MARDİN'li VYK_2016 WATTYS2016 VYM_2016

33. Bir Erkeğin Kadını Olmak İstedim.

(Tan nasıl seveceğim) müzik.

Savaşmak, kaybetmek, kazanmak. hangisi yada hangisini yapmam lazım. Zehra hanımla savaşmak mı? Kaybetmek mi? Yoksa kazanmam mı lazım? Bilmiyorum... onunla savaşmak istemiyorum. Ama kaybetmekte istemiyorum. Kazanmak ise onu daha çok deliye dönderir.

Zehra hanımın bağırması ile hepimiz odaya girdik. Yaşlı adamın durumu hiç iyi değildi. Şaşkın bir şekilde adama bakıyordum. Az önce iyiydi ne oldu ki şimdi.

"Baba" dedi Azad ve babasının yanına yaklaştı. "Dilan birşey yap," zehirlenme belirtisi bu. Kim neden zehirlesin ki onu. "Hastaneye götür onu Azad"

...

Sırtına alıp konağın önünde duran arabasına bindirdi Azad onun yanında olmamı istediği için yaşlı adamın yanına oturmuştum ve şöför tarafına Zehra hanım oturdu yaşlı gözlerle. Bawer ve Mısra ise diğer arabaya binip hastaneye gidiyorduk.

" bastı evimi şeytan dertten kurtulamıyoruz" demeye başladı Zehra hanım ama yinede ona karşılık vermedim. yaşlı adama baktım. Kim neden zehirlesin ki onu.

"Zehirleme belirtileri bunlar ağam" dedim. Yaşlı adama bakarak konuşuyordun ama sözlerim Azadydı. mukozalarda kanama, diş eti kanamalarına görünümü. İşte zehirlenme belirtisi.

"Kim neden zehirlesin lan.!" diyerek direksiyonu sıkarak bağırdı.

"Senin bu hayırsız karın bakıyordu babana. Kimseyi yaklaştırmıyordu. O yaptı başka kim yapacak!" Dedi Zehra hanım. Sabır çekerek yaşlı adamı oturur pozisyona aldım.

...

Sürekli benim yaptığımı ima etmeye çalışan Zehra hanıma hiç cevap vermiyordum. Canı yandığı için böyle konuşuyor diyip sustum. Konaktan herkesi sorguya çekmişlerdi Azad'ın adamları ama hepsi 'o, odaya Dilan hanımımızdan başka kimse girmiyordu.' Dedikleri için herkes hatta murat ağayı tanıyan herkes benim onu zehirlediğimi düşünüyorlar. Herkes nasıl öğrendi onu Bilmiyorum. Murat ağa için herkes hastanenin önüne gelmişti. Bawer ne kadar çok 'gidin, biz size haber veririz' desede gitmeyip kapının önünde bekliyorlar hala.

Neyin cezası bu bilmiyorum ama bu yoğum bakımdan sağ çıkması için elimden geldiğince dua ediyorum. Üzerime atılan bi iftira bütün hayatımı mahvedecek....

"Hep senin yüzünden kocam bu halde" Azad'ın annesi zaten bana patlamak için gün ararken bu bahanesi oldu. Gözüm Azad'ı aradı kafasını duvara yaslamış bir noktaya tek odaklanmıştı. Karnımın büyüklüğünde dolayı fazla hareket edemiyorum ama yinede oturduğum sandalyeden kalktım. Azad'ın yanına yaklaştım. Yüzünü bana çevirince ağladığını gördüm. Şahbikan ağası Azad Şahbikan ağlıyor. Içim yandı onu bu şekil görünce. Dayanamadım bende izin verdim akmak isteyen yaşa.

"A-azad" zor çıkan sesim ile adını söyledim ama daha fazla söyleyecek birşey bulamadım.

Bir anda kolumu çekmesi ile dışarda bulduk birbirimizi. Karnıma giren ağrıya aldırmadan Azad'a baktım...

"Bu mu senin karşılığın, ben sana zarar gelmesin diye bi dertten kurtardım evlendim seninle, kabul ettim çocuğuda senide, ama sen ne yaptın yaslandığım ağacı yıktın..."

Azad benim yaptığımı düşünüyor. Gör be adam gerçeği...

"Defol Dilan! sen bitirdin herşeyi. Bu evliliği, bu hayatı, bu çocuğun geleceğini sen bitirdin. Şimdi elimden bi kaza gelmeden GİT Dilan."

Omuzunu Omuzuma vurarak geçti yanımda....

Gitmişti, tek kelime bile etmeme izin vermeden bırakmıştı beni. Ben onun babasına iyi bakarken, bunu kendi gözleriyle görürken neden inanmadı bana.