Aslı'nın sarf ettiği cesur sözlerden sonra ortalık yine bir bomba düşmüş gibi sessizleşmişti. Kadir dede ve Erdem bey gelinlerine gururla bakarken, Gülsima hanım hem gururlu hem de fazlasıyla mutluydu. Bir kızın babası karşısında bu sözleri sarf etmesi hiç kolay değildi, Aslı'nın o sözleri söylerken babasıyla birlikte kendisini de kırdığının farkındaydı. Baba ile kızları arasındaki bağı en iyi bilen kişiydi o. Kızlar annelerini daha çok sevseler bile babaları ile aralarında farklı bir bağ vardı. Aslı'nın biraz önce ayağa kalkıp söylediği sözleri söylemek, bir kız için hiç kolay değildi.

Onur ise Aslı'ya gururla bakarken, içinden ona daha fazla aşık olduğunu hissediyordu. Aşkın daha fazlası var mıydı bilmiyordu ama önceden kendini onun yanında kontrol edebiliyorken şimdi ayağa kalkıp ona sarılmak istiyordu. Bir ay önce hayatında Aslı diye biri yokken, bir anda kendi ayaklarıyla gelip hayatının merkezine oturmuştu. Evet Aslı ona kendi ayaklarıyla gelmişti ama Onur onu kaybetmemek için canını bile verirdi. O artık onun için her şeydi ve çocuklarına ondan daha iyi bir anne olamazdı. O çocuk sahibi olmak için gururunu ayaklar altına alıp ona gelmişti ve elinden geleni yapmıştı. Ve şimdi bu kız, babasının karşısına cesurca dikilmişti. Korkmuyordu ve savaşıyordu. Tıpkı Onur'un da onun için sonuna kadar savaşacağı gibi.

Aslı ayakta babasının karşısında dikilirken ellerini birbirine kenetlemiş, titremesini engellemeye çalışıyordu. Alnında boncuk boncuk biriken terleri elinin tersiyle silip elini yeniden geri çekmişti. Babası ne kadar kararlı olduğunu görsün istiyordu. Babasına fazla ağır çıktığının farkındaydı ama haklı olduğunu da biliyordu. O babasına aşık, söylediklerine itiraz etmeyen bir kızdı ama iş anneliğini kaybetmesine gelince artık bu itaatkar halini sürdüremeyeceğini anladı. Söylediği sözlerde çok ciddiydi, blöf yapmamıştı. Eğer babası ona rağmen hala kararından dönmezse, Aslı da bu gece evi Onur ile terk edecekti. Onur'un onun yanında olacağına emindi nedense. Adamın hayatına bir zorba gibi dalmıştı ama Onur ona karşı çok iyiydi. Ve bunun nedeninin sadece onun da baba olmayı çok istemesi olduğunu düşünüyordu.

Mithat bey kızına bakarken aynı zamanda içini derin bir pişmanlık da kaplamıştı. Kızının tercihine karşı geldiğinde onu bu kadar üzdüğünü fark edememişti. Sadece onun iyiliğini istediğini sanmıştı ama kızına mutluluk yerine acı verdiğini yeni anlamıştı. Çok pişmandı. Keşke onun gecelerce ağladığını bilebilseydi, keşke kızının gözlerinin içinde olanları görebilseydi. O zaman her şey farklı olurdu. Ve şimdi kızı bir şeyi daha istiyordu. Aslında buna başta karşı çıkmamıştı çünkü Onur'u sevmişti. Fakat kızına ondan habersiz imam nikahı yapmaları onu deli etmişti. Onu vermeyerek kararında haklı olduğunu düşünüyordu ama kızının sözlerinden sonra aslında bencillik yaptığını yeni fark etmişti. Buna kızabilirdi ama bunun yeri burası değildi. Ve tepkisi Aslı'yı vermemek olmamalıydı. Kendi sinirini kızından çıkaramazdı.

Sert bakışını değiştirmeden kızının gözlerinin içine baktı. "Eğer resmi nikahı da benden habersiz yapmaya kalkarsanız çok fena bozuşuruz"

Aslı kulaklarına inanamayarak babasına baktığında babasının gözlerinde bu kez tebessümü gördü. "Yani bu demek oluyor ki?" diye mırıldandığında babası sözünü tamamlayarak "Evet seni veriyorum" dedi. Sonunda herkes rahatlayıp mutlu olurken Mithat bey yine de buruktu, kızını başka bir adama vermek kolay değildi. Aslı "Teşekkür ederim" deyip boynuna atladığında ona sıkıca sarıldı. Kızı sanki kuşmuş da birazdan kollarından uçacakmış gibi hissediyordu.

Aslı ondan ayrıldığında elini öpmek için yanına gelen Onur'a elini uzatırken bıyık altından gülüp "Kızımı üzersen karşında beni bulursun ona göre" dedi.

"Siz merak etmeyin efendim. Aslı benim başımın tacı, gözünüz arkada kalmayacak"

Onur, Mithat beyin elini öperken Aslı da Onur'un ailesinin elini tek tek öpmüştü. Sonunda herkes mutlu bir şekilde konuşmaya başladığında Onur ve Aslı'yı ortaya alıp önceden hazırlanan yüzüklerin konulduğu tepsiyle Zeynep gelmişti. Kadir bey kırmızı kurdelanın iki ucuna bağlı yüzükleri eline alıp birinin Aslı'nın diğerini de Onur'un eline taktı. Eline makası alıp kurdalenin orta kısmını arasına aldıktan sonra "Hayır uğurlu olsun. Allah bir ömür boyu mutlu etsin" diyerek hayır dileklerinde bulunduktan sonra kurdaleyi kesti. Herkes onları alkışlarken Aslı ve Onur'un bakışları kesişti. Aslı onun bakışlarındaki yoğunluğu görünce anlamadığı bir hızla başını yere indirmişti. Neler oluyordu anlamıyordu ama içinde farklı duygular besliyordu ve o duygulardan korkuyordu.

Lütfen Benimle Evlen / Davetsiz Aşklar ~ 1Where stories live. Discover now