13. Bölüm - Esrarengiz Çizimler

359 43 3
                                    

medyadaki şarkıya taktım bu aralar, bir dinleyin bence ben çok seviyorum. belki melanie martinezi çok sevdiğim için de güzel geliyor olabilir ama neyse. 

bir şey daha. umarım burayı okumayıp direk bölüme geçmemişsinizdir diye umut ediyorum. 1000 kişi olmamıza çok az kaldı ve ben 1000 kişi olunca özel bir bölümle karşınıza çıkacağım. kitaba bölüm değil değişik bir şey. neyse o zaman görürsünüz, ipucu vermeyeyim.

sizi daha fazla oyalamayayım ve bölüme geçelim.

Karşımda Almina duruyordu ve sağ kolu boylu boyunca kan olmuştu.

Telaşla kolundan tutup -sol kolundan- içeri çektim. Çevreye kısa bir bakış attıktan sonra ben de içeri girdim. Kapıyı kapatır kapatmaz ağzımı açtım.

-Senin burada ne işin var! Hayır, sevinmediğimden değil inanılmaz sevindim ama nasıl geldin? Bu dünyaya sadece seçilmişler gelebiliyor. Bir de koruyucular. Ama se-

-Hoş buldum kardeşim. Ben de seni çok özledim.

Hala sarılmadığımı fark edince yaralı koluna dikkat ederek sıkı sıkı sarıldım. Aynı şekilde karşılık verdi.

-Koluna ne oldu?

Yavaşça çekildi.

-Anlatacağım.

Onu mutfağa kadar götürdüm. O ise etrafı seyrediyordu şaşkınlıkla.

Bir bardak alıp, hava çok sıcak olduğundan buz dolabımdan aldığım cam şişedeki suyu doldurdum. Eline verdiğimde suyu incelemeye başladı. Benim ilk geldiğimdeki halim gibiydi. Şaşkın.

-Bu nedir ve napıcağız bu şeffaf şeyi. Sıvı bu be!

Bu haline gülmeden edemedim.

-Su. İçmen gerekiyor. Burada kanla değil içeceklerle veya hazır/el yapımı yemeklerle besleniliyor.

Tereddütle içmeye başladı. Ben ise yüz ifadesine gülmemek için dudağımı kopartırcasına dişliyordum. Ağzıma gelen metalik tatla, yani kanla fazla kaçırdığımı anlayıp dudaklarımı serbest bıraktım.

Tam ağzını açacak iken, soru soracağını anlayıp daha konuşmaya başlamadan lafını kestim.

-İlk önce sen anlat. Sonra merak ettiklerini sorarsın.

Başıyla onayladı. Yüzüne çöken hüzün gözlerinden net bir şekilde okunuyordu.

-Annem ve babam...

Yutkundu. Ben ise başımı tavana çevirip göz yaşlarımı geri göndermeye çalıştım. Tabii ki de başarısız oldum. Gözlerimden usulca aktı bir gözyaşı. Oradan da çeneme doğru yol alıp sabah okula giderken giydiğim siyah dar pantolona damladı. 

O anlar geldi birden gözümün önüne. Ne garip bir gündü bu böyle! İlk önce yeni bir okula başlayıp yeni arkadaşlar edindim, Uraz ile aynı okulda olduğumuzu öğrendim, şu kartlarını aldığım yavşak ile de aynı okulda olduğumu öğrendim, Uraz ile kavga ettim ve hayal kırıklığı ile eve gittim, eve gelince bir koruyucu buldum (!) odamda ve anne babamın öldüğünün haberini aldım. Ondan sonra da intihara kalkıştım ve Uraz beni kurtardı. Sonra ise evime Almina! geldi. Kaç sezonluk film konusunu bir günde yaşamıştım. Ama hala akıl sağlığım yerinde.

-Odamdaydım. Aşağıdan gelen şiddetli gürültü ile ne yapacağımı şaşırdım. Aklıma ilk pencere geldi ama ondan vazgeçip dolaba saklandım. Sessizce bekledim.

Bir süre annem ve babamın bağırışları geldi kulağıma ama sonradan sesler kesildi. Ürkütücü bir sessizlik oluştu.

-Yeter.

kaçak vampirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin