38. Bölüm: Mükemmel!

101 6 1
                                    

Merhaba geçen bölüm yanlışlıkla bunun final olduğunu söylemiştim ama bazı olaylar ekledim ve kurguyu düzelttim. Bu yüzden 2-3 bölüm var gibi geliyor bakalım bir yazayım da görürüz.

Bölüm Şarkısı: Pink - Perfect

2 ay sonra

-Nezih-

2 ay tam iki aydır her şey birbirine girmiş durumda kim nerede ne zaman bilinmiyor bile denilebilir aylardan artık mayıs ve şenliklere az kaldı. Bu yıl şenlikler sınavlardan sonra olacağı için 16 Mayıs'ta başlıyor. Serhan mütevelli heyeti başkanı annesinden rica etti Günhan teyze de biricik oğlunu kıramadı.

Aras'ın işe dahil olması ve Serhan'la Erkin'in, Emir UMAR'ı sıkıştırmaya çalışmaları sayesinde Emir Efendi (ben şahsen böyle diyorum ama Amcamın onun için ettiği güzel küfürleri duymanız lazım, belki EMİR UMAR BOK ÇUKURU'nu tercih eden olabilir), iki oğlunu da tehlikeye atan, yurt dışına kaçan ve gıyabında Günhan teyzenin boşanma davası açıp tek celsede boşadığı kalleş herif gitti. İşin kötüsü işin içinde Aras'ın Ağabey'inin de bulunması o cephede de işlerin karışık olması durumları iyice kötüleştirmişti. İki kaçaktan şu an için ses yok ama bu Aras'a göre fırtına öncesi sessizlikti! Her an her şeyin olabileceğini düşünüyordu. Haksız da sayılmaz.

Şu iki ay içinde neler olmadı ki: Günhan Teyze'ler boşandı, Serhan ve Dünya artık ilişkilerini saklamamaya başlamıştı ama okulda yine temkinli davranmaya çalıştılar. Çünkü daha önce Dünya için çıkarılan saçma ve kötü dedikodulardan bir süre daha uzak kalmak istemişlerdi. Erkin ve Aras tanıştıklarında çok ciddi bir kavga kopmuş, ama araya Aylin ve Dünya girince olay tatlıya bağlanmasa da bir daha Aylin ve Aras defteri açılmamıştı. Hatta daha sonra birlikte oturduğumuzda Aras'ın gözlerinin Aylin'den çok Dünya'da olması Can ve İnal'ın Dünya ve Aylin'in aynı erkekler üzerinde afrodizyak etkiler bıraktığını düşünmelerine yok açmıştı. Bu şimdilik bizim Can ve İnal'la kimseye söylemediğimiz bir sırdı. Aras'ın Dünya'nın her hareketini takip ettiğini ilk fark eden Can'dı ve bunu İnal'la bana söylediğinde işlerin karışacağını adımız gibi biliyorduk.

İnal ile Ceyda ise birlikte Ceyda'nın yaralarını sarmaya çalışıyorlardı. Ceyda hastaneye tekrardan nöbete gittiğinde onu getirip götüren hep İnal'dı. Aralarındaki ilişki daha isimleşmemişti ama ikisinin de artık taşıdıkları duygunun Aşk olduğunu anladıklarını fark etmek güç değildi. İnal yine yapacağını yapmış Ceyda bu ilişkinin adının aşk olmasını istediği zaman ona sevgilim diyeceğini söylemişti. Ceyda'dan sakladığı hiçbir şey yoktu ama küçük ceylanın çekingenliğini üstünden atmasını bekliyordu.

Bana gelince Sude ve Can'ın arasında sıkışıp kalmış gibi hissediyordum. İkisi de birlikte yeni bir sayfa açmak istiyorlardı ama birbirlerine güvenemedikleri için sürekli benden yardım isteyecek durumdaydılar. BEN-DEN! Ben hiç aşk böcüğü triplerine girmemiştim ki genelde böyle durumlar için Dünya ve İnal'a gidilmeliydi. Bir de Dünya'ya olan aşkının fazlasıyla gerçek olduğunu düşünmeye başladığım ve kimse kimseyi bu şekilde sevemez gözüyle baktığım Serhan'la da aşk konuşulabilirdi. Ama Can herhalde Serhan'a gitse Serhan ona hala daha güvenmiyorken bir araba dolusu sopa yerdi ya da Sude Can'ı kıskandığı için Dünya'yı kırabilirdi. Can o zaman niye seni kırmıyor? O galiba ikimizin de erkek olmamızdan kaynaklanıyor. Bir de ben yok dersem yoktur. Sude güzel kız, hoş kız ama... Ama işte. Kankam oldu resmen, sınıfta bile gruplar ayrıyken bir anda evdeki genç ahalisinden bile daha fazla gördüğüm birlikte tükürük yarışına girdiğimiz kız oldu. Bu arada çok iyi tüküyor ve geçen gün bana sormadan çiğdem paketimi bitirdi karşılığında boyozla yumurta verdi; işte böyle bir ilişkimiz var. Resmen evrildik. Şu anda da ders erken bittiği için drunk'ın duck'ta oturmuş biraları deviriyorduk: "Gelemeyecekmiş işi varmış, finallerden kafasını kaldırıramıyormuş! Yetti be!" diye telefonu masaya vurdu.

Ortaya KarışıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin