaren eğitime alınmış seçili insanlardan oluşuyordu. Her duvarın altındaki koruma ekibi yedi kişi kapsıyor ve her birinin ayrı bir görevi bulunuyordu. Giriş kapısı olarak da sayılan B.B duvarı, en tehlikeli ve en gözü kara olanlardı. Şimdiye dek önlerine kim çıktıysa tek bir tereddütte bulunmadan öldürmüş ve planladıkları her harekatı başarıyla tamamlamışlardı. Bu dudak uçuklatan ajan ekibinin başında buğday teniyle insanların rüyalarına  güneş gibi konuk olan biri duruyordu.

Kim Taehyung, B.B duvarının baş komutanıydı.

Ekipteki herkesin yaşı aynı olmasına rağmen Kim Taehyung, hem bir cerrah hem de asker olduğundan şanı epey büyüktü. Böylelikle başkomutan olarak seçilmesi hiç garip kaçmamıştı. Ekibin geri kalanı ise özel kelimesinin tanımını anlatır gibiydi.

Kim Seokjin; kilitleri ve kapıları açmakla ile yükümlüydü. Onun sihirli parmakları her şeyi yıkabilecek güçteydi.

Min Yoongi; duvarların birbiri ile bağlantısıyla ve bilgisayar işlemleriyle ilgileniyordu. İçine giremediği sosyal ağ kalmamıştı, o yüzden ekip içindeki lakabı hack olarak anılıyordu.

Kim Namjoon; ekibin problem çözücüsü ve kararsız anlardaki yol göstericisiydi. Liderlik vasfı taşısa da bu onuru Taehyung'a devrettiği için daha iyi hissediyordu.

Jung Hoseok; grubun kurtarıcısı ve en zor operasyonlar esnasında öne atılıp yem olarak sunulan, damarlarında cesaret akan bir askerdi. Asla umut etmeyi kesmez ve erkek kardeşleri için kendini sürekli feda ederdi.

Park Jimin; saldırı uygulanacak büyük mağaraların içine önceden defalarca sızmışçasına mükemmel planlar üreten ve olay yerinden başarıyla ayrılana dek modunu asla düşürmeyen bir üyeydi.

Hae Bogum; Kim Taehyung'un ilk göz ağrısı, birlikte büyüdüğü adamdı. Grubun ikna kabiliyeti en yüksek olan üyesi ve taaruzları başlatan kişiydi. Geri çekilmek diye bir kalıp, onun yaşamında bulunmazdı.

Altı üyesi ve lider Taehyung ile bir silah haline gelen B.B duvarı, neredeyse beş senedir hiç aksatmadan en iyi koruyucu seçilmişlerdi. Bu ünvanı kaybetmemeleri için bu geceki kuşatmayı da tamamlamaları gerekiyordu.

~

"Altıncı koridora!" diye bağırdı, Taehyung. Ses telleri bile zangır zangır titriyor, siyah deri eldivenlerini geçirdiği elleri silahın kabzasını öyle sıkı tutuyordu ki bir an nefes alışını bile demirin soğukluğundan hissetmeye başladı.

"Sağ taraftan gir, Nam!"

Taehyung'un emirleri havada uçuşurken Namjoon, sağ girişe saptı ve hızla gelen iki mermiden son anda kurtuldu. Toz duman birbirine geçerken öksürük krizine girmesi bir oldu ve saklandığı kolunun dibine çöktü. Ciğerlerine dolan zehirli esintiler, beynini de etkisi altına alırken yanına bir bedenin geldiğini hissetti.

harder, better & stronger :: vkookWhere stories live. Discover now