My Husband ||Chanyeol||

Bölüm 16㊚

 Aradan geçen iki saatin sonunda Shi Ra sohbetin verdiği yorgunlukla uykuya dalmışken Chanyeol da onun saçlarını okşuyordu. 

"Keşke sana söyleyebilsem..."dedi ve yerinden kalkıp kızın alnına bir öpücük bıraktıktan sonra kapıya yöneldi, kahve alacaktı. Kafası çok karışıktı, o haberi görmüştü ve gördüğünde küçük dilini yutacak gibi olmuştu. Baekhyun'nun ne amaçladığını gerçekten anlayamıyordu, anlamak istemiyordu. Korkuyordu Chanyeol, elindeki tek insanı kaybetmekten ölesiye korkuyordu.

Haberi ilk başta gördüğünde adamın kızı koluna taktığı resmi fark etmişti, Chanyeol, Shi Ra'yı azıcık bile tanısa kesinlikle düşman şirketten birinin koluna isteğiyle girmeyeceğini bilirdi ki biliyordu da. Sadece o adamın kızın yanında dolaşmasını istemiyordu.Shi Ra ile başladıkları ilişki daha yeniydi, kızın düşüncelerinin başka yöne kayması gayet doğal olurdu. Zaten Chanyeol'un ona yalan söylediğini anlasaydı bu ilişki anında biterdi,Chanyeol bundan emindi çünkü büyük ihtimalle bu adam onun yalanını kullanıyordu.

Sıcak kahveyi dudaklarına dayadı ve dili yandığı an geri çekip "Şerefsiz herif."diye homurdandı, aklı karmakarışıktı. Chanyeol aptal bir adam değildi, hayır. Sadece korkuyordu, eskisi gibi olmaktan, boşluğa düşmekten korkuyordu. Elindeki bardağı sıkıca kavrayarak tekrar odaya yöneldi ve kıpırdamadan uyuyan Shi Ra' ya baktı. Acaba uykusu çok mu derindi yoksa en hafif uykusunda bile kıpırdamıyor muydu? Onu izlerken kahve içmenin zevki çok başka gelmişti. Sanki her yudumda kahveyi değil Shi Ra' yı içmek gibiydi bu. Sıcaklatıcı ve serinleticiydi. Anlam vermek imkânsızdı.

Kız yavaşça gözlerini aralayıp pür dikkat onu izleyen adamı görünce yüzüne bir gülümseme kondurdu.

"Yanıma gelip yat derdim ama yatak çok dar. Hem babam gelebilir..." Bu cümleyi sanki babasının gelmesini istemiyormuş gibi isteksiz bir şekilde söylemişti. Chanyeol yerinden kalkıp kızın dudaklarına hayal gibi hafif bir öpücük kondurdu.

"Benim eve gidip hazırlıklarımı tamamlamam lazım. Sonuçta tatile gideceğiz değil mi?"diyerek güldü. Shi Rakafasını olumlu anlamda sallayıp "Ben de yardımcımdan isteyeyim."diyerek doğrulmaya çalıştı.

Chanyeol onu hızlıca engelleyip "Kalkmak yok. Yat sen. Yarın haber veririsin tatlım."dedi ve burnunu kızın boynuna gömdü, kendine zarar vermesini istemiyordu.

 "Chanyeol , fena bir durumum yok."dedi Shi Ra ama bulunduğu durumdan memnundu. Chanyeol burnunu kızın boynuna sürterek "Kapıyı kilitlesem mi acaba?"dedikten sonra kendine geldi.

"Ama sen hastasın. Olmaz."diyerek geri çekildi. Shi Ra parlayan gözlerle ona bakarak "Bomba gibiyim ben."dedi ve gülümsedi. 

 Chanyeol "Kırmızı teli mi keseyim maviyi mi?"diyerek Shi Ra'ya baktığında kız ilk başta anlamayıp boş boş baktı.

Ardından o iğrenç ötesi espriyi algılayıp yüzünü ekşitti.

"Bence sen git uyu. Beynin sulanmış."diyerek dil çıkardı.Chanyeol kahkahalar atarak kıza yaklaştı.

"Tanrım, ne kadar da düşünüyorsun beni!"dedikten sonra sıkıca kıza sarıldı. Shi Ra bir anlığına nefes alamayınca "Nefes alamıyorum."dedi ve Chanyeol anında geri çekildi.

"Özür dilerim, hasta olduğun bir anlığına aklımdan çıktı." Shi Ra adamın yakasından tutup dudaklarını dudaklarına yasladı, resmen yanıyordu.

Chanyeol kızın kendini bırakmaya gönlü olmadığını anlayınca "Aman, ne olursa olsun!"diye düşündü ve ellerini kızın beline yaslayıp yavaşça üstüne doğru eğildi. Shi Ra, Chanyeol'un dudaklarını sömürürken yavaşça altına doğru kaymaya çalıştı, adamın fark etmesini istemiyordu. Ki Chanyeol'un dünyayla tüm bağlantısı kesilmiş gibiydi, tek odak noktasıShi Ra'nın dudaklarıydı.

Kendine gelip kızdan ayrıldığında yatakta kızın üstüne çıktığını fark etti ve irkildi. 

"Biliyor musun,"biraz nefes almak için durakladı.

"Tüm algılarımı kapatıyorsun." "Senin tek algın benim."dedi Shi Ra tekrar uzanmak isterken. Ama Chanyeol daha aceleci davranıp kızın burnuna bir öpücük bıraktı ve hızlıca yataktan kalktı. "Sana bu kadar macera fazla. Görüşürüz."

...

Hazırlanmakla ve hastalıkların tedavisiyle geçen bir haftanın ardından tuhaf çiftimiz sonunda tatile hazır hale gelmişlerdi. Shi Ra yanındaki koltukta bulunan Chanyeol'un omzunu dürttü ve kimselere çaktırmadan eline uzanmaya çalıştı. Chanyeol da hafifçe ona yaklaşıp elini beline doladı ve kızın tek sahibi kendisiymiş gibi gerim gerim gerindi. Shi Ra onun bu haline güldü ve "Ne o? Bu kadar güzel bir kadına sahip olduğun için gurur mu duyuyorsun?"deyip dil çıkardı.

Chanyeol gözlerini kısıp sanki uzakta bir şeş görmüş gibi yaptıktan sonra "Elbette."dedi ve kızın belini okşadı, bu bile Shi Ra'yı tahrik etmişti ziraChanyeol bir haftadır ona doğru düzgün dokunmamıştı. Belini yavaşça ona doğru çevirirken "Neden Jeju'ya gidiyoruz sanki?"dedi ve dudaklarını büzdü, kendine kalsa New York'a geçip işlerle ilgili şeyler yapardı.

Chanyeol "Jeju'ya gidiyoruz çünkü tatil yapacağız. Çalışmayacağız."dedi. Shi Ra yüzünü ekşitip "Ben çok iyiyim. Neden anlamıyorsun?" dedi ve burnunu uzatıp Chanyeol'a baktı.

Chanyeol bir kahkaha attıktan sonra "İşe yaramaz küçük hanım. Hiç öyle bakma."dedikten sonra elini geri çekti ve önüne döndü, insanlar onlar hakkında fısırdaşmaya başlamışlardı bile.

Uçak yolculuğu boyunca ikisi de ölü gibi uyumuşlardı, ki çok da uzun bir uyku keyifleri olmamıştı. Chanyeol ilk uyanan olduğu için biraz kızın yüzünü izledi ve kolundan hafifçe dürtüp kulağına "Aşkım, hadi kalk da kemerini bağla geldik."diye fısıldadı. Shi Ra homurdanarak gözlerini araladı.

"Uyuyalı çok olmadı ki."diye isyan ettikten sonra gözlerini ovalayıp kemerini taktı.

Otele geçtiklerindeShi Ra iç çekti.

"Fazla lüks değil mi?"diye sordu, ona göre bu safi para israfıydı. 

"Bence değil. Hem kaç kere tatile çıktın ki?"dediChanyeol resepsiyona yönelirken, kendi odasını Shi Ra'nın babasının tüm ısrarlarına rağmen kendi ayırtmıştı. Shi Ra onu takip ederken "Sanırım en son tatile çıktığımda on yaşındaydım."dedi ve güldü, Chanyeol ona yılan yiyen sümüklü böceğe bakar gibi bakıyordu.

 "Şaka mı bu?"dedi ve Shi Ra kafasını iki yana sallayınca hayretle iç geçirdi.

Kızla odalarına çıkarken "Yani bu geçireceğin ilk yetişkin tatilin..."dedi cilve yapar gibi. Shi Ra dudağını ısırdı.

"Hem de seninle. Ah Tanrım, kafayı yemiş olmalıyım!"dedi ve kafasını iki yana salladı. Chanyeol attığı gür kahkahanın ardından "Ne o? Neden öyle dedin şimdi?"dedi ve yüzünü buruşturdu.

"Bu tatilin sonunda seninle evlenmiş olmaktan korkuyorum."dedi ve kıkırdadı, evlilik fikri Chanyeol'u dondurmuştu. Olabilir miydi? Shi Ra ile evlenmek...

Kaşlarını çatıp "Benimle evlenmek o kadar kötü bir fikir mi?"dedi ama sesi eğlenir gibiydi.

 "Hayır, öyle değil. Sadece böyle adada, kimsenin haberi olmadan evlenmek istemem." Asansör katlarına geldiğinde ikisi de bellboy'u takip ederek asansörden çıktı. Chanyeol kızın odasının sağında bulunan kapının önünde durdu ve çocuğa yüklü miktarda bahşiş verdikten sonra onu yolladı.

İkili yaramaz bakışlarını birbirlerine dikmiş gülümsüyorlardı ki Shi Ra'nın odasının diğer yanındaki odanın kapısı açıldı ve içeriden çıkan Baekhyun sahte bir şaşkınlıkla yüzünü şekillendirmişti.

"A Shi Ra, sen de mi buradaydın?"

Hayran kurgu'da sekizince sıraya kadar yükselmişiz bana bunu haber eden sawakonotsadako01 'e teşekkürler..
Bollllll yorummmm yapın poncikler^^