"Gerçekten olabilir mi?" dedi Betül telaşla Ayçaya.

"Bilmiyorum Betül ya Gökhan Kader'in aklına girmenin bir yolunu bulmuştur" dedi Ayça. En sonunda arabaları park ettikleri sokak arasında sesli bir şekilde kavga eden çifti gördüklerinde hep birlikte gizlendiler.

"Sen hiç değişmeyeceksin. Beni boşuna oyalama!" diyen Kader'in sesi öfkeliydi.

"Sakin olur musun? Sadece alışkanlıktı" dedi Gökhan kötü bir niyetinin olmadığını açıklamaya çalışırken.

"O zaman bende yoldan geçen her erkeğe bakayım. Alışkanlıktı diyeyim nasıl fikir?" dedi bu sefer Kader.

"Kader!" diyen Gökhan'ın sesi bu sefer ciddi ve sinirli çıkmıştı.

Batuhan daha fazla dayanamayıp öne doğru atıldı ve eliyle gördüğü manzarayı alkışlamaya başladı. Diğerleri de ona eşlik ettiğinde Kader ve Gökhan şaşırmış bir şekilde sesin geldiği yere doğru bakmaya başladılar.

"Helal olsun kardeşime!" diyen Alp sırıtıyordu.

Ayça bu manzaraya gülmeden edemedi. İki aşık gibi atışmışlardı ve bu o kadar tatlıydı ki.

Kader, arkadaşlarına doğru bakıp eliyle yüzünü kapadı. Çok fazla utanmıştı. "Bir siz eksiktiniz zaten kardeşim!" diyen Gökhan ile tekrar sinirlendi. Bu adama sinir olurken onu sevmeyi nasıl beceriyordu?

"Hayırlı olsun çapkın kral" diyen Fıratta sırıtmasını engelleyemiyordu. "Bence tebriklerimizi sonra iletelim. Önemli bir işleri vardı ve yarıda kestik" dedi Ayça.

"Aa işte o dediğin olmaz sevgili yengeciğim. Hazır suç üstü yakalamışken keyfini çıkaralım değil mi?" dedi Alp ve kahkaha attı.

En sonunda Betül konuşmaya başladı. "Yani siz şimdi sevgili misiniz?" dedi şaşkın ve masum bir şekilde.

Herkes Betül'e garip garip bakarken Fırat araya girdi. "Ne zaman oldu bu olay?" diyerek en mantıklı ve merak edilen soruyu sordu.

"Tatilden sonra. Başka sorunuz yoksa artık konuşmama dönmek istiyorum" dedi Gökhan ve Kader'e doğru döndü.

"Bence hiç konuşma sen" diyen Kader tekrardan hareket edecekken Gökhan bu sefer kolunu tuttu. "Deli ediyorsun beni Kader!"

Taze çiftin yanından ayrılan arkadaş grubu mutlu görünüyordu. "Vay be Gökhan bile birine değer verebiliyormuş" dedi Alp, hayret içerisinde kalarak.

"Bakma sen böyle olduğuna Gökhan bambaşka biridir" dedi Batuhan.

"Nasıl yani?" diye sordu Betül merakla. Arkadaşının iyiliğini istediği için sormuştu bunu.

"Yani çapkın falan deriz ama çapkınlığı kadınlara gülümsemenin, gidip sohbet etmenin ilerisine gitmez"

Betül başını olumluca salladı. Anlıyordu. Kader'i boşuna engellemişler gibi hissetmeye başlamıştı. Kader'in mutlu günlerinde de mutsuz günlerinde de yanında olacaktı.

"Aşkım biz yavaştan gidelim mi?" dedi Ayça bir anda. Batuhan nişanlısına boş boş baktıktan sonra "Aa evet. Hadi gidelim" dedi ve güldü. Alp ve Fırat işe vedalaşıp "Hadi yarın görüşürüz" dedi ve Ayça'nın sıcacık elini avuçlayıp uzaklaşmaya başladılar.

O sırada Alp "Abi ayıp olmasın ama benimde kısa bir işim var telefoncu da. Bende gideyim yavaştan" dedi. Fırat ve Betül ne olduğunu anlamadan yalnız kaldıklarında birbirlerine bakarak gülümsediler.

"Hava çok güzel değil mi?" dedi Betül kapkara gökyüzüne bakarak. İstanbul da yıldız görmek fazla mümkün değildi.

"Biraz yürüyelim mi?" dedi Fıratta. Betül, Fırat'ın koyu gözlerine bakarak onu onayladı.

AtıfetOnde histórias criam vida. Descubra agora