bölüm 21

329 32 9
                                    

Aniden gelişen olaylar sonucu, final yapmak zorunda kaldım. 2. kitap da çıkamayacak, wattpad'a da bir daha giremeyecekmişim gibi görünüyor. Hepinizden özür dilerim, normal bir bölüm gibi oldu, pek finale benzemedi ama böyle olmak zorundaydı.

medya: açelya

---

Okulda, birçok kez Uraz ile karşılaşsam da, o bilerek beni görmezlikten geliyordu. Nedenini anlayamıyordum, ne olduğunu bilmiyordum ama bu duruma içten içe üzülüyordum.

Oysa ki onu kendimden uzaklaştırmaya çalışan, bendim. Onun bu soğuk tavırları işime geliyordu. Ancak üzülmeyi de engelleyemiyordum. Elimde değildi.

Öğle yemeği yemek için aşağıya indiğimizde, bizimkilerin masasına ilerledik. Cenk tüm okulda konuşulur olmuştu. Zaten ben ve Almina bir süre konuşulanlardan olduğumuzdan, Cenk'in de aramıza katılması tamamen bizi göz önünde bir hale sokmuştu.

Almina bunu sevmişti ama Cenk ve ben, bu durumdan nefret ediyorduk. İnsanların sırf tiplerinden farklı iletişimlere maruz kalması, farklı bakış açılarına maruz kalması çok saçmaydı bizce. 

Ancak, Cenk ve ben, bakışlarımız ve sert, soğuk tavırlarımız sayesinde bir açıdan da korkulan ikili olmuştuk. Almina bize tamamen yabancı kalsa da, bizimle neredeyse kimse göz göze gelmemeye çalışıyordu. Önceden Uraz vardı, bana uzun uzun, derinliklerime girmek ister gibi bakan. Ama şimdi o da diğerleri gibi olmuştu, biliyordum. O korkmuyordu benden. Elbette korkmuyordu, hatta o da tehlikeli kişiler listesindeydi. Başka bir şey vardı. Kesinlikle başka bir şey vardı.

Öğrenmeyi deli gibi istesem de, o cesareti henüz kendimde bulamamıştım.

Sinem, Didem ve Arel de tanışmışlardı Cenk ile. Yine de, biraz mesafeli davranmak durumunda kalıyorlardı. Çünkü Cenk şu ana kadar maskesini sadece benim yanımda indirmişti. Almina'ya da iyi davranmıştı ama onun yanında, tam anlamıyla duygularını ortaya sermediğini fark etmiştim.

Belki bana denk geldiği için gözlerinin dolmasına karşı çıkamamış, her şeyini bana açmıştı. Almina olsaydı da yine aynı şey olur muydu diye düşündüm bir an.

Sonra bu saçma düşünceleri beynimden kovdum ve bizimkilere döndüm.

Sinem ve Arel bizden 1 yaş büyüklerdi, burada yaşıt olan sadece ben, Didem ve Almina idik. Malum, Cenk de 2 yaş büyüktü bizden.

Sinem'in elinden geldiğince Cenk ile göz göze gelmemeye çalıştığını, ancak arada bir kaçamak bakışlarla bakmayı engelleyemediğini fark ettim.

Üstelemedim. Kimsenin işine burnumu sokmama gerek yoktu.

Öğretmenlerden biri, tüm sınıfa toplu bir ödev vermişti. Bu cumartesi müzeye gidilecek, tarihi eserleri inceleyecek, kimi zaman fotoğraf çekicek, kimi zaman da notlar tutacaktık. En sonunda da bunları kullanarak bir ödev hazırlayacaktık. Bu ödev hoşuna gidenler olmuştu aramızda ama ben hiç sıcak bakmamıştım. 

Yine de, diğer herkes gibi ben de gitmek, bu ödevi hazırlamak zorundaydım. 

Bugün bir karar almıştım. O gizemli kitaptaki şeyler doğruysa, -ki şimdiye kadar hep doğruydu- koruyucularla mücadele edecektim.

İşte bunun için de kendimi hazırlamalıydım. O gün için hazırlıklı olmalıydım. Kendimi eğitecektim. Sadece gücümü değil, nişanlamamı da geliştirmem gerekiyordu.

Kendime özel bir oda ayarlayıp, ok ve başka şeyler kullanarak atışlar yapmalıydım. O gün ne olacağını bilmiyordum ama elle tutulur, benim tarafımda olacak iyi şeylere ihtiyacım vardı. Ve bunu da yalnızca ben sağlayabilirdim.

kaçak vampirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin