Bölüm 9 : Tek kişilik kurtarma timi

22.9K 1.7K 352
                                    

Not: altı çizgili italik konuşmalar September'ın iç sesi, sadece italik olanlar içinden düşündükleri.

İyi okumalar :)

*********

Ardından telesekreterimin tuşuna bastım.
"Sepp..."
Sese dikkat kesildim. Curtis?
"Ben Curtis. Her şey durulduğunda evde olmamalısın. Lütfen. Sonuçlarını biliyorsun. Sekiz buçukta okulun önüne gel."
Bip sesiyle mesaj sona erdi.

Hiçbir şey öldürmek istemiyorum ben! Sadece Karadelik'e gidip, bir yerde saklanarak donuk zamanın bitmesini mi beklesem? Denemeye değer sanırım. Sonuçta Karadelik'e gitmiş oluyorum değil mi?

Sekiz buçuk ha. Donuk Zaman o civarda demek ki. Ne zaman olacağını önceden nasıl bildiklerini öğrenmem lazım. İyi de kendimi nasıl savunacağım ki? Silahım Derek'te.

Supernatural adlı diziyi hatırladım. Evet! O diziye bayılıyorum. Özellikle de Dean Winchester'a. Uğraştıkları doğaüstü şeyler hep ilgimi çekmiştir. Ama bunları bizzat yaşamayı istememiştim!
Jensen Ackles ve Jared Padelecki, gerçekte de canavarların paralel evrende kötücül bir dünyada kol gezdiğini bilseler ne yaparlardı acaba? Gerçi eğer dizide işe yarayan şeyler gerçek hayatta da işe yarıyorsa, onlardan çok iyi birer zamancı olurdu.
Şu kaya tuzu olayı işe yarıyor mu acaba? Bunlar da bir tür hayalet-iblisimsi olduklarına göre işe yaramalı?

Hızla kilere inip iki tane tuz torbası kaptım.  Gümüş bıçakta işe yaramalı öyle değil mi?

Salağın önde gidenisin September. Kendini öldürteceksin. Hem de ne uğruna? Bok yoluna gideceksin kızım!

İç sesimi dinlememeye çalıştım. Bu yola girmiş bulundum bir kere.

Hem ne yapacağım? Silahım yok.

Diğerlerinin yanına gitsene salak!

Sensin salak!

Evet, kendi iç sesime laf sokmaya başladığıma göre iyice delirmeye başladım sanırım. Mutfağı karıştırmamın sonucunda nihayet uzun, gümüş ekmek bıçağını buldum. Dorethea'nın takımındandı.
Bıçağı havaya kaldırıp inceledim. Gayet keskine benziyordu.

Gerzeğin tekisin September! Hemen Derek'i ara. Kendini öldürteceksin. Parçalarını bile bulamayacaklar...

Neden susmuyor bu lanet iç ses!

Donuk Zaman'ın başlayacağını anlatan karıncalanma vücudumu ele geçirdiğinde nefesimi tuttum. İşte başlıyoruz...
Ölüm-kalım olayı dedikleri bu olsa gerek. Bu tür durumlar bende bağımlılık haline geldi sanırım. Annemin öldüğü o lanet geceden beri, onlarca kez ölümle burun buruna geldim. İstemesem de başıma bir şeyler geliyordu. Az kalsın boğuluyordum. Sonra bir kez de duşta ayağım kaydı, bu yüzden omzum çıktı. Araba çarpmasını da unutmamak gerek. Bacağım kırılmıştı. Mıknatıs gibi çekiyorum ölümü galiba. Sonra bir şey oluyor ve kurtuluyorum. Ama kaderden kaçılmaz öyle değil mi?

Üç derin nefes aldıktan sonra; el fenerim, gümüş bıçağım ve tuz torbalarımla kapıyı açıp dışarı koştum. Kara delik'e ilk gittiğim deneyimdeki yerdeydim.
"Bu kesinlikle delilik!"diye mırıldandım.

Ben söylemiştim!

İç sesim gerçekten çok sinir bozucu.

Gözümden süzülen yaşı elimin tersiyle sildim. El fenerimle etrafı tarıyor, saklanabileceğim kuytu bir köşe arıyordum. İğrenç bir uğultu sesi tüylerimi diken diken ediyordu. O kadar korkmuştum ki her harekete, her sese karşı tetikteydim. Sağ tarafta gördüğüm hareketlilikle o tarafa döndüğümde, siyah karaltı beni uzun pencesiyle duvara fırlattı. Tuz torbalarım ve el fenerim elimden kayıp yere saçıldılar. Duvara çarpıp yere yığıldım. Ama bıçak hala elimdeydi. Kaburgalarıma saplanan acıyı umursamamaya çalıştım.
Ki mümkün değildi. Ah!!!

ZAMANCILAR ( THE TIMERS) I.KitapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin