Ortaya Karışık

6. Bölüm: "Aşığım"

-Serhan-

Sabah kalktığımda yüzümü ovuşturdum. Tanımadığım bir evde, tanımadığım bir yatakta ve dün akşam yemekten kalan takım elbiselerimle uyandım. Göğsümde, yanımda lacivert iç çamaşırlarıyla yatan esmer kadının kolunun ağırlığı vardı. Hiç yavaş olmayan bir şekilde kolunu ittirip yataktan kalktım. Hafifçe homurdanıp yastığının pozisyonunu değiştirerek uyumaya devam etti. Başım çok ağrıyordu, gece çok kaçırmış olmalıydım. Odadaki aynadan kendime baktım. Boynumda koyu ruj lekeleri vardı ama ben tamamen giyiniktim, oysa kadın iç çamaşırlarıyla yatıyordu. İyice yüzümü incelemeye başladım, sakallarım hafifçe çıkmıştı. Her gün kesmediğimde çabuk uzuyorlardı sonra hemen banyoya gittim elimi yüzümü yıkadım, karnımda acıkmıştı. Bir an önce o evden çıkmam gerektiğini düşündüm. İçeriden gelen seslere bakılırsa dün geceki yatak arkadaşım kalkmış olmalıydı. Odaya tekrar girip cüzdanımı, araba anahtarlarımı ve telefonumu -annem 4 kez aramıştı, Aylin'den de 1 adet mesaj vardı- alıp, sesin geldiği mutfağa doğru yürüdüm:

"Selam!"

"Günaydın, iyi uyudun mu?" Üstüne kısa bir sabahlık geçirmişti.

"Galiba bilmiyorum, fazla kaçırdım dün gece sanırım." dedim bana uzattığı kahveyi aldım: "Teşekkürler."

"Benimle sevişmek istemedin, güzel bulmadın galiba." deyip, sabahlığını omuzlarından sıyırıp yere düşürdü ve iç çamaşırlarını sabahlığı giymeden önce çıkardığını fark ettim, karşımda çırılçıplak bana bakıyordu.

Sabahlığı yerden alıp üstüne giydirdim: "Yoo alakası yok, çok seksi ve güzel bir kadınsın da ben pek o işe sevişmek demiyorum, duyduğum kadarıyla aşık olmak gerekiyor, karşılıklı sevmek anlarsın ya.."

Gülümseyip, dudaklarını yaladıktan sonra: "Bana o tarz bir adam olduğunu söyleme."

"Nasıl bir adam?"

"Bilirsin işte naif, gerçek aşkı arayan... Seni tanıyorum Serhan, daha önce yattık, O zaman böyle değildin, hatta üzerimde kullanabileceğim bir parça bile bırakmamıştın. Bütün giysilerimi iç çamaşırlarım dâhil yırtmıştın. Dünse bana sadece uyumak istediğini söyledin."

Hafifçe güldüm kahvemden bir yudum aldım: "Yok öyle bir tip değilim ama zevkle sevgiyi birbirinden ayırmasını bilirim. Bak yattık dedin daha demin, seviştik demedin. Bizimkisi sex, aşk yapmak âşıkların işi..."duvara yaslanmıştım.

"Aşkı iyi biliyorsun anlaşılan..."

"Biliyorum, çünkü aşığım."

"O zaman, o yüzden yatmadın benimle." dedi başını eğip hafifçe gülümseyerek bana baktı.

"Bilmiyorum, sanırım, kişisel algılama."

"Algılamam, şanslı kız, peki niye benim evimdesin, onun yanında olsana." Kendine tekrar kahve koyup elime bi tane makineden çıkmış sıcak tost verdi ve ekledi: "Umarım sade kaşarlı yeter." Sonra mutfak masasına oturdu.

Derin bir şekilde iç çekip onun karşısına oturdum: "Yeterli sağ ol, benim farkımda değil ki, benden nefret ediyor. Dün gece net bir şekilde anladım, ortak yönlerimizin olması bile onu çileden çıkarıyor."

"Dün gece?" tostundan bir ısırık aldı.

"Zorunlu olarak beraberdik."

"Hoşlanmadığına emin misin? En büyük aşklar nefretle başlar. Ayrıca aptalın tekiymiş seni gördü mü hiç, çok yakışıklısın, yoksa gözleri bozuk mu?"