Elveda

595 58 124
                                    

Soğuk vücudumu titretirken yüzümdeki soğuk ıslaklık ile burnumu çektim.

" 25. Çekmecede, biraz ileride"    

Adam önümüzden ilerlerken  arkasından ilerliyorduk. Oldukça  rahat görünüyordu, uzun mavi üniforması ona bol geldiği belliydi ama umursuyor gibi görünmüyordu. Parmağındaki anahtarı tek parmağında çeviriyor ve ıslık ile eşlik ediyordu. 

Birkaç kapıdan sonra durduğunda parmağındaki anahtarı birkaç kez çevirip bakmadan doğru anahtarı bulup kapının kilidini çoktan açmıştı.

Hızlı hareket ediyordu bunu daha önce birçok kez yaptığı ve  umursamazlığından belliydi

İçeri adım attığımızda dışarıdan daha soğuk ve kuru olan oda ile titrerken kafamı arkama çevirdim luhan içeride değildi.

Sadece ben ve chanyeol vardık ellerini hırkasının cebinden çıkartmadan kafasını kaldırıp bana baktığında zorlada olsa ona gülümsemeye çalışmıştım ama başarılı olduğum söylemezdi

Başını tekrar eğip ayaklarına baktığında derin bir nefes alıp önüme dönmüştüm

"23....24..25 evet burada"

Adam eliyle küçük kutuları saydığında 25. Kutuda durmuştu üzerindeki kağıda "yakıldı" yazdıktan sonra çekmeceyi kendine doğru çekti.

Büyük baba ,buharlar eşliğinde çıkarken soğukluğu içimi titretti

"Teid etmeniz gerekiyor"

Adama baktığımda boşluğa baktığımı hissetmiştim hiç bir şey hissediyor mu diye düşündüm. Başımı salladığımda adam büyük babanın soluna geçerek üstündeki beyaz örtüyü kaldırdı.

İşte oradaydı , beyaz yüzü , morarmış dudakları. Arkamdan gelen hıçkırık sesi ile kalbimin parçalandığını hissetsemde yavaşça başımı salladım

" Evet , o"

Adam anladığını belirten bir baş sallaması verdiğinde çekmeceği geri ittirmişti bile.

Birkaç imzadan sonra dışarıda bekliyorduk chanyeol  havaya rağmen üzerindeki ince hırkasının şapkasını kafasına geçirmiş oturuyordu.

Konuşmuyordum , konuşmuyordu ikimizde sessizdik içimizde yaşıyor gibiydik luhan tam karşımızdaydı sessizce ağlıyor arada burnunu çekiyordu.

"Beni izleyin lütfen "

Adam tekrardan önümüze geçtiğinde arkasından ilerliyorduk bir hastane rutini gibiydi yada hayat rutini gibi , birşeyin yada birinin arkasından ilerlerken etrafımızda olanları fark edemiyorduk. Chanyeol arkamda değil yanımdan yürüyordu luhan ise tam arkamızda burnunu çekerek başı öne eğik bir şekilde geliyordu

Birkaç koridor geçtikten sonra iki kat aşağıya inmiştik hastaneye göre sıcak ve kuru bir havası vardı. Yanık kokusu burnumu doldururken öksürdüm.

Krematoryum  yazısı bizi karşılarken  yavaşça chanyeole baktım ağlıyor gibi gözükmüyordu donmuştu sanki gözleri donuktu hiçbir duygu barındırmayan basit bir şeymişcesine bakıyordu.

Adam kapıyı açıp içeri girdiğinde sıcak odaya bu sefer hepimiz girmiştim. İğrenç koktuğu kesindi.

"Eminsiniz değil mi çocuklar yanlış ceset yakmak istemiyorum"

Adam son kez büyük babayı bize gösterirken  başımı güçlükle salladım. O olmamasını o kadar çok dilerdimki ama oydu işte sevgi dolu gözleri yerine kapalı bir çift mor göz kapaklarıyla, sıcak yumuşak teni  ile soğuk mora dönen bedeniyle karşımızdaydı

Heaven \\Chanbaek ( Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin