Yiğit bir süredir izlediği olay karşısında susmuştu ama buraya kadar tam Derin'e kavuştum derken bunun engellenmesine izin vermeyecekti. Sonuçta tam on iki yıl boyunca hep bunun olmasını beklemişti. Bu yüzden konuşmaya başladı.

"Yağız bak -"

Yağız Efe'nin Yiğit' in sesini duymasıyla gergin olan sinirleri daha bir gerildi ve yumruğu Yiğit' in yüzüne indirdi. Düşmesine izin vermeyip yakasında tutup duvara yasladı. O an herkes şoka girmiş bir şeklide bu ikiliyi izliyordu. Kimse müdahale edemiyordu.

"Sen sus lan şerefsiz ben seni kardeşim bildim. Sen ne yaptın gittin kardeşin dediğin adamın kardeşine göz koydun senin bu yaptığın adamlığa sığar mı lan?"

Yiğit bu söylenenlerden sonra bu defa o Yağız Efe'yi duvara yapıştırıp yakasını tuttu.

"Bak hiç bir şey bilmiyorsun önce bir adam gibi dinle. "

Yağız Efe yakasını Yiğit'in elinden kurtarıp karşısına dikildi.

"Hiç bir şey dinleyip bilmek istemiyorum ve sizde derhal bu evden çıkıp gideceksiniz burada evlenecek kız yok."

O an salonda olanlar kendilerine ancak gelmişlerdi. Kimse böyle bir şey beklemiyordu.  O an ki şoktan sıyrılıp lafa ilk  atılan Selda hanım oldu hem çok bile dayanmıştı. Daha fazla dayanamayıp konuşmaya başladı.

"Senin bize teşekkür etmen gereken yerde senin bu yaptığında ne Yağız?"

"Ne teşekkürü Selda teyze?"

"Ne teşekkürü olacak sen kız kardeşinin yaptıklarını biliyor musun da şimdi böyle ahkam kesiyorsun?"

Yiğit annesinin yapmaya çalıştığı şey anlayıp engel olmaya çalıştı.

"Anne yapma!"

"Ney yapmayayım? Onunda kardeşinin adının çıktığını bilmeye hakkı var. "

Yağız Efe duyduklarıyla beyninden vurulmuşa döndü. Gözleri direk babası ve Derin'i buldu bir açıklama bekliyordu. Birinin ağzını açıp da yok öyle bir şey demesini bekledi fakat önce babası sonra Derin en son da annesi gözlerini kaçırmıştı.

"Ne demek bu ? Neler oluyor ?"

Ortamın kızıştığını anlayan Kerem bey yaşının olgunluğuyla olaya el attı.

"Biz gidelim Mehmet düğün tarihini sonra konuşuruz hem sizin de konuşacak şeyleriniz var."

"Tamam. "

Ayla hanım misafirlerini geçirirken Yiğit hiç gitmek istemese de el mecbur evden çıkmak zorunda kaldı.
Misafirler gidince Yağız Efe soluğu Derin' in yanında aldı.

"Derin abim bunlar bir şaka değil mi ? Hadi abim şaka olduğunu söyle."

Derin artık son sırlarında olduğu ve bu gece üst üste gelen olaylardan sonra kendisini tutamayıp ağlamaya başladı.

Yağız Efe Derin'in ağlamasına dayanamayıp bütün olanlara rağmen Derin'i kendisine çekip sıkıca sarıldı.
Derin'in o an buna o kadar ihtiyacı vardı ki sanki kaç gündür hiç ağlamamış gibi hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.

Derin ağladıkça Yağız Efe'nin içi eriyordu. O an her şeyi boş verip Derin' i kucağına alıp odasına götürdü. Bu esnada da her şeyi uzaktan izleyen özellikle de Yağızı uzaktan izleyen Yaprak ailenin biraz yalnız kalmasını düşündüğü için Mehmet beye ve Ayla hanıma veda edip evden çıktı.

Yağız Derin' i odasına götürüp yatağına oturdu. Bu esnada Derin hala iç çeke çeke ağlıyordu. Yağız biraz Derin e öyle sarıldıktan sonra Derin'in düzenli nefes alışlarından uyuduğunu anlayıp onu yatağa yatırdıktan sonra salona annesi ve babasının yanına gitti bu işin aslını öğrenmek için. Salona geldiği zaman annesi ve babası susarak oturuyorlardı. Yağız da yanlarına gidip oturduktan sonra hiç uzatmayıp direk konuya girdi.

Kalbim Senin (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin