Heaven \\Chanbaek ( Düzenleniyor)

şekerlemeler

Bir yaz günü daha gelmişti herkesin sevdiği benim çalışmak zorunda olduğum yaz
Kasadaki paraları saymayı bitirip birkaç müşterinin dağıttığı reyonlara ilerledim, her şeyi karmakarışık ediyorlardı 'dink' marketin müşteri geldiğini belli eden sesi yükseldiğinde oraya baktım " hangi insan bunu kulağı sağar edecek kadar yüksek sesli yaptırır ki" adam söylenirken düzelttiğim ürünleri bırakıp kasaya ilerledim küçük adam buz dolabına ilerleyip kutu gazozlardan yeşil olanı alıp yanıma gelip gazozu kasaya bıraktı , soğuk gazozunun barkodunu okuttuğumda ğecip geçmediğini anlamak için fiyatının yazdığı yere bakıyordum çünkü fısıltı , küçük ve ince sesleri duyamıyordum " 1,69 won efendim" küçük adam cebini karıştırdıktan sonra parayı uzatıp marketten dışarı çıktı işte yine yalnız kalmıştım, yarım kalan işimi yapmak için ürünlerin yanına ilerledim ve onları eski düzenine getirdim, tüm paramı harcadığım ve rehberinde sadece patronumun ve jonginin numarası olan telefonumun saatine baktım mesaimin bitmesine birkaç dakika kaldı 'dink' bana göre normal normal insanlar için aşırı yüksek sesle birinin geldiğini anlayıp kasaya ilerledim gelen jongindi , yanıma yaklaşıp saçlarımı karıştırdı "bu gün fazla yorulmuş olmalısın" zar zor duyduğum ses ile gülümsedim ellerini saçlarımda çekip kasanın arkasına geçti " hadi git" eliyle git işareti yaptığında önünde eğilip personel odasına gidip turuncu ve bana 5 beden büyük gibi duran üniformamı çıkardım kendi kıyafetlerimi giyinip telefonumdaki şarkıyı başlattım gitmeye hazırdım odadan çıkıp marketin kapısına ilerledim son kez jonginin önünde eğildiğimde oda gülümseyerek el salladı

Karanlık sokaktan müzik eşliğinde yürüyordum bu gün dolunay vardı gülümsedim dolunay...
Flashback
"Bıktım artık senin işlerinden!"
"Kes sesini dedim sana!"
Annem ve babam kavga ederken, babam arabayı kenara çekip annemin suratına bir tokat patlatmıştı korkuyordum yanımda olan kulaklığı kulağıma takıp sesi en yüksek seviyeye getirdim saatlerdir bağırışıyorlardı daha sekiz yaşında dinlediğin bu yüksek sesli müzik kulaklarımı uyuşturmuştu ters yönde duruyorduk gözlerimi alan ışığı kolumla engellemeye çalıştığımda kolumun ve her yerimin kan olmuştu burnumdan damlayan kan telefonun üzerine düştüğünde yoğunluktan dolayı müzik durmuştu ama ben hiçbir şey duyamıyordum sadece bağırdım saatlerce... Kendi bağırışlarımı duyamasamda bağırıyordum bir süre sonra yoruldum . ben, iki cansız kafası olmayan bedenle karanlığın içinde boğulurken ,karanlığımı aydınlatan dolunayla tebessüm etmiştim o gece...
Flasbackand