2. Bölüm "Gangster"

174K 3.2K 561
                                    

Bizim sınıf Koray'a alışmıştı. Şeytan tüyü mü var, nedir, herkese kendini sevdirmişti. Açıkçası ilk gördüğümde ondan hoşlanmıştım fakat bana gülümsemeyi bırak, gram pas vermiyordu! Ben gülümsediğimde erkeklerin peşimde pervane olmasına alışkındım. Bu çocuk beni umursamıyordu ve bu çok sinir bozucuydu gerçekten. Yine de bizim grupla takıldığı için, ehe, sürekli onu görecektim.

Mesela bugün. Okulun ikinci günüydü. Ben herkesle özlemimi gidermiştim ve okul artık bitebilirdi? Bence dokuz ay okul üç ay tatil saçmalıktı. On iki ayı ikiye bölebilirlerdi mesela. "Avşar. Kahvaltı hazır. Seni sonsuza kadar bekleyemeyiz!" diye seslendi halam. "Geldim be geldim!" diye bağırdım ve son rötuşlarımı da tamamlayarak aşağıya indim. 

Giyim zevkim, tarzım güzeldi. Eskiden pek dikkat etmezdim ama ağıma düşürmem gereken bir çocuk vardı. Her ne kadar geçmişte ilişkilerim olsa da öpüştüğümden bile emin değildim. Hepsiyle sadece çıkıyordum. Sevgili bile denemezdi. Hiçbirini sevmemiştim.

Annem kıyafetlerimi görünce "Aferin," der gibi baktı. Kot şort vazgeçilmezimdi. Kışın bile çorapla beraber şort giyerdim. "Ya ne sucuğu kokacak üstüm başım ya." diye sitemle masadan kalktım. "Öf." aç kalmak bana göre değildi. Çok yemek yerdim fakat çokta hareketli olduğumdan her zaman aynı kiloda kalmıştım. Kilom sadece alışveriş esnasında benim için önemliydi zaten.

Ben ince uzun yapıdayken Şule balık etli sayılırdı. Ben onun gibi,o da benim gibi olmak istiyordu. İkimiz sürekli birbirimizi kıskanırdık. Ama onun sevgilisi vardı bir kere! "Yemeyecek misin şimdi?" dedi babam. O kadar uzun süre alkol kullanmıştı ki, kullanmadığı zamanlar bile çakır keyif sayılırdı. "Yemeyeceğim." dedim omuz silkerek. "Otur len şuraya." sesini biraz yükseltince hemen oturdum. Babam güldü. "Aferin, ye şimdi." elimi göğsüme götürüp başımı salladım. "Eyvallah baba," 

Babamla aramız aşırı derece de iyiydi. Onunla bazen alem yaptığımız oluyordu. Rakılarımızı tokuştururken çok kez Sezen Aksu söylemiştik.  Babam türkçe müzik dinlediği kadar, rock n roll da dinliyordu. Arada Elvis söylemişliğimiz vardı, evimizde bolca Rolling Stone, Nirvana, The Doors, Pink Floyd gibi grupların albümü bulunurdu.

Sucuktan uzak durarak peynir zeytin yemeye başladım. "Reçelde sür kızım." dedi annem "Sana evdeki tüm meyvelerden sıktım. Zihnin açılsın. Böyle bir şey çıktı ortaya." Annemin elindeki pembe sıvıya baktım. "Ne lan bu?" babam yüzünü buruşturdu. "Kızımı zehirlersen seninle ödeşiriz,Karahanlı." babam ve annem birbirine soy isimleriyle hitap ederdi. 

Ben babamın kızı, ablam ise annemin kızıydı. Ayrıca aramızda kalsın ama ablam kelimenin tam anlamıyla bir pısırıktı. "Pişt,pısırık." diye ablama iş atınca dilini çıkardı. Bende ona. "Senin kızına kalmadım, Hancızade. İç kız sende şunu." pat diye önüme koyunca bir damlası tabağıma sıçradı.

"Mandalina, portakal, greyfurt, biraz da nar var." dedi. "Dolabın dibinde kalan çürük meyvelerden yaptın değil mi?" diye sordum öyle olmamasını umarak. Annem sırıttı. "Pislik ya." yine de umursamadan içtim. Evde sıkılmış meyve sularına bayılırdım. Halam telefonda biriyle mesajlaşıyodu.

"Kimle çıkıyon?" diye sordum. Halam hemen üzerine alınmıştı."Kimseyle çıkmıyorum lan. Nevin'le mesajlaşıyorum. Evlenecek." omuz silkip çatalına bir salatalık batırdı. "Ayy o amcık suratlı evleniyor mu?" dedi annem ezerek. "Sofaradayız lan." dedi babam. Ablam yüzünü buruşturmuştu. Kahkaha atıp annemle bir beşlik çaktık.

"Nevin gayet güzel bir kız." dedi halam kızıla kaçan saçlarını savurarak. "Nevin orospunun teki be." annem, uslanmak bilmiyordu. Ama nedense onun bu hallerini seviyordum. "Nevin'in babaannesi kaşar," dedim. "Sen sus kız." dedi halam çirkef bir edayla. Dil çıkardım.

Aşk ve NefretHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin