Küçük hanım.

25.7K 1K 35
                                    

Benim için üç renk vardır. Mavi,yeşil ve mor. Şu an bu odada gördüğüm üç renkse lacivert gri ve krem. Fazla alakasız renkler. Koyu mor deri bir döner sandalyeyle işe başlayabilirim ama.Araya giren Bruno Mars’ın sesiyle ise düşüncelerim bölündü.

“Günaydın güzellik” dedi tahmin ettiğim kişi olan Deniz.

Küçük bir kahkaha attıktan sonra cevap verdim. “Günaydın.Neşemi her zamanki gibi yerine getirdin” Haksız sayılmam.Tuğçe’nin her zamanki sızlanmalarını –ki onu da anlıyorum- duymak beni bunaltmıştı.

“Bir şey mi oldu? Yeni kızsın diye aralarına mı kabul etmediler yoksa?” Lisede değiliz sevgili arkadaşım!

“Hayır canım buradaki atmosfer şu an iyi.Sorun Tuğçe.Her zamanki hali işte.” Sonra klasik konuşmalarımızı yapıp ve birazcıkta dedikodu yapıp telefonu kapadık. 

Birkaç saatlik oda düzenleme düşüncelerimden sonra öğlen olmuştu bile. Hazırlanıp çantamı alacakken kapım tıklatıldı ve ben gir demeye kalmadan içeriye Deniz girdi.

“Baktım bizim yeni kızımızın sesi kötü geliyor, ben geleyimde düzelsin dedim”  Gerçekten görür görmez moralim yerine gelmişti. Ayağa kalkıp onu kucaklayarak yeni odamdaki en güzel--ve tek-- koltuğa onu oturttum. Odamda biraz oturduktan sonra öğle yemeği için kalktık.Kapının dışına çıkınca gözüm Eren, Mert ve yanlarındaki sarışın kadına kaydı. Hepimizin yolu asansöre doğru gidiyordu. Karşı karşıya geldiğimizde ise konuşmak kaçınılmazdı. Buna da cesaret eden Eren'den başkası değildi.

“Merhaba” dedi bana bakarak. Sonra yanındaki sarışına dönüp devam etti “Burcu, Nil hanım yeni…” demeye kalmadan adı Burcu olan sarışın lafa girdi.

“Anladım.Ben Burcu, Erenin nişanlısı “ dedi beni baştan aşağı süzerek. Ama tahmin etmiştim zaten Eren'in sağ elindeki yüzüğü toplantıda görünce.Ve şu cümlesi ayağını denk al'ın eş anlamlısıydı. Nezaketen cevap verdim.

“Memnun oldum.” 

Ardından Eren  “Ben Eren bu arada” diyerek elini uzattı Denize. Deniz de bir an tereddüt etse de ufak bir tebessümle kısaca kendini tanıttı. Sohbet ne zaman bitecek diye düşünmedim değil çünkü karnım inanılmaz acıkmıştı. Ben tam sohbetimiz bitti diye sevinirken  Eren yine dudaklarını araladı. Gerçekten mi? 

“Sanırım yemeğe gidiyorsunuz.”   

Nereden tahmin ettin diyecektim ama ses etmedim.Eminim sesim sinirli çıkardı çünkü.Kısaca evet diye cevapladıktan sonra sinirlendiği her halinden belli olan sarışın, kendini daha fazla tutamayıp “Hayatım ayakta durmaya daha ne kadar devam edeceğiz?” dedi. Ama Eren cevap verecekken yine susmadı o kadın. 

“Acıktım ve bayanlar da gitmek için can atıyor gibi gözüküyorlar.Zaten konuşmuyoruz haydi gidelim, “ 

Laf söylememizi beklemeden asansöre girdi ve ardından Eren ve küçük kardeş Mertte bindi.Deniz ile bir an için göz göze geldik. Biz de tam binecekken 3 kişi binince bize yer kalmadığı için gözlerimizi devirerek geri çekildik. 

Hayır sakin ol  kızlar hakaret etmez.Sakinleş çantanda çikolata vardı. Unut onları unut diye kendimi telkin ederken Deniz'in sesi kulaklarıma doldu.

Renkli RüyalarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin