Bölüm-26

248 16 6
                                    

İyi Okumalar...!

3 Gün Sonra

Elimdeki bıçakla günlerdir çizdiğim kaçıncı resim olduğunu merak ediyordum. Lanet olsun ki geldiğimizden beri hiçbir halt yapmıyor, sadece Riva'nın korunmak için getirdiği bu sığınakta saklanıyorduk. Ama kendisi Drake ile beraber geldiğimiz gün, bizi buraya yerleştirip ortadan bir anda kayboldular. Arlarında zaten isim koyamadığım bir ilişki vardı. Birbirlerine çok büyük destek veriyorlardı ve Drake'in, Riva'yı bu kadar koruması bana pek normal gelmiyordu.

''Yeter artık, bir dakika daha burada kalmak istemiyorum.'' dedim ve elimdeki bıçağı yere fırlatıp ayağa kalktım.

''Yapma Harry. Riva ile Drake yakında dönerler ve seni burada bulamazlarsa--'' Sözünü kestim. ''İkisi benim umurumda bile değil. Emin olun bizi buraya kapattıktan sonra harika vakit geçiriyorlardır.''

Sinirlerim çok bozuktu ve çok sıkılıyordum. Burası kutu gibi bir yerdi. Küçücüktü ve biz dört kişi olsak bile nefes alamıyordum. Sığınağın kapısı bu oda gibi küçüktü. Dışarı çıkmak veya içeri geçmek için yerde resmen sürünüyorsun. Sürünerek dışarı çıktığımda güneş ışığı bana adeta cennet gibi gelmişti. Yerden kalktım ve temiz havayı ciğerlerime çektim. Şuan her şey normaldi ve ben buraya gelmişken annemi görmeden gitmek istemiyordum.

''Harry?'' Lanet üç gündür duymadığım ses kulağıma ilişmişti. Kafamı yana çevirdiğimde Riva'yı deri alt-üst kıyafetlerin içinde gördüm. Drake ise hala aynı kıyafetleydi.

''Sen-- Bu kıyafetleri nereden buldun Tanrı Aşkına?'' Oldukça şık ve seksi duruyordu. Bunun ne gereği vardı şimdi. Hem de Drake'in yanında. Ne bekliyordum ki? Üç gündür beraberler, ne halt ettiyseler şaşırmam gerek.

''Bunlar zaten benimdi. Depoya baktık, bunları giyip tanınmamın daha iyi olacağını söyledi.'' dedi. ''Belki de göz zevki ve tahrik olması içindir.''

''Sen-- Ne?''

''Boş ver.'' Bu sefer yürümeye başladım ve arkama bile bakmadım. Boşuna çabalıyordum. O asla değişmeyecekti. Ben ise salak gibi ona aşık biri olarak tanınacaktım.

Riva birden önüme geçince şaşkınlığımı gizleyemedim. ''Çekil Riva!''

''Senin neyin var? Kendi başına bir yere gidemezsin.'' dedi endişeyle. ''İstediğim yere giderim Riva. Sen git sevgilinin yanına.''

''Ne sevgilisi? Ne diyorsun sen?''

''Yeter Riva! Sen beni salak mı sandın? Lanet olası üç gündür Drake ile ortalarda yoktun. Geçmişini sana anlattığım için benden böyle intikam almaya mı çalışıyorsun? Gerçekleri bilmek hakkımdı ve bunları söylemek zorundaydım. Arkamdan tonlarca iş çevrildi ve hala da çevrildiğine eminim. Şimdide benden intikamını Drake ile ortadan kaybolup benim seni merak etmemi istiyordun...''

''Sen ne dediğinin farkında bile değilsin. Bugüne kadar tek yakınlaştığım erkek senin. Drake benim en yakın dostum, kardeşim, sırdaşım. Sense farklısın ve bütün bu yıkımların boşa. Üç gün boyunca ne yaptığımdan haberin dahi yokken, beni neyle itam ediyorsun böyle?''

Aşırı tepki mi gösteriyordum? Hayır. Çünkü üç gün boyunca ikisi ortada yoktu ve aklıma pekte iyi olmayan şeyler geliyordu. Günlerdir Riva'nın bana tekrar şefkatle bakmasını bekliyordum. Beklemekten sıkılmıştım ve o bana bir cevap bile vermezken ne yapmamı bekliyordu.

''Gitmek istiyorum.'' diyebildim sadece. Kaçmaktan sıkılmıştım. Biz Josh'ı bulmak istiyorduk, ama tek yaptığımız kaçmak oluyordu. ''Nereye gidiyorsun?'' diye arkamdan bağırdı.

Scream [h.s]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin