1. Kaza

32.8K 1K 93
                                    

((Medya : DİLAN))

Dilan ağzından

Montumu giyip anneme seslendim.
"Anne çıkıyorum ben" olduğu odadan çıkmadan sadece bağırarak "Kendine dikkat et kızım. Hayırlı işler" dedi sadece...

Ah! Hemen kendimden bahsedeyim
Ben Dilan şanlı Mardin'liyim orda doğdum ama Istanbul'da büyüdüm.27 yaşımdayım İki kardeşiz benden bi küçük erkek kardeşim var. Adı Sidar Şanlı 20 yaşında. Amcam Şanlı ailesinin Ağası. Amcam Mardin'deki şirket ile ilgilenir. Babam ise İstanbul'da kiyle ilgilenir. Babam sürekli Mardin istanbul arası gider gelirdi onada zor olurdu ailesini yani karısını kızını ve oğlunu bırakmak. Çünkü bir gün ailesinin yanında on gün İstanbul'da olurdu. O yüzden ailece toplanıp istanbul'a geldik.

Kızların okumasına hiç iyi yandan bakmazlar. Yani Mardin tarafı aşiretler falan. Ama benim babam hiç bir zaman öyle olmadı okuttu ve şuan doktor oldum. Aşiret benim okuduğumu öğrenseler hemen Mardin'e getirtirirlerdi. Ama babam ona rağmen okuttu beni. Hele ki amcamın karısı öğrense hemen yumurtlardı amcama. Neyse ki hiç kimse bilmiyor....

Hastaneye geldiğim an hemen hastaların kontrollerini yaptım. Odama geçip imzalanması gereken dosyaları incelerken odaya hemşire telaşlı bi halde girdi.

"Doktor hanım bi hastamız var ambulansla getiriyorlar kaza yapmış. Çok kan kaybettiğini söylediler.." dediği gibi hemen odadan fırlayıp ambulansın gelmesini bekledim. Işime bağlı biriyim ben. Hastayı kurtarmak, ona can vermek, hayata tutulması, bunlar benim işim ve bundan gayet memnunum. Hastalarımla hep bir zat kendim ilgilenirim. Kontrollerini hiç bir zaman aksatmam. Babamın emeğini boşa çıkarmam ben. Benim için aşireti bile göze almış bi adam o. Şimdi ona ihanet edipte işimi iyi yapamazsam olmaz demi...

Ameliyata aldık ama karnına saplanan demir onu çok zorluyor ve kanı durmak bilmiyor. Emrullah bey eğer kan vermeseydi şuan hastayı kaybediyor olacaktım. Peki dayanırmıyım buna, bir insanın elimde can vermesine benim çabalarıma rağmen ölmesine dayanamam. Yapamam bunu.

Bütün çabalarıma rağmen yaşatabildim adamı, ama iki kere kalbi durmasına rağmen direndi inatlaştı ve hayata tutundu. Bu beni çok mutlu etti. Ameliyattan çıktığımda kapının önünde hiç kimseyi görmedim 'acaba ailesi yokmu' diye içimden geçirdim.
Ama yinede hemşirelere sorma gereği duydum.

" Ailesinin haberi varmı" dedim. yok dediği zaman başımdan aşağıya kadar kaynar sular indi gibi hissettim. Çünkü eğer onu kurtaramasaydım ailesi haber vermedik diye bu hastaneye dava açabilirlerdi. Etrafımdaki insanlara aldırmadan bağırmaya başladım. Ama yinede olayın iyi tarafından bakarsak yaşıyor ve kurtuldu. Biraz daha sakin olarak adını sordum hastanın. Azad ŞAHBİKAN ve Mardin'li olduğunu söylediler....

3 saat sonra

Birden birinin bağırması ile odamdan çıkıp sesin geldiği yere yürüdüm. Hemşireler den biri yanıma gelip Azad'ın ailesi olduğunu söyledi. Biraz daha yaklaşıp durumunun iyi olduğunu söyleyecektim ki yanıma 20 yaşlarında mavi gözlü bi erkek telaşlı bi halde yaklaşarak konuştu.

"Azad abim nasıl doktor hanım"

"Azad beyin durumu iyi merak etmeyin. Birazdan gözünü açar görürsünüz. "

Tamam anlamında başını sallayıp sinirli bi halde dışarıya doğru yürüdü mavi gözlü çocuk. Dışarda duran siyah takım elbiseli adamlara çok ciddi bir şekilde birşeyler anlatmaya başladı....

MARDİN'li  VYK_2016 WATTYS2016  VYM_2016Where stories live. Discover now