flower ❀ kim seokjin ✔️

14

Taehyung'un beni köle gibi kullanıp istediği şeyleri getirtiyor olması benim ondan büyük olduğum gerçeğini ne kadar değiştirirdi bilmiyorum ama ben onun bu sefer hayat felsefesi ile oynayacaktım. Sabahın köründe beni evden dışarı atıp bu kadar şeyi taşıtmak da ne oluyordu  belki daha saatlerimi bunları taşımaya harcamış olabilirdim ama vicdanlı bir kaç liseli bana yardım etmişti.Dün akşam beraber Jin'e sövme seansımızı yapıp ona ''it'' ismini yakıştırdığım da yeni bir köpek almak istediğimi fark edip onun yakalarına yapışmama rağmen beni red etmişti.

Ellerimi belime yerleştirip merdivenlere yöneldim ve onun çalışma odasına kapıyı çalmaya ihtiyaç duymayarak girdim. Ellerini birleştirmiş bana arkası dönük olan adama bir şeyler söylüyordu. Bu saatte evde bir müşterisi olacağı hiç aklıma gelmemişti.Taehyung havalanmış tek kaşı ile bana sert bir bakış attığında beni evden postalamasının asıl sebebini anlıyordum. Karşısındaki koltukta oturan uzun boylu kahverengi saçlı adamın aklıma Jin'i getirecek kadar geniş omuzlu olmasını umursamayarak kapıyı açtığım gibi kapattım.Utanmıştım yüzüm kızarıyor olmalıydı. Bir yandan da adamın Jin'e olan benzerliği ço

Bir saniye

Uzun boy

Kahverengi saç

GENİŞ OMUZ?

kapıyı tekrar sert bir şekilde açarak tüm sesimin evde yayılmasına neden oldum.

''KİM SEOKJİN!''

-

''Devam et istersen'' V denilen adamın söylediği ile Jin devam etmek istedi ancak bunu yapmayarak kafasını yere eğdi.

''O anladı'' Taehyung kafasını olumsuz şekilde salladı.

''o kadar zeki değildir'' kafamı kaldırıp gözlerinin içine baktım.

''Bu onun zekiliği ile alakalı değil.Ben unutulmayan bir adamımdır'' Taehyung karşısındaki ego kasan pisliğin suratına ne kadar bir yumruk geçirmek istese de aynı gemide yol alırken gemiye bir delik açmak saçmaydı. Jin ise geriye doğru saymaya başladı.

''3''

''2''

''1''

''KİM SEOKJİN!''  Jin seo yeon'a yüzünü dönmeden önce Taehyunga fısıldadı.

''Sanırım onu senden daha iyi tanıyorum.Aynı babadan olduğumuza şaşmamalı''

--

Ben Taehyung'a , Taehyung elindeki gazeteye Jin ise tavana garip bakışlar atarken en sert şekilde ayarladığım ses tonumla konuşmaya başladım

''Nereye bakıyorsun sen öyle?'' Taehyung yüzünü gazeteden kaldırıp konuştu.

''Sanırım yeni bir işe ihtiyacım olacak'' kafamla onaylayarak elindeki gazeteyi çekip işaret parmağımla Jin'i gösterdim.

''Sen nereye bakıyorsun'' Jin aynı parmağı ile tavan işaret ederken yüzünde iğrenmiş bir ifade vardı.

''Tavan da sakız mı bulunduruyorsunuz. Garip zevkleriniz var''  ikimizde tavandaki pembe sakıza bakarken bunun geçen akşamdan kalan sarhoş anlarımızdan birisi olduğunu biliyorduk.

Onu öldüreceğim Taehyung! Onun o bebek suratına bir sakız yapıştıracağım

Anılar kafamızda canlandığında Taehyung boğazını temizleyerek konuyu dağıtmaya çalışırken ben hatırladığım sinirli anlarım ile tekrar ayaklanarak Jin'e saldırmak üzere bir hamle yaptım.Ancak aynı anda Taehyung'un bedeni tarafından durdurulmuştum

''Yeter bu kadar Seo Yeon şu çocuğa saldırmaktan vazgeç'' evet biraz önce Jin'i tüm evde demir bir sopayla kovalamıştım. Ve evet o demir sopayı onu dövebilmek için bir tamirciden aldım.

''Bir şey yapmayacağım be sen beni saldırgan mı sandın?'' eğer konu SeokJin ise evet öyleydim ama şu an bunun hakkında konuşmayacağım. Kalktığım yerime geri oturup ellerimi birbirlerine sürttüm .

''Defol '' dedim bir anda. Onun burada ne için ne amaçla ve ne nedenle bulunduğu beni ilgilendirmiyordu.Sadece aynı havayı solumaya biraz daha dayanamayacaktım.Sanki bu lafı bekliyormuş gibi yüzsüzce kalkıp Taehyung'a elini uzattı. Taehyung ise ellerini eşofmanın içine sokarak havada kalan ele bakmadan arkasını dönüp her zamanki gibi odasına çekildi.

Jin havada kalan elini ensesine atıp kaşıdığında mırıldandı.

''Ben gidiyorum o zaman'' kafamla onaylayıp kapıyı işaret ettim.

''Omuzlarında ki egoyla beraber defol"

Çılgın valimiz kar tatili yaptığı için burdan kokulu kokulu öpüyorum anam 👯👯