Undertale - Değişik Bir Hikaye

9 - Ormanın Koruyucuları

( YN : Resim için yakın arkadaşım HEROBRINE-IN-KIZI na teşekkür ederim ^^ )

Frisk'in Bakış Açısı

"Kurtlar?" diye tekrarladım şaşkınlıkla.

"O arılar size yönelmişti demek, bizi kovalamaktan daha kolay bir av buldukları için vazgeçmişler!" dedi Chara avucuyla alnına vurarak. "Suda sorun yokmuş, şükürler olsun."

"Ne suyu?" diye sordu bir başkası.

"Asıl ne kurtları? Ben burada yaşıyorum ama bir kez bile kurt görmedim!" diye tekrar ettim sorumu. "Eğer korkutmak için diyorsanız..."

Ben tam bunu derken bir kurt uluması duyduk. Yakından geliyordu.

"Frisk, eve dönme zamanımız gelmemiş miydi?" diye titrek bir sesle sordu Chara. "Güneş battı batacak."

"Yetişebilecek misiniz ki?" diye sordu ilk konuşan kabadayı. "Bunlar çok hızlı. Her defasında ucuz yırttık ama bu yaralar da rastgele bir yürüyüş sırasında olmadı."

"Dediğim gibi, ben bu ormanda yaşıyorum. Chara da devamlı benimle beraber dolaşıyor. Bildiğimiz bir sürü kısa yol var."

"O zaman bizim de çıkmamıza yardım edin, yoksa bu kurtlar tarafından parçalanacağız!"

Chara'nın yüz ifadesi 'Geberin gidin' der gibiydi ama o bir şey diyemeden ben karşılık verdim. "Tamam, Chara sen eve git ve babama kurtları söyle, belki yapılacak bir şeyler biliyordur."

Chara kaşlarını çattı. "Sen ne yapacaksın?"

"Kaybolan gezginleri ormandan güvenle çıkartmaya çalışacağım. Klasik kestirmeler olmasa da geze toza araştırarak bulduğumuz yerleri kullanabileceğimizi düşünüyorum."

"Frisk, ciddi olamazsın, bunlar için hayatını riske atacaksın!" dedi hepsi iğrenç canavarlarmış gibi bir tavırla konuşarak. "Kim olduklarını biliyorsun!"

"Hey, biz buradayız!" diye kızdı hiç konuşmayan bir tanesi.

"Biliyorum, delice geliyor ama onları burada öylece bırakıp gitmek de doğru değil!" diye ısrar ettim. "Burada kaybolmuş halde olduklarını ve hayatlarının tehlikede olduğunu bile bile rahat rahat evde oturamam!"

"Neden bu kadar yumuşak olmak zorundasın?" diye yakındı Chara. "Tamam, sen eve git. Ben onları çıkartırım."

"Bu defa da sen tehlikede olacaksın ama!"

"HER şekilde ikinizden biri tehlikede olacak, bunu biliyorsunuz değil mi?"

"Kes sesini, lütfen." dedik aynı anda ama 'lütfen' i sadece ben söylemiştim.

"Tamam ama-"

Yeni bir kurt ulumasıyla cümlesine devam edemedi. Bu defa gerçekten yakından gelmişti.

"Taş kağıt makas oynayalım, kaybeden yol gösterir kazanan Gaster'a haber vermeye gider." dedi hemen Chara.

"Tamam, bir iki üç.